OVP ve Piyasa Etkileri

Tuncay TURŞUCU
Tuncay TURŞUCU İntegral Yatırım

2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program dün açıklandı. Buna göre 2017 ve gelecek 3 yıl için büyüme oranı yüzde 5.5 olarak belirlendi. Enflasyon için ise 2017 için yüzde 9.5, 2018 için yüzde 7, 2019 için yüzde 6 ve 2020 için yüzde 5 seviyesinde hedef belirlenmiş durumda. İşsizlik oranının ise 2017 yılında yüzde 10.8, 2018 yılında yüzde 10.5, 2019’da yüzde 9.9 ve 2020'de yüzde 9.6 seviyesine gerileyeceği öngörülmüş.

Cari açık için ise 2017 yılında 39.2 milyon $ ve 2018 için 40 milyon $ açık bekleniyor.Burada büyüme yüksek büyümeye rağmen cari açığın kontrol altında kalması dikkat çekici. Eğer bu hedef başarılı olursa cari açık konusunda mesafe alındığı söylenebilir. Avrupa ekonomisinin güçlendiği Hükümet yetkilileri tarafından her fırsatta dile getiriliyor. Buna göre ihracat odaklı büyüme ve dış ticaret açığının yüksek ihracat sayesinde kontrol altında tutulması bu beklentideki kilit noktalardan birisi. Ayrıca cari açık için alınan önlemlerin etkili olmaya başlayacağı da açıklamalarda yer almakta. Enflasyon konusunda ise 2018 yılı için yüzde 7 hedefi iddialı gibi duruyor. Baz etkisiyle enflasyonda bir düşüş oluşacağını biliyoruz. Ancak bunun için 2018 yılında kur seyrinin istikrarlı olması da önemli olacak. Diğer yandan istihdam artıyorken talep enflasyonunun dizginlenmesi de önemli olacak. Bilindiği gibi son aylarda enflasyonda kur geçişkenliğinin ardından talep etkisi ile uğraşıyoruz. Motorlu Taşıtlar Vergileri ve diğer vergiler ile talebi kesmek amaçlanmış olabilir. Ancak bu durumda yüzde 5.5 büyüme hedefi tehlikeye girebilir. Gerçekleşmeleri izleyeceğiz ancak ihracatın büyümeye pozitif etkisi devam edecek görünüyor. Hükümet’in hedeflerinde de bu açıkça görülüyor. Diğer yandan büyümede kamu harcamalarının önemli olacağı sinyali verilmiş durumda. Bütçe harcamalarındaki artıştan bunu anlayabiliriz. Kamu odaklı bir büyüme daha fazla ön plana çıkacak gibi duruyor.

Vergiler konusuna gelince, finans sektöründeki kurumlar vergisinin yüzde 20’den yüzde 22’ye yükseltilmesinin etkilerini Borsa da net bir şekilde gördük. Bankacılık sektöründeki değer kayıpları yüzde 3 seviyesine kadar derinleşti. Bu durum BIST 100 endeksinin de yeniden 101500 kritik desteğine gerilemesine neden oldu. Analistler vergi artışının banka değerlemelerinde ortalama yüzde 6-7 gibi bir değer kaybına yol açabileceğini belirtiyor. Bu rakamların nerdeyse yarısı dün gerçekleşti. Otomotiv sektöründeki MTV artışının ise otomotiv şirketlerine doğrudan etkisi olmayacak. Ancak talebi etkilemesi bakımından olumsuz olabilir. Bu yılbaşında zaten ÖTV artışı ile iç piyasada darbe yiyen sektör, 2018’ de de MTV tarafından talep düşüşü yaşayabilir. Bu noktada ihracat kapasitesi yüksek şirketler en az etkilenen şirketler olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Piyasa ve algı meselesi 19 Temmuz 2018