Özel sektörün yenilenebilir enerjilere ilgisi, şeffaf düzenlemeler ile d

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

DÜNYA Gazetesi ve Alman Kalkınma Bankası Kfw tarafından 27 Kasım tarihinde düzenlenecek olan Yenilenebilir Enerji: Politikalar-İş Fırsatları-Finansman Olanakları Konferansı, aynı zamanda Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu tarafından da destekleniyor.

2020 yılına kadar CO2 emisyonlarını yüzde 20 oranında azaltmayı hedefleyen AB, yenilenebilir enerjilere büyük önem veriyor. 

Sektör uzmanlarının deneyimleri, görüşleri, yaşadıkları zorluklar ve çözüm önerilerinin yanı sıra, sektördeki yeni yatırımlara yönelik iş fırsatları ve finansman olanaklarını da masaya yatıracak olan Yenilenebilir Enerji Konferansı'nın bu dönemde çok önemli bir görev üstlendiğini söyleyen Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Ticaret, Ekonomi ve Tarım Bölüm Başkanı Ulrike Hauer, konferans sayesinde gelecekteki projeler için çok daha gerçekçi bir manzara sunulacağını söylüyor.

DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan Hauer'in, yenilenebilir enerjiler ve Türkiye'nin bu konuda yapması gerekenlere yönelik görüşleri şöyle:

- Yenilenebilir enerjilere yönelik AB politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? AB, 2002 yılında enerji ihtiyacının yüzde 20'sini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılama hedefini gerçekleştirebilecek mi?

Yenilenebilir enerji kaynakları fosil yakıtlara alternatif olarak vazgeçilmez bir enerji kaynağı. Bu kaynakların kullanımı sera gazı emisyonlarının azalması ve enerji tüketiminin sınırlanmasına önemli bir rol oynadığı gibi, aynı zamanda AB'nin petrol ve gaz ithalatı bağımlılığını azaltmak açısından da önemli. Dolayısıyla yenilenebilir enerjiler AB'nin enerji kaynaklarının çeşitlenmesi açısından çok önemli. AB, 2020 yılına kadar enerjisinin yüzde 20'sini yenilenebilir enerjilerden sağlamayı hedefliyor. Bu kaynakların uygun maliyetlerde ve çevresel olarak sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi ve kullanılması için teknoloji çok önemli. Komisyon, sadece sera gazı emisyonlarının yüzde 20 oranında azaltılmasını değil, aynı zamanda gelecekteki enerji talebinin yüzde 20 oranında azatılması hedefini de destekleyen bir enerji paketi önerdi. Bu hedeflerin hâlâ ulaşılabilir olduğunu düşünüyoruz ve bu hedeflerden vazgeçmeyeceğiz.

- Özel sektörün yenilenebilir enerjilere yönelik ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye de AB'nin yaşadığı sorunları yaşıyor. Enerji güvenliği gerçekten önemli bir konu. Türkiye'nin petrol ve gaz ithalatına bağımlılığı AB'den daha da fazla. Ülkenin CO2 emisyon hacmi hızla artıyor ve enerji fiyatları oldukça yüksek. Bu bağlamda doğal üretim çok önemli ve Türkiye'nin en büyük doğal enerji potansiyelini yenilenebilir enerjiler oluşturuyor. Özel sektör Türkiye'nin yenilenebilir enerjiler potansiyelinin farkında. Bu ilginin özellikle piyasa dostu, şeffaf düzenlemeler ile desteklenmesi gerekiyor.

- Türkiye gibi ülkelerde, özel sektörün yenilenebilir enerjilere yönelik ilgisini artırmak için hükümet politikaları nasıl olmalı? Avrupa'daki uygulama örneklerinden bahsedebilir misiniz?

Yenilenebilir enerjilerin Türkiye'nin hükümet politikalarının önemli bir bölümünü oluşturduğunu düşünüyoruz. Bu olumlu bir gelişme. Türkiye yenilenebilir enerjilerde inanılmaz bir potansiyele sahip. Bize göre, ısınma, elektrik ve ulaşım gibi üç sektörde yenilenebilir enerji hareket planı geliştirmek, yenilenebilir enerjilerin gelişiminin önünün açık olduğunu ve hükümetin bu konuya öncelik verdiği yönünde özel sektöre verilecek güçlü bir sinyal olacaktır. Bununla birlikte idari prosedürlerin basitleştirilmesi ve yenilenebilir enerjilerden sağlanan elektrik şebekelerine ulaşımın geliştirilmesi etkili olacaktır. AB genelinde, yenilenebilir enerjiye verilen desteklerde hâlâ dengesizlikler mevcut. İspanya ve Almanya gibi bazı AB üyeleri, teşvik mekanizmalarının geliştirilmesinde, şebeke ulaşım sorunlarına yaratıcı çözümler üretmekte ve birçok alanda en iyi uygulama örnekleri sunmakta çok ileri durumdalar.

- Kfw ve DÜNYA Gazetesi tarafından düzenlenen Yenilenebilir Enerji: Politikalar-İş Fırsatları-Finansman Olanakları Konferansı'nın bu kapsamda sağlayacağı katkıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'de özel sektör yenilenebilir enerjilere zaten ilgi duyuyor. Bence söktördeki fırsatların yanısıra, zorlukların da gündeme getirilecek olduğu konferansta, projelerin gerçekleştirilmesi açısından çok daha gerçekçi bir manzara ortaya konmuş olacak. Konferans aynı zamanda, alanda yaşanan zorluklara yönelik görüşlerin ve çözümlerin paylaşılması açısından da önem taşıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar