Özel sektör bu kadar dış borcu niye aldı, nerede kullandı, işte yanıtı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Müşteri velinimettir, bizim müşterimiz de okuyucularımızdır, onlar ne isterse, neyi bilmek isterse elimizden geldiği, bilgimiz yettiğince yanıtlamak durumunda hissederiz kendimizi. Bugün de öyle yapma kararındayız. 

Özel sektörün dış borcunun rekor kırdığına ilişkin yazılarımız üzerine, okuyucularımızdan "İyi güzel de, bu borç nerede kullanılıyor, çarçur mu ediliyor, biraz da bu konuya eğilseniz, detay verseniz" şeklinde dönüşler oldu. İşte bugün bu soruya yanıt vermeye çalışacağız. 

Önce rakamları özetlemekte yarar var. Özel sektörün dış borcu haziran ayı itibariyle 278 milyar dolar düzeyinde. Bu tutarın 166 milyar doları uzun vadeli, 112 milyar doları kısa vadeli. 

278 milyar dolarlık borcun 241 milyar doları yurtdışından sağlandı. 37 milyar dolarlık borç ise, yurtdışı yerleşiklerin, yani yabancıların Türkiye'de açmış oldukları mevduat benzeri yükümlülüklerden oluşuyor. 

Yarısı bankaların borcu 

Merkez Bankası verilerine göre, yurtdışından sağlanan 210 milyar dolarlık borcun 100 milyar doları bankalara ait. Bankalar bu borcun 78 milyarını kredi, 22 milyarını tahvil ihracı yoluyla almışlar. Bankaların yurtdışından niye kredi aldıkları belli; bu kredi yurtiçinde TL olarak kullanılıyor, kullandırılıyor. Yurtiçinde mevduat yoluyla para toplamak, yurtdışından döviz kredisi almaya göre daha pahalı çünkü. 

Bankacılık dışı finansal kuruluşların borcunun toplamı da yaklaşık 19 milyar dolar. Yani, yurtdışından sağlanan borcun 119 milyar doları finansal kuruluşlara ait. 

Finansal olmayan kuruluşların dış borcu da 91 milyar dolar düzeyinde. Bu tutarın 81 milyarı kredilerden oluşuyor. 

Özel sektörün yurtdışından sağladığı 210 milyar dolarlık dış borcun borçlulara göre dağılımı özet olarak böyle. Bu borcun alacaklılara göre dağılımı, bu yazı konusu itibariyle ikinci planda. Ama o konudaki veriler de tabloda zaten yer alıyor. 

Bu para nerede kullanılıyor? 

Asıl merak edilen, özel sektörün bu kadar milyar dolar dış borcu nerede kullandığı, ne yaptığı. Burada üstünde önemle durulması gereken rakam, 166 milyar dolarlık uzun vadeli borç. Bu rakamın detayı önemli. Ama önce kısa vadeli borçla ilgili detayı özetleyelim. 
Özel sektörün yurtdışından sağladığı 44 milyar dolarlık kısa vadeli dış borcun 41 milyar doları, yani neredeyse tümü bankalara ait. Bankalar yurtdışından kredi alıyor, bunu içeride TL'ye çevirip kullandırıyor. 

Yine özel sektöre ait olan ve "finansal olmayan kuruluşların ticari kredileri" başlığında gösterilen 31 milyar dolarlık borç, ağırlıklı olarak ithalat borçlarından oluşuyor. Yani ithalat yapılmış, ancak ödemesi henüz gerçekleştirilmemiş ve bu borç, söz konusu kalemde yer alıyor. 

Yaklaşık 37 milyar dolar ise, daha önce de belirttik, yurtiçinde yaşayan yabancıların burada açtıkları mevduat hesaplarından oluşuyor. 

88 milyarın kullanımı 

Uzun vadeli toplam borç 166 milyar ve bunun 78 milyarını finansal kesim kullanıyor. Bir kez daha vurgulamakta yarar var, finansal kesim de bu parayı yurtiçinde ağırlıklı olarak krediye dönüştürüyor. Kalan 88 milyar dolar ise finansal olmayan kesimlerin uzun vadeli borç stokunu gösteriyor. Dolayısıyla finansal olmayan kesimin 88 milyar dolarlık borcunun nereye gittiği, bu paranın hangi sektörlerde kullanıldığı önem taşıyor. Çünkü gerçek anlamda yatırıma giden para, bu 88 milyar dolar. 

88 milyar doların 52 milyarı hizmetler sektöründe kullanılmış. Hizmetler sektörü kapsamında en çok kredi kullanılan alt sektörler ise 12.6 milyar dolarla ulaştırma ve depolama faaliyetleri, 7.5 milyar dolarla mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler, 6.8 milyar dolarla inşaat, 5.8 milyar dolarla bilgi ve iletişim, 5.3 milyar dolarla da gayrimenkul faaliyetleri. Aslında inşaat ve gayrimenkul faaliyetlerini bir arada düşünmek ve bu sektörler için toplam 12 milyar doların üstünde borç oluştuğunu söylemek yanlış olmaz. İnşaat, yol, köprü derken, işte böylesine bir borç oluşmuş. 

Finansal olmayan kuruluşların 88 milyar dolarlık borcunda ikinci sırayı 35 milyar dolarla sınai sektörler alıyor. Sınai sektörlerde imalatın payı 23 milyar dolar. Bu kapsamda da gıda ve içecek 4.3 milyarla ilk sırada; ikinci ve üçüncü sırayı 3.4 milyarla ana metal sanayi ve 3.1 milyarla ulaşım araçları imalatı alıyor. 

Elektrik ve gaz sektörü yatırımları için alınan borçta bakiye 9.9 milyar, madencilik yatırımları için alınan borçtaki bakiye ise 2.2 milyar dolar düzeyinde. 

Sanayi ve hizmetler yer değiştirdi 

Bu arada Türkiye'nin yatırım eğiliminin yıllar içinde nasıl değiştiğini görmek için sınai sektörlerin ve hizmetler sektörünün borç stokuna bakmak yetiyor. 2006 sonuna kadar sınai sektörlerin borcu, hizmetlerin borcundan daha fazlaydı, çünkü sınai alanlara daha çok yatırım yapılıyordu. Ancak 2007 yılıyla birlikte hizmetler sektörünün borç stokunda rekor bir artış oldu. Bir yılda yüzde 88 artan bu sektörün borç stoku sınai sektör toplamını geride bıraktı ve o eğilim hala sürmekte.

alaat-009.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar