Pamuk ipliği, kriz, mriz...
Türkiye'de "kriz" yok; hatta Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a göre "mriz" bile yok! Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek de son zamanlarda "mrizimtrak" açıklamalar yapsa bile "kriz" lafını asla telaffuz etmiyor. Çünkü yok öyle bir durum! Şu, dünyada yükselen enerji ile gıda fiyatları içerde "torbası delinen" c‰ri açık olmasa, her şey yolunda!
Şimşek, bir de düne kadar "IMF de kimmiş" ed‰sını sürdürürken bugün "memleket menfaati için IMF ile ihtiyati stand-by yaparız" demeye başlamasaydı, ekonominin "pamuk ipliği" dengesinde bir yerlere doğru gittiğini hiç anlamayacaktık.
Ama, kriz denilen hadise öyle resmi "randevu" ile gelmez. Önce "belirtilerini" gönderir, bazı fotoğraflar verir. Bu "mriz" aşamasıdır ki; bugün "reel ekonomi büyüteciyle" bakıldığında gelen fotoğrafın altında "pamuk ipliği" yazıyor.
Pamuk ipliği yumuşaktır, naiftir, zorlamaya gelmez. Hele "sudkostik" ile "merserize" edilmemişse, sırasında en küçük bir çekiştirmede direnci tükendiği noktada bir yerinden kopuverir! Tekstil sektörünün pamuk ipliği de yıllardır sürdürülen işalatın ağır baskı ve rekabetine karşı direncini tüketmiştir. Sektörün "merserizasyonu" daha fazla direnmeye yetmemiştir.
Sanko bile...
Bakanlar bakıyor. Ama ya görenler? Onlar görüyor, eli taşın altında olanlar patronuyla çalışanıyla yaşıyor! Neyi? Geleceği "pamuk ipliğine" bağlanmış reel ekonominin ana sektörlerinden tekstildeki pamuk ipliği krizini...
Nasıl oluyor? Ülkede hatırı sayılır üretim tesislerinin kapılarına kilit vuruluyor. Çalışanlar işlerini kaybediyor. Türkiye'nin güçlü gruplarından Sanko, Gaziantep ile Adıyaman'a kurduğu 250 milyon Euro değerindeki 2 pamuk ipliği tesisini kapatırcasına "rölantiye" alıyor. Çalışanları zorunlu izne çıkarıyor.
Neden? Ekonomiyi yönetenler durumun farkında olmasalar veya farkında olmalarına rağmen yıllardır tedbir almasalar da sebep belli: Türk sanayiini, şimdilik bazı "büyükler" dışında, çöküntüye doğru sürükleyen "açık pazar" siyaseti... Sanko'nun patronu Abdülkadir Konukoğlu sebebi vurguluyor: Artan işalat ve girdi maliyetleri...
Konukoğlu çevredeki durumu da söylüyor: "Şu anda Adıyaman, Urfa, Antep ve Maraş'taki pek çok üreticinin durumu aynı. Döviz kurunun da etkisiyle işalat patladı. Geçen yıl ilk beş ayda pamuk ipliği işalatı 50-60 bin ton iken bu yıl ilk beş ayda yaklaşık 180 bin tona yükseldi.
Nereden nereye? Konukoğlu yeni bir şey söylemiyor. Kendisi dahil sektördeki hemen tüm aktörlerin, sözcülerin her fırsatta seslendirdikleri, tedbir istedikleri pamuk ipliği meselesinde reel ekonominin geldiği yeri "fiilen" vurguluyor: Fabrikalar kapatılıyor, bu yeterince berbat bir durum.
Tabii, bir de şu oluyor: Türkiye sorumsuz, duyarsız "açık pazar" politikasını yürütenler tarafından pamuk ipliği ihracatçılığından, net işalatçı konumuna düşürülüyor. Sanko gibi bir sanayi grubu bile fabrikalarını kapatmaya; çalışanlar işini kaybetmeye başlamışsa, "kriz-mriz yok" diyenler oturup düşünmeli. Üstelik, büyük gruplar seslerini şöyle veya böyle duyurma şansına sahipler, ya sesi çıkmayanlar? Onların halini de düşünmeli "kriz-mriz yok" diyenler.
Yol geçen hanı!
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Temmuz 2008 bülteninde dedi ki: Türkiye dünyada en düşük gümrük tarifesi oranlarına sahip ülkelerden biridir. İşal mallar cenneti haline gelmiştir. Adeta yol geçen hanına dönmüştür."
TİSK, durumu vurgularken Dünya Bankası'nın hesaplarına dayanıyor. Yani? Türkiye'nin gümrük vergisi oranı (ortalama) yüzde 1.52 ile ABD (2.42), Avrupa Birliği ülkeleri (3.83), Çin (5.30), Rusya (6.62), Brezilya (9.39), Hindistan (15.05) çok altında...
Bu tablo, Türkiye ekonomisinin, sanayinin hiçbir şekilde korunmadığını; açık pazar siyasetinin ülkenin "ekonomik omurgasını" çökertmeye başladığını; hatt‰ yer yer çökerttiğini; Türkiye'nin "küreselleşme", "dünyaya entegre ekonomi" gibi "safsatalaştırılmış" iktisat politikasıyla belirsiz bir geleceğe mahkm edildiğini gösteriyor.
Duyarsızlığı düşünebiliyor musunuz? Bu yapı yıllardır sürdürülüyor. Pamuk ipliği gerildikçe geriliyor. Gidenleri ve gelenleriyle iktidarlar, onların ekonomi yönetimleri gidişatı umursamıyor. İplik kopmaya başlayınca, Dış Ticaret Müsteşarlığı tedbir diye "soruşturma" açmaya ve iplik işalatına "ek teminat" koymaya karar veriyor. Süre de 200 gün. Sonra? Hele bir soruştursunlar bakalım!