Oyunu küresel oynamak isteyenlere öneriler
Şirketlerimiz nihayet sadece Türkiye gerçekliği ile sınırlı kalmamak gerektiğini anlamaya başladı. Dünya çok büyük bir pazar ve doğru ülkelerde iş yapmak, sizi tahmin edemeyeceğiniz noktalara götürebilir.
Ancak burada en büyük sorun, oyunu küresel oynamak isteğine sahip olup, bunu gerçekleştirecek insan, finans, süreçler, teknoloji ve organizasyona sahip olmamak. Eğer finansa sahip değilseniz, önce “nakit odaklı yönetime” geçmeniz gerekiyor. Bu konuda çok yazı yazdım, merak edenler eski, yazılara bakabilirler. Ancak yeterli finans gücü yoksa, ya da finansa erişim sorunları varsa, kürsel iş yapma vizyonu sizin için bir hayal olabilir.
Küresel oynamaya karar verdiyseniz
Şirketinizin iyi bir pazar payı, düzenli müşterileri, sağlıklı bir nakit dengesi olduğunu varsayarak devam ediyorum. Yurt dışında iş yapmanın birinci koşulu, ürün ve hizmetleriniz için en doğru pazarı bulmak ve bu pazarın olduğu ya da bu pazara çok yakın bir lokasyonu hedeflemektir.
Örneğin, mobilya şirketleri için metal ayak üretiyorsanız, mobilya sektörünün yoğun olduğu, metal ayak konusunda sorun yaşayan ve ihtiyacı olan coğrafyaları düşünmelisiniz. Bu konuda tavsiyem, öncelikle bu pazarları kendiniz araştırmanızdır. Bunu nasıl yaparsınız? İnternette belirli sektörlere yönelik bilgileri bulabileceğiniz siteler var. Ayrıca yapay zeka (örneğin chatgpt ya da grok) araçları derin araştırma özellikleri sunuyor. Ben bu amaçla bunlardan epey faydalanıyorum. ,
Doğru pazarı, doğru coğrafyayı bulduktan sonra, işe doğrudan veya aracılı ihracat, greenfield yatırım ya da şirket satın alma ile devam edebilirsiniz. Burada sizin stratejik öncelikleriniz, finans gücünüz, beklentileriniz rol oynar. Ancak greenfield yatırım ya da satın alımlar için muhakkak detaylı bir ülke analizi yapmalısınız. Ülkenin mevzuatı, sektörel düzenlemeler, uyum risklerini, pazar potansiyelini, rakipleri, siyasi ortamı detaylıca değerlendirmelisiniz. Bu amaçla hizmet veren danışmanlar ile birlikte çalışabilirsiniz. Sonraki adım, doğru bir fizibilitedir. Satın alma yapıyorsanız, buna due diligence da eklenir.
Esas zorluk nedir?
Buraya kadar işin kolay kısmı. Esas zorluk, bu ülkelerde iş yapacak doğru insanları, süreçleri ve yapıları belirlemektir. Bu yatırım sonrası görev alacak insanların bir kısmı sizin şirketten, bir kısmı yatırım yaptığınız ülkeden olacak. Dil, kültür, oryantasyon gibi unsurları iyi yönetmeniz gerekecek. Hukuki ve ticari analizler, destekler sizi hazırlar ama işi başarmak için doğru insanlara, iyi bir networke ve iyi kurgulanmış yönetsel bir sisteme ihtiyacınız olur. Örneğimizdeki metal ayak üreticisi, Polonya’da bir üretim tesisi ya da depo açacaksa, öncelikle organizasyonu, süreçleri, ERP’yi ve görev alacak insanları (görev tanımları, doğru insanları görevlendirme) planlamalı.
Ülkemizde küresel oyuncu olmakta en büyük sorunlar bunlar. Yetersiz finans, kalitesiz ülke, pazar, rekabet ve mevzuat araştırması, hatalı fizibilite, tanımsız organizasyon, yetersiz iş tanımları, tecrübesiz, dil ve kültürel adaptasyon sorunları olan insanları görevlendirmek, tanımsız süreçler ve prosedürler, ERP kullanmamak ve benzeri konular küresel ölçekte başarıyı önlüyor. Bu konular netleşmeden, gözü kara şekilde ya da sadece rakipler adım atıyor diye yatırım yapmayı doğru bulmuyorum. Rakipler analizlerinde hata yapmışsa, batarken sizi de yanlarında götürürler.
Küresel oyuncu olma isteği çok doğru, ancak bunun için önce Türkiye’deki yönetim, organizasyon ve operasyonu toparlamanız, sistematik hale getirmeniz gerekiyor. Türkiye’de iyi yönetimi sağlamadan, yabancı bir ülkede sağlayabileceğinizi asla düşünmeyin. Bu konuda lütfen ciddi bir hazırlık yapmadan adım atmayın.