Özünde "insan" arardı
Hayatın sadece hesap, kitap, gelir, gider ve denge kurma olmadığını, "mal canın yongasıdır" anlatımı ne kadar gerçekse, duygularımızın da bir o kadar gerçeğimiz olduğunu bilmeliyiz… O nedenle, çağımızın bir numaralı sorunu olan "anlama ölçeğini büyütmenin" sağlıklı veri, uygun yöntemlerle üretilmiş bilgi, iyi beslenmiş duygu, genel eğilimler ile kendi olanak ve kısıtlarımızı gözetlemeye sıkı sıkıya bağlı olduğun bilmeliyiz.
Geçenlerde kentler arası bir yolculukta aklımın çengellerini "Yunus Emre bugüne gelse ne düşünür ne söylerdi" diye bir soru takıldı. Aklıma gelenleri bir manzumede ifade etmeye çalıştım… Yunus gibi biri adına söz söyleme cesaretimi umarım "haddini aşma" olarak yorumlamazsınız…
"Yanılabilme özgürlüğünü" kullandım; hepsi o kadar…
Emrem Yunus güne gelse
Neye bakar, ne söylerdi
Yüksek yerden seyreylese
Neler över, ne yererdi
Uçağı, topu tüfeği
Tahakküm eden bileği
Sızılamayan yüreği
Okuna hedef ederdi
Uzaya giden füzeyi
Nano güçlenmiş yüzeyi
Varılan teknik düzeyi
"İnsanın kiridir" derdi
Adil olanlara bakar
Paylaşan elleri sıkar
İki yüzlülükten korkar
İç tutarlılık dilerdi
Dizginsiz dolaşan hırsı
Hayata yansımaz dersi
Kökü olmayan hevesi
Çekinmez hemen kovardı
Kadına saygı gösterir
Yüreği çocukta erir
İlkelere ömür verir
Tutarlı ise severdi
Aç gözlere aman vermez
Haksızlığa kanat germez
Kimliğiniz nedir sormaz
Özünde insan arardı
Kini yüreğe yük etmez
Zihninde hiç gölge tutmaz
Kimseyi pazarda satmaz
Güven halısı sererdi
Gülağa Yunus'u yorma
Çağlar ötesini sorma
Doğru özde eğri bulma
Düşleri hayra yorardı