Özeleştiri yapalım (mı?)
Yeni yıla girerken planlar yapılır…
"Spora başlayacağım, kilo vereceğim ve hareketsizlikten kurtulup hantallıktan uzaklaşacağım" veya "diyet yaparak kendime çekidüzen vereceğim" veya "bu yıl kendime ve aileme daha fazla zaman ayıracağım."
Bireysel temelde verilen bu tür kararların ne ölçüde tutulabildiğini ve uygulandığını, sohbet dostlarımızın yorumuna bırakıyorum.
Verilen bu sözleri tutabilenleri kutluyorum. Öte yandan birçok kez denemesi yapılan bu uygulamaların neden yapılamadığını da merak ediyorum. Tüm bunların, doğal olarak daha sağlıklı bir bünyeye kavuşabilmek ve ilerleyen zaman içerisinde yaşamı güçlü bir şekilde karşılamak için istenildiğini biliyoruz. İnsanoğlunun doğası bu herhalde, bilse ve istese de doğru olanı yapmamak ve ertelemek…
Gerçek olan şu ki, kendimize ne kadar iyi bakarsak, karşılaşacağımız badireleri de o denli rahat atlatma olasılığına kavuşuruz. Burada sevdiğim bir deyişi aktarmak isterim, "bu can bize emanettir, ona eziyet etmeye hakkımız yoktur."
Öte yandan işletmeler için söylenen bir deyişi de hatırlatmak isterim.
"İşletmeler canlı birer organizma gibidirler."
Buradan hareketle şu benzetmeyi yapabilir miyiz?
Her yılbaşında KOBİ sahibi ve yöneticisi müteşebbis dostlarımız da diyet, spor, daha fazla hareket planlayan bireyler gibi, işletmeleri için daha farklı eylemleri planlayıp, yeni yılda farklı işlere imza atmayı planlıyorlar.
Rahatlıkla, bunu hepimiz hep yapıyoruz diyebilirim.
Öte yandan yapılmadığını düşündüğüm başka bir şey var!
Özeleştiri…
İleriye bakarak düşünüp planlamak, eylem tasarlamak, niyet beyan etmek çok güzel de, neden geriye dönüp, benzeri planları yapıp, kendimize yapmayı söz verdiğimiz eylemleri neden gerçekleştiremediğimizi sorgulamıyoruz.
Bu, ciddi bir eleştiri yağmurunu getirecek olan bir davranış. Toplum olarak eleştiriyi pek sıcak karşılamadığımızı düşünürsek, bunun biraz da işletme içinde rahatsızlık yaratabileceğini düşünebiliriz.
Ancak…
Geçmiş yıllarda planlayıp yapamadıklarımız ve yapmadıklarımız, yetersiz olduğumuz noktaların aynasıdır. Eğer açık kalplilikle ve bahane aramadan onlara bakarsak ve neleri neden yapamadığımızı veya yapmadığımızı anlamaya çalışırsak, yeni yıl için güzel bir rehber elde ederiz.
Nedenleri ararken bahane bulmaya çalışmadan, olumsuz sonuçları kişilerle birleştirmeden, konuları kişilerden ayırarak değerlendirmeye çalışalım. Hatırlamamız gereken (bence) en önemli nokta şudur, karşılaşılan olumsuz olaylar sadece sonuçlardır, gökten zembille inen olaylar değil.
İhtiyaç her icadın anasıdır derler ya, her yeni uygulama ya da arayış, olumsuzlukları uzaklaştırmak veya yenilikleri getirmek için yapılanlardır. Bizler de tecrübelerimizi gözden geçirip, özellikle bizleri engelleyen unsurları bulalım. Eksik taraflarımızı belirleyelim. İhracata neden başlayamadık veya neden var olan ihracatımızı geliştiremedik diye bakalım. Hangi kaynaklarımız eksik veya yok, hangi uygulamalar hangi sonuçları getirdi? Kararlılığımız mı yeterli değildi? Sonuçları çok mu çabuk elde etmeyi bekliyorduk? Farklı uygulamalar yapsa idik, sonuçlar ne yönde oluşacaktı? Kalitemiz mi yetersizdi? Beceri bilgimiz (Know-how) mi eksik, yoksa insan kaynaklarımız mı yeterli bilgilerden yoksun?
Kişilerle uğraşmak bizi bir yere götürmez, olaylara eğilelim…