Panama ve gizlilik
Kaderin cilvesi olsa gerek FBI’ın Apple ile gizlilik tartışmaları içinde bulunduğu, Whatsup’ın tüm yazışmaları şifrelediği bir ortamda Panama üzerinden açılan tüm off shore hesapların detayları ortaya döküldü. Bu da bize hangi bilgi hangi ortamda özeldir sorusunu sorduruyor. Herkesin bildiği üzere aslında off shore hesaplar kanun dışı yapılar değil. Gizlilik, daha yüksek getiri, esnek yatırım imkanları gibi unsurları sunduğundan tercih ediliyor. Örneğin bazı siyasi ve sanatçıların savunma olarak suikast tehlikesine karşı evlerini off shore şirketler üzerinden almayı tercih ettiğini savunmalarını görüyoruz. Ancak İzlanda gibi 2008 krizinden sonra bankacıları hapse atan tek ülke olmakla övünen batı demokrasilerinde başbakanın off shore hesabı olması açıklaması zor bir durum. Veya ambargo altında olan ülkelerin siyasetçilerine, iş adamlarına böyle bir imkan verilmesi işleri karıştırıyor. Bu noktada Panama dosyaları ile ilgili iki bilgi paylaşmak istiyorum. Birincisi Panama Çin'i tanımadığı için Çin'in paraları geri alması zor olabilir. İkincisi çok sorulan bir sorunun cevabı: Neden Amerikalıların ismi çok az geçiyor . Aslında Nevada'da bir şirket kurduğunuzda sahibini belirtmek zorunda değilsiniz. Dolayısı ile bu şirket üzerinden Panamaya giderseniz yakalanmanız zorlaşır. Ancak ben biraz daha fazla detaya girmek istiyorum. 1- Her şeyden önce Panamada bu işle iştigal eden 5 ana firmadan sadece 1 tanesinin dosyaları sızdırılmış durumda. 2- Ve metodolojiyi okuduğunuzda önce ambargo vb uygulamalara aykırı davrananlardan yayına başladıklarını görüyoruz. Her off shore hesap kanunsuz değildir gerçeği var. 3- Panama ABD arasındaki ilişki standart iki ülke arasındaki ilişkiden biraz daha farklı. İki ülke arasındaki The Tax Information Exchange Agreement'ın maddeleri Amerikalıların bu ülkede gizli işler yürütmesini zorlaştırıyor. Muhtemelen bu nedenle ABD bankası ve vatandaşı sayısı az çıkacak. ABD vatandaşları başka ülkeler üzerinden offshore imkanını kullanmayı tercih etmiş olabilir. Peki bundan sonra ne olacak?
Aslında her G20 toplantısından sonra yayınlanan açıklamada vergi eşitliği ve bilinilirlik kurallarının altı çiziliyor. Dolayısı ile tıpkı İsviçre hesapları gibi off - shore hesapları da giderek gizlilik özelliğini kaybetmeye başlayacak. Zaten şu anda ABD, İsrail gibi ülkelerde yasa off shore hesap açan kişilerin bunu raporlamasını talep ediyor. İzlanda’da başbakanın istifası ile genel seçimlerin potaya girdiğini görüyoruz. 2013’te sadece 3 koltuk kazanan Kosan Partisi şu anda her ankette 30%’nin üzerinde oy almış görünüyor. Bu da bize turmp, Podemos, Syriza gibi sistem partisi olmayan yapıların rastlantı eseri değil mantıklı bir gelişim dahilinde ortaya çıktığı gösteriyor.