Özel sektörün dış borcundaki azalma neye işaret ediyor?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Öncelikle özel sektörün dış borcunun yılın ilk çeyreğinde toplam 2.2 milyar dolar azaldığını belirtelim. Bu azalmanın tümüyle kısa vadeli borçtan kaynaklandığının da altını çizelim. İlk çeyrekte, kısa vadeli borç 4.7 milyar dolar azaldı. Buna karşılık uzun vadeli borç 2.5 milyar dolar arttı. Böylece, özel sektörün toplam dış borcu ilk çeyrekte 2.2 milyar dolar azalmış oldu. 

Başlıktaki soruya yanıt vermeden önce özel sektörün borcunun hangi etkenlerle azalabileceği üzerinde durmakta yarar var. Zaten bu etkenler, sorunun da yanıtı olacak. 

Özel sektörün dış borcundaki azalmanın belli başlı nedenleri vardır. Temelde, ya borç verenler buna pek yanaşmaz olmuşlardır, ya özel sektör eskisi kadar borç talebinde bulunmuyordur. Özel sektörün borç talebinin azalmasının da çeşitli nedenleri söz konusudur elbette. Artık işler iyi gitmiyordur ve bu yüzden borçlanmaya fazla gerek duyulmuyordur ya da özel sektörün gelecek kaygıları had safhaya varmıştır ve bu süreçte daha fazla borçlu olmaktan kaçınılmaktadır. Aksi olsa, yani işlerin iyi gideceğine inanılsa, ekonomide keskin dalgalanmalar yaşanacağı kaygısı duyulmasa, karlılığın süreceği beklense, borç verenler de bunu görüyor olsa, ki zaten görmemeleri mümkün değil, o durumda dış borç niye azalsın ki… 

Özel sektörün toplam dış borcunun son on yıldaki seyri de zaten bu görüşümüzü doğruluyor. Özel sektörün toplam dış borcu 2004’ten bu yılın ilk çeyreği sonuna kadar olan dönemde yıl bazında hep artış yönünde bir grafik çizdi. Bunun tek bir istisnası var; 2009 yılı. 2008 sonunda 189 milyar dolara çıkan özel sektörün toplam dış borcu, 2009 sonunda 172 milyar dolara geriledi. Bu düşüşün tümü uzun vadeli borçtan kaynaklandı. 

İşte 2009’dan sonra yeniden bir düşüşle karşı karşıyayız. Özel sektörün dış borcu, girişte de aktardığımız gibi bu yılın ilk çeyreğinde 2.2 milyar dolarlık bir azalma gösterdi. Gerçi ilk çeyrekte ortaya çıkan bu azalmaya bakarak yılın tümünde de gerileme olacağını söyleyemeyiz. Ama genel gidişat ve bunun sonucunda oluşan ekonominin geleceğine ilişkin algı, bize 2014’ün sonuna geldiğimizde de benzer bir tablonun ortaya çıkacağına ilişkin sinyaller veriyor.

Hem iyi, hem kötü!

Doğrusu tuhaf bir durum… Özel sektörün dış borcunun azalıyor olması elbette iyi bir gelişme, geleceğe dönük kaygıların hafiflemesi demek. Ama, borcun niye azaldığı da önemli. İşler iyi giderken, yatırımlar artıyorken, ülkede siyasi anlamda bir sorun yokken yaşanıyor değil ki bu azalma. Tam tersine azalma, bu sorunlar yumağının ortasındayken ortaya çıkıyor. İşte bu yüzden pek hayra alamet değil. Bir büzülmenin, kabuğuna çekilmenin, “Şu süreci bir atlatalım da hele” diye düşünmenin bir sonucu bu durum. 

Özel sektörün “bu koşullarda” daha az borçlanması, daha az yatırım, daha az üretim, daha yavaş büyüme anlamına geliyor. Zaten sıkıntı burada. 
Yoksa, defalarca “Özel sektörün borcu çok arttı, bu gelecekte tehlike yaratır” dedikten sonra, bu kez de “Borç azaldı” diye kaygı duymak gibi bir durum elbette söz konusu değil. 

165 milyar ödenecek 

Bu arada, orijinal vadesi daha uzun olsa da, vadesi mart itibariyle bir yılda dolacak dış borç toplamı yeniden artış gösterdi. Mart itibariyle bir yılda 165.2 milyar dolar ödenecek. Bir yılda ödenecek tutar, aralıkta 167.7 milyar dolar düzeyinde oluştuktan sonra, ocak ve şubatta 162.8 ve 162.3 milyar dolara inmişti.
Mart itibariyle bir yıldaki 165.2 milyar dolarlık dış borç ödemesinin 135.5 milyar dolarını özel sektör yapacak. 135.5 milyar dolar içinde bankaların ödeyeceği tutar ise 81.5 milyar dolar.

 

12444.jpg

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar