Özel hastanelerin çığlığı…

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Fıkrayla başlayayım...

Gözleri görmeyen kaptan pilot ve yardımcıları ellerindeki bastonların yardımıyla uçağa doğru yol alırken, yanlarında duran servis otobüsünden inen yolcular gördükleri ve takıldıkları bu manzara karşısında korkuya düşmüş.

O korku ve şaşkınlıkla, hep birlikte uçağa binilmiş.

Bir süre sonra uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.

Yolcuların gözü camda.

Uçak daha da hızlanmış.

Yolcular iyice endişelenip, panik halde, dua etmeye başlamış.

Uçak son hızla, pistin sonuna ulaşmış.

Betonun bitip, çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmış.

Tam o anda 'kaptan pilot' levyeyi sonuna kadar çekmiş.

Pist biterken uçağın tekerleri yerden kesilip, havalanmış.

Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş: "Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!"

* * *

Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak; insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamak, Anayasa'da devletin görevleri arasında sıralanmış…

Yani; devlet her şeyden önce, topluma hizmet etmek ve onun sorunlarını çözmek için oluşturulan bir hizmet kurumu olarak görülmüş.

Yani; devlet adalet gibi, güvenlik gibi, eğitim gibi, sağlık gibi birçok hizmetin ana yüklenicisi olarak belirlenmiş.

Bizdeki süreç ise şöyle işlemiş:

Bu hizmetleri vermesi gereken devlet 'kaynak yetersizliği' gibi nedenleri bahane ederek,  hizmetlerin bir bölümünü özel sektöre açmış.

Milyarlarca liralık yatırımın yapılmasını sağlamış.

Topladığı vergilerle bu hizmetleri vermesi gerekirken, bu hizmetler karşılığında da vergi toplamaya başlamış.

* * *

Geçtiğimiz hafta özel hastanelerin temsilcileriyle 'sohbet toplantısı' gerçekleştirdik.

Sorunlarını sıraladılar.

"Kaliteli hizmet vermek istiyoruz. Kanun nedeniyle, kalite için yatırım yapamıyoruz."

"İstihdam sağlamak istiyoruz. Kadro kısıtlaması nedeniyle, doktor sayısını artıramıyoruz."

"Her an hizmet vermek istiyoruz. Kanun nedeniyle Akşam saatlerinde muayene yapamıyoruz."

"Trafik kazalarında yaralananlara ve acil müdahaleye ihtiyacı olan hastalarımıza hizmet vermek istiyoruz. SGK'dan para alamadığımız ve üstüne birde vergi ödediğimiz için yaralılarımızı geri çevirmek zorunda kalıyoruz."

"Devletin sağlıktaki yükünü üzerinden alıyor, birde üstüne vergi ödüyoruz. Hiçbir özel kuruma yapılamayan yaptırımlara maruz kalıyoruz."

* * *

Yanyana inşa edilen onlarca AVM'nin geleceğinden endişe eden bir devlet büyüğümüzün, "Bir gün bu AVM'lerin büyük bölümü hastane, okul olacak." şeklindeki beyanatını hatırlıyorum.

"Sağlık hizmeti veren ve insanları kuyruklardan kurtaran hastanelerimiz, bu politikalarla kısa sürede AVM'ye dönecek." diyen doktorun çığlığını ise tekrardan hatırlatıyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks (2) 27 Ağustos 2024
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024