OVP bilançosunda sapma
2006-2012 yılları arasında 5 kez uygulanan üç yıllık OVP programlarına, özellikle programların mali ayağında önemli sapmalar olduğunu arkadaşımız Talip Aktaş'ın araştırma haberi ortaya koyuyor. Bu OVP'lerin amacı olan kamunun ve özel sektörün önünü daha iyi görmesi belirsizliğin azaltılması amaçlarında da sapmaya neden oluyor. Ama buna rağmen önümüzdeki dönemlerde de üç yıllık OVP'lerle yola devam etmemizin doğru ve zorunlu olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
Yıllık programlar yerine üç yıllık Orta Vadeli Programlardan ilki ile 2006 yılında tanıştık. Temel ekonomik gösterge hedeflerinin yer aldığı ilk üç yıllık OVP 2006-2008 dönemini kapsıyordu. O yıldan sonra her yıl yaşanan yıl geri bırakılırken kalan iki yıla üçüncü yıl eklenerek bugüne kadar her yıl üç yıllık yeni OVP'ler yayınlanarak yola devam edildi.
2013-2015 yıllarını içeren son üç yıllık OVP 9 Ekim 2012 günü üç Bakan Ali Babacan, Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz'ın katıldıkları basın toplantısında açıklandı. Bakanlar 2012 yıl sonu büyümesini indirip yüzde 3.2'ye revize edildiğini belirttikten sonra, OVP'nin üç yıllık 2013-2015 yılını içeren yeni hedef rakamlarını da ortaya koydular. Bakan Babacan, zor dış konjoktüre rağmen Türkiye ekonomisinin olumlu bir performans gösterdiğini ve OVP'nin kararlılıkla uygulandığını belirtip üç yıl için daha bir önceki OVP'de yer alan 2013 ve 2014 yıl hedeflerini aşağı yönde revize ettiklerini belirterek üç yıllık yeni programın hedeflerini açıkladı. Ben, bu rakamları yorumlarken ertesi günkü yazımda "Daha muhafazakar bir OTV" değerlendirmesini yaptım.
Yayınlanan OTV konusunu arkadaşlarımız iş dünyasının aktörlerine değerlendirttiklerinde de OVP'nin muhafazakar hedefler içerdiği görüşü hakimdi. Ancak, iş dünyası temsilcileri, Dünya ekonomisinde yaşanmakta olan krize bağlı olarak OVP hedeflerinin aşağıya çekilip revize edilmesinin gerçekçi olduğunu ve büyümenin, düşükte olsa devam ediyor olmasının önemli olduğunu söylediler. Ayrıca, üç yıllık yeni dönemde kayıt dışılığın azaltılması, mali disiplinin önümüzdeki üç seçime rağmen süreceği bilgisi ve bu OVP döneminde 1.6 milyon istihdam yaratılması hedeflerinin doğru adımlar olduğunu belirttiler.
Orta Vadeli Program uygulamasına geçilirken bu uygulamalarla kamunun ve özel sektörün önünü daha iyi göreceği ve "Daha belirgin yol haritası" sağlanması amaçlanıyordu. Ancak arkadaşımız Talip Aktaş'ın 2006-2012 yıllarını kapsayan 5 OVP sonuçları üzerinde yaptığı araştırma haberi hedefler ve gerçekleşmeler arasında önemli sapmalar olduğunu ortaya koyuyor. ÖVP hedefleri içersinde yer alan bütün dallarda büyüme, kişi başına milli gelir, işsizlik, ihracat, ithalat, cari denge ve enflasyon konularının tümünde ve özellikle mali hedeflerde önemli sapmalar olduğunu bilgisi haberde yer alıyor.
Aktaş'ın araştırmasına göre uygulanan 5 OVP döneminde büyüme tahminlerinde yüzde 167, cari dengede yüzde 87, ihracatta yüzde 26, ithalatta yüzde 38, işsizlikte yüzde 34 oranında sapma yaşanmış durumda.
Tabii bu tablo ve yüksek sapmalar belirsizliğin ortadan kalkması ve iş dünyasının önünü görmesi açısından büyük önem taşıyan üç yıllık OVP'lerin yaşanan 2006-2012 yılları arasında çok da istenilen sonucu vermediğini gösteriyor. O nedenle yeni OVP hazırlıklarında uluslar arası konjonktür ve ülke ekonomisindeki muhtemel gelişmeler göz önüne alınarak daha gerçekçi rakamlara dayalı hedeflerin ortaya konulması önem taşıyor. Bunun içinde geçmiş OVP'lerde önemli sapmaların kaynaklarının iyi saptanması ve buna göre yeni dönemde sapmalara neden olacak olumsuzlukların ayıklanması gerekiyor.
Bütün bu sapmalara karşın kamunun özellikle mali disiplin açısından kendine çeki düzen vermesini sağlayan, enflasyonla mücadeleyi hedef alan, istihdamı geliştirmeyi hedefleyen, makro ekonomik hedeflere sahip olan OVP'lerin geliştirilerek sürdürülmesinin ekonomimize büyük faydası olduğunu ve olacağını unutmamamız gerekir.