PAGEV'in İzmir Fuarı paneli
Esnek bir malzeme olan plastik ürünlerin insan yaşamındaki yerini anlatacak değilim. Plastik ürünler ile alternatif ürünler arasında tanıtım-tutundurmada kullanılan "anahtar kavramların" neler olduğu da bu yazının konusu değil. Bu yazının amacı, plastik üretiminde değişim ve dönüşüm sorunlarını nasıl ele almamız ve ne yapmamız gerektiğine ilişkin düşündüklerimizi paylaşmaktır.
İzmir'deki fuarda yenilediğim bilgilerime göre sektörünün 3 maddelik bir gündemi var:
- Birincisi, ölçme, sağlıklı veri üretme, veri işleme, karşılaştırma, abartı ya da küçümsemenin tuzaklarına düşmeden mevcut durumu net olarak betimleyebilme altyapısını oluşturma.
- İkincisi, sektördeki iş yerlerini rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknolojik donanım ve yönetişim anlayışı bakımından değerlendirme, nasıl bir konsolidasyon -yeni normal- sürecine ihtiyacı olduğunu saptama ve yeniden yapılanmanın yol haritasını belirlemedir.
- Üçüncüsü, ürün-hattı anlayışından yola çıkarak, klasik tedarik zincirini bütün olarak değerlendiren; birim başına ihracat fiyatı, kişi başına üretilen değer ve diğer alanlarda küresel düzeyde rekabet edebilir düzeylere ulaşmayı hedefleyen "girdi, dönüştürme ve ürün güvenirliliği" sağlayan yapıyı, yapıya hayat katacak işlevleri sorgulama.
Cephanesiz savaş olmaz
Sektör ilgililerinin elinin menzilinde bulunan "veri stokunun" yetmezliği en önemli çıkmazıdır. Sektörde iş yeri sayısında bile net bilgiler yoktur. Kaç işletme vardır? Kapasite ve teknik olanakları nedir? Kapasite kullanım oranlarını hangi etkenler belirlemektedir? Bu sorular boşluktadır; ortalıkta uçuşan rakamlara söyleyenlerin büyük bir çoğunluğu inanmamaktadır.
İş yerlerimiz kalite, çeşitlilik, maliyet ve ürünlerde rastlanan sorunları çözmede hangi yeteneklere sahibiz? Sorunun yanıtını veren bilimsel çalışmaların sayısı son derece sınırlıdır.
Ölçemediğimiz şeyi kontrol edemeyiz; plastik üretiminde ölçme, veri ve sağlıklı bilgi önemli ve ivedi sorunumuzdur.
Belirtilen ve benzeri veriler elimizde yoksa, ne yatırım fizibiliteleri yapabilir, ne doğru makina-donanıma erişebilir, ne işletmelerimizde etkin bir yönetim yapabilir; ne de kıt olan sermayemizi israf etmenin önüne geçebiliriz.
Savaşta cephane ne anlama geliyorsa, iş yaşamında da bugün "sağlıklı veri" aynı değeri ve anlamı içeriyor.Bir birimizi kandırmanın anlamı yok: Sağlıklı veri sorununu çözemediğimiz için meslek mensuplarını da usandırıyor; meslek içi iletişimi güçlendiremiyor; işbirlikleri ve iş bölümü yapma konusunda olmamız gereken yere bir türlü ulaşamıyoruz.
Ülkemiz ölçeğinde etkin sivil toplum inisiyatiflerine sahip olduğunu bildiğimiz plastik üreticiler için yukarıdaki sözler söyleyebiliyorsak, durumun vehametini gelin hep birlikte düşünelim!
Bilgi teknolojileri, eşzamanlı gözetim ve denetimi değer yaratma zincirin bütün halkalarına, bütün aşamalarına yayıyor. Merkezi kontrol olanaklarının artması, imalat teknolojileri ve kaynak teknolojilerinin de performansını artırıyor. Eşzamanlılık ve koordinasyon olanaklarına rağmen, rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknoloji ve rekabet edebilir yönetişim anlayışı plastik üreticilerinin de bir numaralı sorunu.Var olan ölçekler ve ölçeklerin yarattığı verimsizlik düzeyi ile bir bir yere gitmemiz mümkün değil. O zaman, dünya genelindeki eğilimin işaret ettiği "konsolidasyonu yönetmek" önemli bir sorun haline gelir.Sektörle ilgili elimizin menzilinde bir "konsolidasyon planı" olmalıdır; teşvik sistemleri dahil bütün kolektif destekler planın gösterdiği yönü, yolu ve hedefi işaret etmelidir.
İyi düzenlenmiş geçim planı
Üçüncü adım "iyi düzenlenmiş bir geçiş planı" hazırlamaktır. Sektördeki bugünkü yapıyı akşamdan sabaha değiştirmemiz olanaksızdır. O zaman, ürün-hattı yapıları içinde teknolojiyi sonuna kadar değerlendirme adımını ve bir sonraki adım olan internet ekonomisinin gerektirdiği donanım ve yazılım konusunu birlikte ele alan bir plan yapmak gerekir. Sorumluluklarımızı tanımlayan, en düşük maliyetle, en yüksek değeri üretecek yapı üzerinde ortak akılda bizleri birleştiren bir belgeye dayalı iş yapmalıyız.
İzmir panelinde paylaştıklarımı bu yazıya da yansıtmak isterim: Moor Yasası bugün bütün teknolojik alanlarda geçerli hale geldi. Klasik teknolojilerin de hızla değişmesini dikkate almadan; özellikle dijital teknolojinin insanın performansını artıran özellikleri kadar insanın yerini alma potansiyelini değerlendirmeden gelecek planı yapamayız.
İmalat teknolojilerindeki değişmenin, örneğin üç boyutlu baskı ve eklemeli üretiminin CNC tezgahlarına aktarılmasının yarattığı "bireysel üretim potansiyellerini" gözlemeden geleceğimizi planlayamayız. gelemeziyiz.
İnternet ekonomisindeki platform yapıların sabit maliyetlerde bile azalma yaratma eğilimini; sıfır marjinal maliyetin piyasada yaratacağı olası etkileri bilmeden sektöre katkı yapamayız.
Ayrıca ürün-hattı yapılarda geleneksel değer zincirinde arz-odaklı ölçek ekonomisinin, platform yapılarda talep-odaklı ölçek yaratılmasına kayması üzerinde kafa yormadan, plastik sektörüne katkımız sınırlı kalır.
Sektördeki sivil inisiyatif yöneticilerinin, anlattıklarımı derinliğine tartışma özgüvenine sahip olduklarını biliyorum.
Hep birlikte, kendini tekrarlayan tartışmaları aşma sorumluluğu taşıyoruz. Gelin ülkemizdeki plastik sektörünü proje-odaklı olarak ele alan yeni bir sorgulamanın, farklı bir bakış açısının objektifinden değerlendirelim; kendimize yeni bir yol haritası çizelim.