Özen'i ürküten, sevindiren ve düşündüren konular
Garanti bankası genel müdürü Özen, bankasının ilk çeyrekte başarılı sonuçlarını açıkladığı toplantıda, soruları yanıtlarken sektörde artan sorunlu krediler konusunun olumsuzluk yarattığı belirtti. Merkez Bankası politikalarını, Bes düzenlemeleri ve Teşvik sistemini beğendiğini söylerken bazı sorular üzerine bankacılık sektörüne de iğne batırmaktan kaçınmadı…
NOT: Bir toplantıya gitmem nedeniyle dün yayınlanması gereken bu yazım, bugün yayınlanması gereken yazımın yerine sayfada yer almış. O nedenle Özen'in söyledikleriyle ilgili yazımı bugün yayınlıyorum.
Garanti Bankası Genel müdürü Ergun Özen, bankasının yılın ilk çeyreği ile ilgili, kendisini sevindiren verileri açıklar ve sorulara yanıt verirken, sektörde takipteki alacakların yüzde 2.7' oranına ulaşmasını olumsuz ve ürkütücü bulduğunu açıklamış, BES'teki yüzde 25 kamu payı katkısı içeren yeni düzenlemeyi olumlu bulup sevinirken, Merkez Bankası'nın "Kredi faizlerinin indirilmesini istememesini" para politikasının anlaşılması gereken bir unsuru olarak düşündüğünü açıklamış.
Şimdi bunlardan öncelikle Özen'in yüzde 2.7'ler oranına yükselen sorunlu kredilerle ilgili söylediklerine bakalım: "Sektörde takipteki krediler oranı yüzde 2.7'ye yükseldi ve sorunlu kredi oranı artışını sürdürüyor. Bunu da kredi kartları ve ihtiyaç kredilerinde çok net görmeye başladık."
Aslında BDDK verilerine baktığımızda sorunlu kredi oranının 2005'te yüzde 4.72'ler, 2009'da 5.26'lar seviyelerine çıktığı dönemler olduğunu görüyoruz.2009 sonrası gerilemeye başladığını 2010 sonunda yüzde 3.66, 2011 sonunda yüzde 2.70 olarak son beş yılın en düşük seviyesini gördükten sonra bu yılın ilk iki ayında artışa geçerek Ocak'ta yüzde 2.77, Şubat'ta yüzde 2.78'e çıkarak yükselişini sürdürüyor.
Ama bize göre ürkütücü olan geçenlerde "Hane halkı borç yiğidin kamçısı diyor" başlıklı yazımda belirttiğim tablo. Hane halkının 2003 yılında 8 milyar lira olan toplam borcu 8yılda 26 kat artıp 206 milyar liraya yükselirken, toplam birikimlerinin yüzde 5.1'i seviyesinden yüzde 40.5 seviyesine yükselmiş olması. Aynı dönem "kuralsız dağıtılan" kredi kart sayısının 19 milyondan 51 milyona yükseldiği döneme denk geliyor. Ürkütücü tablo, yarın korkusu buradan kaynaklanıyor.
Özen'in Garanti Bankasıyla ilgili verdiği rakamlar sevindirici. İlk çeyrekte 962 milyon lira kar etmişler. Takipteki kredi oranları da yüzde1.9 ile sektörün gerisinde kalmış. Ama bence daha sevindirici olan toplam aktif büyüklüklerinin yüzde 68'i oranında nakti ve gayri nakti kredi kullandırmış olmaları. Ve bunun içinde nakti kredilerin yüzde 80 seviyesine ulaşması. Ancak, burada Özen'in kredi verme konusunda ortaya koyduğu, sürdürecekleri prensibi de iş dünyasına ve kredi alacaklara aktarmak gerekir: " İyi gayrimenkul var. Hemen hiç bakmadan kredi ver bu yanlış olur. Önce işe bakacağız. Bu bankacılığın olmazsa olmazı!"
Özen BES'te yeni uygulamada devletin yüzde 25'lik katkısını olumlu karşılarken, "Bunun sonucunda 5 yılda 2.5 milyon insan daha BES'e katılabilir 25 milyar ilave bir fon büyüklüğü söz konusu olur. Önümüzdeki 5 yıl içinde de toplam 7.5 milyon insana ulaşılması, 88 milyar fon hacminin bulunması mümkün olacaktır" diyor. Tasarruf oranının daha da artması isteniyorsa işverenin de yüzde 2-3 katkıyla buna dahil olması gerektiğini söylüyor.
Ergun Özen, Merkez Bankası'nın faiz koridoru politikasına alıştığını, burada en önemli unsurun iletişim politikaları olduğunu Merkez Bankası'nın ne yapmak istediğini, piyasalarda ne olup bittiğini bankacıların anlamasının zorunlu olduğunu belirtiyor. Hala bazı hataların yapıldığını, hep Merkez Bankası'nın suçlandığını, ama bankacılık sektörünün de suçları olduğunu da açıklıyor.
Doğaldır ki, bu özetler ne Ergun Özen'in konuşmasını ne de sorulara verdiği yanıtları tam olarak yansıtamaz. Onun için haberi de okumanız gerekir. Bu benim özetim ancak, Özen'in açıklamalarının bana hatırlattıkları olarak kabul edilmelidir.