PANKO Birliğin güzel ilanı ve ülkemizde kooperatifçilik
PANKO Birliğin dünkü dünya kooperatifçilik gününü kutlama ilanı, beni dünya kooperatifçilik gününde Kooperatifçiliğimizi düşünmeye yöneltti...
İlanda 6 karınca bir dal parçasını taşıyarak iki açıklık alanını birleştiriyorlar. İlanı görünce Yaşar Kemal’in İnce Memed romanındaki karıncalar bölümünü hatırladım: İnce Memed, Ağa’nın adamlarının elinde, dikenli tarlada bacakları kanayarak kaçarken yere düşer ve düştüğü yerde karıncaların büyük bir işbirliği içersinde yuvalarına imece içinde birşeyler taşıdıklarını görür ve bunu romanında uzun uzun anlatır.
Türkiye’de Tarım Kredi Kooperatifçiliğinin geçmişi 19. Yıl yıl ortasına kadar uzanır. Cumhuriyetin kuruluşundan ölümüne kadar Atatürk’te kooperatifçiliğe büyük önem verir. 1961 Anayasa’sında da “Devlet Kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirler alır” maddesi yer almıştır.
Bugün Kooperatiflerin ve Kooperatif birliklerinin ülkemizdeki durmuna baktığımızda çeşit ve sayı olarak çok yaygın oldukları sonucuna varabiliriz. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, dün Türkiye’de 38 farklı alanda 56 binden fazla kooperatif bulunduğunu, bunların 7 milyonu aşkın üyeleri olduğunu açıkladı. Bu rakamlara göre değerlendirme yapan uzmanlar sayısal olarak dünyadaki bütün kooperatiflerin yüzde 10’dan fazlasının Türkiye’de bulunduğu değerlendirmesini yapıyorlar.
Kredi kullanımın da son on yılda on kat bir artış olduğu görülüyor. 2002 yılında kooperatiflerimiz 50 milyon kredi kullanırlarken 2013 yılında kullandıkları kredi miktarı 500 milyon lirayı aşmış durumda.
Peki, içinde bulunduğumuz duruma yeterli diyebilir miyiz?
Bu konuda Garanti Anadolu Sohbetlerinin bir çok ildeki toplantısına katılan Tire Süt Kooperatifi başkanı Mahmut Eskiyörük’ün her yerde büyük ilgi uyandıran soru yağmuruyla karşılaşmasına yol açan konuşmalarından söz etmek isterim.
Eskiyörük, 1967’de kurulmuş olan 2002 yılında yeniden yapılandırılan kooperatiflerinin 2054 üyesi ve 260 çalışanıyla günlük 170 ton süt işlediklerini, süt, ayran, yoğurt, peynir ürettiklerini, ayrıca et ürünleri hazırladıklarını bunları kendi mağazaları ve marketlerde satışa sunduklarını okul sütü üretiminde en büyük üreticilerden biri olduklarını bu toplantılarda anlatırken, üyelerine mazottan, gübreye, ilaca evlerinin ihtiyacı olan ürünlere sağlatıkları ucuzluk konusunda da bilgiler veriyor.
Eskiyörük, ülkemiz tarım ve hayvancılığının kooperatifle gelişebileceğini belirtirken, Hollanda’da tarım hayvancılık üretiminin yüzde 97’sinin kooperatifler tarafından üretildiğini, Danimarka’da bunun yüzde 98 oranında, Almanya’da yüzde 76, Kanada’da yüzde 75 seviyesindeyken, bizde tarm hayvancılık ürünlerinin sadece yüzde 13’ünün kooperatifler eliyle üretildiğini bunun çok düşük olduğunu, üretim Kooperatifçiliğin önünü tıkayan sorunları ele alıp iyileştirmeyle kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması gerektiğini anlatıyor. Söyledikleri büyük ilgi uyandırıyor.
Köylümüzün “İmece” geleneğine çok uygun, 150 yılı aşkın tarihine,çeşitli dönemlerde desteklenmesine karşın tarım ve hayvancılık alanındaki kooperatifleşmemiz olması gerekenin çok uzağında olduğu görülüyor. Kooperetfiçlik bizde üretim alanlarından çok konut alannda öne çıkıyor. Kooperatifçiliği üretim alanlarında geliştirmek için adımlar atmamız gerekiyor.
Kooperatiflerimizin Dünya kooperatifçilik günlerini kutlarım...