Özel sektörün dış borç artışına kur farkından 9 milyar dolarlık fren

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Özel sektörün yurtdışından sağladığı dış borç geçen yılın sonunda 243.8 milyar dolar düzeyindeydi. Bu borcun 76.1 milyarını kısa, 167.7 milyarını uzun vadeli borç oluşturuyordu. Ekim ayı sonuna geldik, toplam dış borç neredeyse aynı kaldı; yalnızca 1.7 milyar dolarlık bir artış yaşandı. Ama bu dönemde borcun vade kompozisyonunda çok önemli bir değişiklik oldu. 

İlk on aylık dönemde kısa vadeli borç 18.7 milyar dolarlık azalmayla 76.1 milyardan 57.5 milyara indi. Buna karşılık, uzun vadeli borç 20.3 milyar dolarlık bir artışla 167.7 milyardan 188 milyara yükseldi.

Ne oldu yani, özel sektör birden uzun vadeli borçlanmanın nimetini mi keşfetmişti... Ya da uzun vadeli borç almak birden çok ucuz hale mi gelmişti... 

Uzun vadeli borçlanmanın daha avantajlı hale geldiği bir gerçekti. Merkez Bankası'nın borçlanmanın vadesinin uzatılmasını teşvik edecek, kısa vadeli borçlanmayı ise adeta cezalandıracak biçimde uygulamaya koyduğu kararlar, özel sektörü vade uzatımına itmişti. Dış borçta vadeyi öyle çok kısa sürede uzatmak da pek mümkün değildi tabii ki. O zaman yapılacak olan, mevzuata aykırı olmayan küçük hilelere başvurmak ve vadeyi bu şekilde uzatmaktı. Örneğin, bir yıllık borçlanma yerine, bir yıl bir hafta ya da bir yıl bir ay gibi vadelerle borçlanmaya gitmek gibi...

İşte bunun sonucunda borçlanmada vade dağılımı çok belirgin bir değişikliğe uğradı ve bu eğilim sürüyor. Geçen yılın sonunda özel sektörün yurtdışından sağladığı toplam borcun yüzde 31'i kısa vadeli, yüzde 69'u uzun vadeliydi. Ekim ayına geldik, kısa vadelilerin payı yüzde 23'e inerken, uzun vadelilerin payı yüzde 77'yi buldu.

2016 yılı para ve kur politikası metninde de bu konuya değinilirken şu görüşler dile getirildi:

"2014 yılı sonundan itibaren yabancı para zorunlu karşılık oranlarında ve Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen faizlerde yapılan bir dizi düzenlemeyle, finansal kuruluşların yabancı para cinsinden çekirdek dışı yükümlülüklerinin vadesini uzatmaya ve çekirdek yükümlülükleri teşvik etmeye dönük adımlar atılmıştır. Alınan önlemler sonrasında bankacılık sisteminin dış borçlarının vadesinin uzamaya başladığı ve çekirdek dışı yükümlülüklerin payındaki artış eğiliminin durduğu gözlenmektedir. Önümüzdeki dönemde de makrofinansal riskleri sınırlamaya ve basiretli borçlanmayı desteklemeye yönelik makroihtiyati politikalar uygulanmaya devam edilecektir." 

Kur farkının katkısı büyük 

Vade kaymasından dolayı yaşanan geçişkenlik bir yana özel sektörün yurtdışından sağladığı toplam dış borçta on ayda yalnızca 1.7 milyar dolar artış yaşanmış olması da dikkat çekici. Bunu sağlayan da kur farkı.

Kur farkı, daha doğrusu doların diğer paralara karşı değer kazanması, ilk on aylık dönemde kısa vadeli borçların 2.2 milyar dolar, uzun vadeli borçların ise 7 milyar dolar düşük görünmesini sağladı. Yani kur farkından gelen etki toplamda 9.2 milyar doları buldu. 

Kısa vadeli borçlarda görünürde 18.7 milyar dolar olan düşüş, kur farkı etkisi olmasa 16.5 milyarda kalacaktı.

Uzun vadeli borçlarda 20.3 milyar doları bulan artış ise, kur farkının olumlu etkisi olmasa 27.3 milyar dolara ulaşacaktı. 

Bir başka ifadeyle, kısa ve uzun vadeli borç toplamında 1.7 milyar dolarda kalan on aylık artış, kur farkı etkisi olmasa 10.9 milyar dolara çıkacaktı.

Bu arada, 245.5 milyar doların, özel sektörün "yurtdışından sağladığı borç" olduğu gerçeğinin altını bir kez daha çizelim. Merkez Bankası'nın bugün açıklayacağı kısa vadeli dış borç verileriyle, özel sektörün yurtiçinde oluşan ve dış borç sayılan yükümlülükleri de ortaya çıkacak. Bu rakam 45-46 milyar dolar civarında bekleniyor. Söz konusu yükümlülükle birlikte özel sektörün toplam borcu ekim ayı itibariyle 290 milyar dolar civarında oluşacak. 

2121.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar