Özel sektörün dış borcu

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Son yıllarda kimi çevrelerin uykularını kaçıran, hükümetin ise "devletin borcu değil ya, borçlular düşünsün" diye pek de önemser görünmediği özel sektörün dış borcundaki artış ekim ayında tersine dönmüş ve bir gerileme ortaya çıkmıştı. Borçtaki gerileme kasımda da sürdü sürmesine ama, düşüş biraz hız kesti. Özel sektör borcunun daha da artması sonucunu doğuracak tüm elverişli koşullar zaten ortadan kalkmıştı. Artık ne dış kaynak kullanmak ucuzdu ve kur sayesinde uzun sürecek bir avantaj söz konusuydu, ne de daha önemli olarak dış kaynak bulmak mümkündü. Ekim ayında biraz da panik halde dış borcun kapatılmasına yönelindi ve özel sektörün uzun vadeli kredi borcu 5.6 milyar dolar azaldı. Eylül sonunda 144.9 milyar dolarla rekor düzeye çıkan borç, ekim sonunda 139.3 milyar dolara indi.

Düşüş, kasım ayında hız kesti. Özel sektörün uzun vadeli kredi borcu, ekim ayındaki 5.6 milyar dolardan sonra kasım ayında yalnızca 2.1 milyar dolar geriledi. Borç bakiyesi kasım sonunda 137.2 milyar dolar oldu. Özel sektörün uzun vadeli 137.2 milyar dolarlık kredi borcunun 40.7 milyar doları finansal kuruluşlara, 96.5 milyar doları ise reel sektör kuruluşlarına ait bulunuyor.

Ekimde finansal kuruluşlarla reel sektörün borcunda 2.8'er milyar dolarlık azalma kaydedilmişti. Kasımda ise finansal kuruluşların borcu 1.8 milyar dolar azalırken, reel sektörün borcundaki azalma 308 milyon dolarda kaldı.

Kasım ayındaki 2.1 milyar dolarlık toplam geri ödemenin 1.8 milyar doları yabancı ticari bankalara yapıldı.

Kasım sonu itibariyle yapılan projeksiyona göre, özel sektör bir yıl içinde 41.7 milyar dolar borç ödeyecek. Buna göre, aralık ve ocakta 4.9 ve 3.6 milyar dolarlık ödeme öngörülüyor. Ayrıca şubat ve martta 3'er, nisanda 3.4, mayısta 3.1, haziranda 3.8, temmuzda 2.9, ağustosta 2.7, eylülde 4.1, ekimde 3.8, kasımda ise 3.4 milyar dolarlık ödeme gerçekleştirilecek.

Özel sektör borcunun 11.5 milyar doları 13-18 ay, 9.3 milyar doları 19-24 ay vadeli. Toplam borcun 74.8 milyar dolarlık kısmının vadesi ise iki yıldan uzun.

Özel sektör kuruluşları geride kalan aralık ayı da dahil olmak üzere bir yıllık sürede 41.7 milyar dolarlık bir ödeme yükümlülüğüyle karşı karşıyalar. Bu borcun 12.5 milyar doları finansal kuruluşlara,  29.1 milyar doları ise reel sektör kuruluşlarına ait. Yani reel sektör kuruluşlarının her ay ortalama 2.5 milyar dolar ödemek durumundalar. Ama dikkatinizi çekiyor mu, ortada hiç de öyle panik havası yok. Yani bu kuruluşlar "kur daha da yükselir, bir an önce dövizimi sağlama alayım" havasında değiller. Hatta, bankalardaki döviz tevdiat hesaplarından izlenebilen rakamlara göre, tüzel kişiler de kurlar yükseldikçe döviz satma, tersi olduğunda, yani kur düştüğünde döviz alma eğiliminde. Tüzel kişilerin 25 Temmuz'da 34 milyar doları aşan döviz hesapları, 21 Kasım'da 29 milyara kadar inmişti. Döviz hesapları yeniden artışa geçerek 2 Ocak itibariyle 32 milyar doların üstüne çıktı. Dolar, 25 Temmuz'da 1.1979, 21 Kasım'da 1.6956, 2 Ocak'ta ise 1.5218 düzeyinde bulunuyordu.

Reel sektörün kasım sonunda 96.5 milyar dolar olan uzun vadeli dış kredi borcunun 39.6 milyarının sınai sektörlere, 56.5 milyarının ise hizmetler sektörüne ait olduğunu belirtelim. Hizmetler sektöründe ise borç iki alt sektörde yoğunlaşıyor. Gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetleri alt sektörünün 18.3 milyar dolar borcu var. Üstelik bu sektörün borcunda kasım ayında 128 milyon dolarlık bir artış söz konusu. Ulaştırma, depolama ve haberleşme de 15.2 milyar dolarla hizmetlerin en çok borcu bulunan ikinci alt sektörü konumunda.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar