”Pamuk stratejik ürün olarak desteklensin”
Türkiye'nin pamuk ekimi ve tekstil-konfeksiyon üretiminin en önemli 6 kentinin Sanayi Odası başkanı, son dönemde pamuk fiyatlarındaki hızlı artış, Türkiye'de pamuk üretimindeki gerileme, tüketimindeki artışa dayalı artan ithalat konularındaki gelişmeleri içeren ve pamuğun stratejik ürün olarak desteklenmesi gerektiğini ortaya koyan bir mektubu ortak imza ile Başbakan Erdoğan'a gönderdiler. Tüketime paralel pamuk üretimle ithalatı sonlandırmayı ve tekstil konfeksiyonda üretim zinciri içinde yüksek katma değer elde etmeyi amaçlayan bu girişim vakit kaybetmeden desteklenmelidir.
Türkiye'nin altı büyük sanayi odası başkanı Denizli'den Müjdat Keçeci, Adana'dan Sadi Sürenkök, Aydın'dan Ercan Çerçioğlu, EBSO'dan Ender Yorgancılar, Gaziantep'ten Adil Sani Konukoğlu ve Kayseri'den Mustafa Boydak, Türk tekstil konfeksiyon sanayi açısından önemini belirterek 1.5 milyon ton pamuk üretmek için pamuk stratejik planının ortaya konulmasını ve pamuğun stratejik ürün olarak desteklenmesini isteyen değerlendirmelerini, Başbakan Erdoğan'a gönderdikleri mektupta ortaya koyuyorlar. Ve haklı taleplerinin dikkate alınmasını istiyorlar. Bu sütunda son aylarda en az üç-dört kez dile getirdiğim "Pamuk stratejik ürün ilan edilmelidir" değerlendirmelerimle örtüşen bu haklı talep hiç vakit kaybetmeden ele alınmalıdır. Tarlada pamuk üretimden, son ürün olan konfeksiyona zincir içersinde yer alan bütün muhataplarla diyalog içinde bu öneri ele alınarak hiç vakit kaybetmeden pamuk stratejik ürün olarak ilan edilerek gereği yapılmalıdır.
22 milyar dolarlık iş hacmi ve 750 bin doğrudan istihdam, tarım dahil dolaylı 3 milyon istihdam sağlayan tekstil konfeksiyon sektörünün ülkemizdeki en önemli 6 merkezinin sanayi odası başkanının Başbakan'a mektuplarında konu ile ilgili önemli bilgiler ve saptamalar yer alıyor. Pamuğun stratejik ürün olarak desteklenmesinin tarımdan konfeksiyona uzanan değer zincirinde önemli katma değer artışı ve olumlu istihdam artışına yol açacağının altı çiziliyor.
Başbakana gönderilen metupta Türkiye'nin 2006 yılına kadar 900 bin ton pamuk üretir ve kendisine yeterlik içersideyken, son yıllarda tüketimi artarak 1 milyon 350 bin tona yükselirken, üretimi son yıllarda 350-400 bin tona gerilediği ve ithalatımız hızla artığı belirtiliyor.. Bunun sonucunda 2010 yılında 896 bin ton pamuk ithal etmek için 1 milyar 726 milyon dolarlık ödeme yapmak zorunda kalındığı bilgisine yer veriliyor.
Son altı ayda pamuk fiyatlarının yüzde 131, 2010 yılı Temmuz'undan bu yana ise yüzde 178 artış gösterdiği bilgisine aktarılıyor. Bunda Pakistan ve Avustralya'daki seller, Çin'de yaşanan don ve kuraklık, Hindistan'ın pamuk ihracatına kısıtlama getirmesi ile Mısır'daki halk hareketinin etkili olduğu belirtiliyor.
Türkiye'de üretim gerilemesine ise ihmal nedeniyle 2000-2008 yılları arasında pamuk ekim alanlarının yüzde 25 azalması, ki bunda Amerika'lı şirketlerin sözleşmeli ve kredili-ön ödemeli mısır ekimi yaptırmaları da rol oynamış durumda. Ekim alanlarının küçüklüğü ve pamuk toplamada işçilik fiyatlarının artmasıda olumsuz engeller içinde sıralanıyor. Teknolojik gerilik ve mekineli toplamaya geçilememesi, alternatif ürünlerin desteklerinin daha yüksek olması gibi etkenlere de yer veriliyor.
Geçen yıllarda sektör olarak tekstil konfeksiyonda Avrupa'ya ihracatta bazı sorunlar yaşandı. Ancak, krizle birlikte Çinden büyük alımların yerini ekonomik nedenlerle daha küçük partilerde alımlara bırakınca, Türk tekstil ve konfeksiyoncuları Avrupa pazarına esnek, hızlı ve zamanında teslimli üretimle yeniden müşteri alanlarını genişlettiler.
Bu dönem Türkiye'de pamukta üretim azalması, tüketim artışı ve dünya pamuk fiyatlarındaki hızlı yükselmeye denk geldi. Son üç yılda bu gelişmeler olurken pamuk desteklemeleri için sertifikalı ekimler için 42 kuruş ve sertifikasız ekimlerde 32 kuruşluk destek miktarı değişmedi. Buna karşılık zeytinyağ desteklemesi son yıl 30 kuruştan 50 kuruşa yüzde 66 oranında yükseltildi.
Bütün bu gelişmeler 6 Sanayi Odası başkanının Başbakan'a gönderdikleri mektubun önemini ve pamuğun stratejik ürün olarak ilan edilmesi ekim alanlarının genişletilmesinin ve üretiminin desteklenmesinin zorunluluğunu ortaya koyuyor.