OVP konusunda ne beklenmeli?

Eylül ayında açıklanma­sı beklenen orta vadeli plan konu­sunda beklentiler şekillenmeye baş­lıyor. Ekonomi Ko­ordinasyon Kuru­lu’nun son toplan­tısında konunun ele alındığı ve sı­kı para politikası­nın elden geldiği kadar sıkı bir maliye politikası ile des­teklenmeye çalışılacağı dü­şünülmekte.

Ancak önceki örneklerde de deneyimledi­ğimiz gibi yapılması isteni­len reformlar daha kuvvetli iş dünyası tarafından esne­tilebiliyor ve planlanan so­nuç doğmuyor. Enflasyon ile mücadelenin ilk kural­larından biri kamunun top­ladığı vergiden fazla har­camaması yani bütçe açığı oluşturmamasıdır. Çünkü bu durum karşılığı olma­yan bir talep ile fiyatları yu­karı iter.

Bütçe dengesinin sağlanması noktasında ver­gi tabanının genişletilme­si çok önemlidir. Toplum­sal mutabakat için özellikle yüksek gelir grubundaki ki­şilerin ve kurumların topla­nan vergiye gelirleri ölçü­sünde katkıda bulunması gerekmektedir. Ancak ya­kın zamanda örneklerini gördüğümüz gibi çok yük­sek harcamalar gerçekleşti­ren kişilerin vergi mükelle­fi olmadıklarının görülmesi burada gidilecek çok yol ol­duğunu göstermekte.

Asgari ücret tartışmaları

Beyan ile vergi veren kü­çük ve orta boy işletmele­rin de daha yakından denet­lenmesi noktasında yapılan çalışmaların da benzer şe­kilde artırılması gerekiyor. Aksi takdirde, zaten aylık olarak Türk-İş tarafından açıklanan açlık sınırının al­tında ücret ile hayatını ida­me ettirmeye çalışan büyük çoğunluğun daha da tale­bini baskılamaya çalışmak pek verimli bir sonuç do­ğurmayacaktır.

Dezenflas­yon süreci ya da enflasyon ile mücadele sosyal devlet olmanın minimum gerek­lilikleri ile çelişmemelidir. Dolayısıyla gelecek yılın başında yaşanan enflasyo­nun üzerine belirli bir refah payı koyarak asgari ücret ve diğer emekliler ile memur­ların maaşının belirlenme­si bu konuda verilecek en yakın sınav olarak gözük­mekte.

İhracat rakamları aşağı gelebilir

Diğer yandan ekonomik aktivitenin azalması ve ih­racat pazarlarımızda yaşa­nan zayıf seyir ile ara malı ithalatının hız kestiğini gö­rüyoruz. Bu durum ister is­temez önümüzdeki dönem­de ihracat rakamlarının da aşağıya gelmesi demek, do­layısıyla kısa vadeli kaza­nımlar ile övünmeden önce nedenlerini anlamaya çalış­mak daha doğru diye düşü­nüyorum.