Oynamayın vergilerle

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Önce ODD Genel Sekreteri Hayri Erce'nin verdiği rakamlara ve yaptığı yorumları inceleyelim, sonra fikirlerimizi yazarız.

"....2010 yılında Amerika 11 milyon 785 bin adet, Japonya 4 milyon 942 bin adet, Almanya 3 milyon 186 bin adet, Fransa 2 milyon 705 bin adet, İtalya 2 milyon 151 bin adet ve Kore 1 milyon 540 bin adet araç satışına sahip. Türkiye ise 2010 yılında 793 bin adet ile

18'nci sırada yer alıyor..."

 "...Dünya ve Avrupa ile ülkemizdeki araç sahipliği oranlarına baktığımızda da; Türkiye, bin kişiye düşen 135 araç ile Batı Avrupa ülkeleri ortalaması olan 606'nın çok gerisinde. Doğu Avrupa ortalaması ise 310 adet. Kore'de bin kişiye düşen araç sayısı ise 332. Bu rakamlardan da görüleceği üzere, Türkiye otomotiv pazarı potansiyelinin çok gerisinde bulunuyor. Diğer yandan, Türkiye'de otomobil kullanabilecek genç nüfusun payı göz önüne alındığında Avrupa ortalamalarının çok üzerinde bir orana sahip...''

Durumumuz Afrika ayakkabı pazarı gibi. Fıkrayı bilirsiniz.

Bir ayakkabı fabrikası yöneticisi iki satış elemanını Afrika'ya gönderir ve sonra raporları alır. İlk satıcının raporu "burada kimse ayakkabı giymiyor. O yüzden yatırım yapmaya gerek yok" şeklindedir. İkinci satıcı ise tek bir cümle yazmıştır: "Patron burada kimse ayakkabı giymiyor muhteşem bir potansiyel var..."

Genç nüfus fazla, bin kişiye düşen otomobil Avrupa'nın yüzde 22'si düzeyinde. Yani satılacak çok araç var.

Var da bu araçlar bir türlü satılamıyor. Peki bunun sebebi nedir?

Muharebeyi kaybeden komutana sormuşlar neden kaybettin diye?

Cevap yine tek cümleymiş; Cephanemiz yoktu.

Bizde de cevap aslında tek cümle: İstikrar yok.

Kimse bana ekonomik istikrarın sürdüğünden falan bahsetmesin. Belirli rakamlarda istikrar sürüyor gibi görünüyor fakat, aslında istikrar denen şey net olarak göstermelik. Ya da haksızlık yapmayalım istikrar, bir önceki değimden bu yana geçen zamanı, hangi noktasında yorumladığınıza bağlı.

Biraz açmam gerekirse, 2005 yılından bu yana tam dört kez büyük oranlı vergi değişimi yaşandı. Bunların 3'ü artış bir tanesi de indirim olarak yapıldı. Kriz döneminde gerçekleştirilen süre uzatımını ve elektrikli araçlar için yapılan düzenlemeyi saymıyorum. Değişim aralıkları veya bu değişimi gerektiren nedenler ayrıca değerlendirilebilir fakat dünyanın hiçbir yerinde 6 yıllık bir sürede araç fiyatlarını doğrudan etkileyen dört büyük vergi değişimini göremezsiniz. Bu kadar sık vergi değişimi yapılan yerde de yeni yatırımcı bekleyemezsiniz.

Zira adamın hesabı tutmaz. Zaten, sıfırdan bir yere gelen yatırımcı bir risk alıyordur, onu bir de başta vergi olmak üzere maliyet muhasebesini toptan çöpe atacak hesaplarla uğraştırırsanız o iş olmaz.

Bugün bir otomobile yaklaşık 7 yıl ömür biçiliyor. Yani bir araç ilk kez bantlardan indikten sonra 3-4 yıl içinde ufak tefek makyajlar görüyor, 7'inci yıla doğru da bazen daha da önce tamamen yenileniyor. Bu araç için hazırlanma süresi de yaklaşık 3 yıl geriye gidiyor. Tabii bu rakamlar içinde fabrika kurma maliyeti ve hazırlık süresi de dahil değil.

Şimdi yaklaşık 7-8 yıllık bir süreç içinde eğer altı kez fiyatı değiştirecek ve sayılamayacak kadar çok kez de maliyetleri aşağı, sağa, sola, yukarı çekecek kararlar alınırsa zaten gelmeye çok gönüllü olmayanların canı iyice sıkılır.

Tüm bunları niye yazdım? Geçen günlerde Sanayi Bakanı Nihat Ergün, ÖTV'nin gözden geçirileceğini söylemiş. İndirilme kararı iyi ve yerinde olur olmasına da tekrar yukarı çıkarılacaksa hiç oynamasalar daha iyi. İndirim ya da toptan kaldırmaya kimse itiraz etmeyecektir fakat kalp ekosu gibi aşağı yukarı gezinen bir vergi grafiği de en az yüksek vergiler kadar can sıkıcıdır.

Aslında yapılması gereken hazırlanması ve uygulanması yılan hikayesine dönen otomotiv strateji belgesi doğrultusunda önümüzdeki döneme ilişkin vergisel hedeflerin yazılıp en azından 4-5 yıllık bir periyodda sabitlenme garantisi vermektir.

Belki o zaman taşlar bir nebze daha yerine oturur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018