Panama belgeleri ve piyasalar!
Küresel düzeyde birbirinden bağımsız imiş gibi algılanan bazı gelişmelerin, eşanlı olarak yaşanmış olması sorgulanması gereken tesadüfler olarak dikkat çekiyor! Bu yılın Şubat ayının son haftası ile Mayıs ayı başı arasındaki dönemde ilginç gelişmelere tanık olduk; piyasalardaki kırılganlık algısını güçlendiren riskten kaçınma eğilimini yapay bir şekilde bloke etmeyi hedefleyen gelişmeler ile Panama Belgelerinin sızması ve süzgeçten geçirilmiş bazı bilgilerin kademeli olarak basına servisi kafaları karıştırdı!
Panama benzeri vergi cennetlerinde şirket sahibi olmak elbette ki suç değil. Fakat bunların kullanılış şekline göre, ekonomilerin gelir idareleri ve veya sermaye piyasası yetkililerinin harekete geçerek soruşturma amaçlı araştırmalar yapmak üzere sızıntılara müdahil olması gerekiyordu! Fiilen harekete geçilmemiş olsa bile bu yöndeki endişelerin belirleyici olması, riskten kaçınma eğilimini besleyerek sistemik kırılganlığı çok tehlikeli seviyelere yükseltmesi beklenirdi! Kurumsal gelirleri olduğundan düşük göstererek vergi kaçırmak veya zararları gizleyerek olduğundan iyi görünmeye çalışarak yatırımcıları ve sistemi aldatmak, affedilmez suçlardı; söz konusu vergi cennetlerindeki şirketlerin büyük bir kısmı gelişmiş ekonomilerin vergi mükelleflerine aitti!
Panama sızıntısı sonrasındaki gelişmelerin, hemen yukarıda özetlediğimiz gibi olmaması normal değildi! İlgili ekonomilerin gelir idaresi ve sermaye piyasası yetkilileri sızıntıları görmezden geldi veya yapılan çalışmaların basına yansıyarak belirsizlik yaratmasına izin verilmedi! Taşıdıkları riskleri azaltmak üzere seferber olması gereken büyük yatırımcılar ve sistemi oluşturan kurumsal yapı, daha fazla risk alarak piyasaları manipüle etmeye ve yıkıcı olabilecek olası eğilimleri durdurmaya çalıştı!
Yaşanan gelişmelerin normal sayılabilecek bir seyir izlememiş olması, kafaları karıştırarak belirsizlik yaratıyor ve güvensizliği besliyor. Bu durumda sormak gerekiyor: kusuru tespit edilmiş kişiler örtülü tehditler ile yapmak istemedikleri bir şeyleri yapmaya ve kimsenin almak istemediği riskleri almaya zorlanmış olabilir mi? Evet olabilir; böylesi bir olasılık hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ve tuzun bile koktuğu anlamına gelebilir! Cezalandırılması gereken kusurlular, günü kurtarmak adına geniş kesimleri aldatmaya memur edilmiş ve daha fazla kusurlu faaliyette bulunmalarına yol verilmiş olabilir!
Çıkarları gereği işine gelmeyen eğilimleri görmezden gelme eğilimine bağımlılaşanların, dikkat çekmeye çalıştığımız eşanlı gelişmeler arasındaki ilişkiye katılmalarını beklemiyoruz; fakat bir kez daha düşünmelerini tavsiye ediyoruz!
Panama Belgeleri konusundaki ilk sızıntının ardından, nispeten uzun sayılabilecek bir sessizlik dönemi yaşandığını ve bu ayın başında bazı gelişen ekonomilere ilişkin görünümün bozulmaya başlaması ile birlikte daha kapsamlı ikinci bir bilgi setinin servis edildiğini hatırlatıyoruz! Fakat piyasa eğilimleri, bu son tehdit mesajının etkisiz kalmakta olduğuna işaret ediyor olabilir!
Siyasi idarelerin iyice ağırlaşmış çok yönlü sorunlar karşısında yetersiz kaldığı, para otoritelerinin etkisizleştiği ve uzlaşmazlığı besleyen çıkar çatışmalarının derinleştiği koşulları kalıplaşmış algılarla anlamaya çalışmak işe yaramaz! Denize düşenlerin yılana sarılmak zorunda kalmasını görmezden gelmek, kafa karışıklıklarını gideremez ve güvensizliğin büyümesini önleyemez!
Türkiye, Güney Afrika ve Meksika’nın gelişen ekonomiler arasında olumsuz ayrışmaya başlaması küresel kırılganlığın yeniden artmaya başladığına işaret ediyor! Başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarını mevcut düzeylerinde tutmak giderek zorlaşıyor! Teşvik ve tehdit şeklindeki yapay zorlamalarında, belli bir aşamadan sonra etkisiz kalacağını görenler harekete geçmeye başlamış olabilir!