OVP: Beklenen revizyonlar ve soru işaretleri
Dün 2015-2017 Orta Vadeli Programı (OVP) Başbakan Yardımcısı Sn. Babacan tarafından açıklandı. Mutlaka ki doğru olan OVP’yi adına uygun olarak orta vadeli bir perspektiften değerlendirmek. Ancak, açıklanan 2014 ve 2015 yılına ilişkin ekonomik verilerle ilgili tahmin ve hedefl eri de göz ardı etmek mümkün değil. Bu bakımdan OVP bazı revizyonlar ve soru işaretleri içermekte. Birinci beklenen revizyon halihazırda Merkez Bankası (MB) tarafından % 7.6 olarak tahmin edilen 2014 yılı enfl asyonun OVP’de % 9.4 olarak revize edilmiş olması. Bu aynı zamanda MB’nin de bu ay içinde açıklayacağı enfl asyon raporunda tahminini bu seviyeye çekeceği anlamına gelmekte. Ancak, yılsonu gerçekleşmesinin bu rakamın (oldukça) üzerinde gelme ihtimali çok yüksek. Son 4 OVP raporundaki tahmin ile yılsonu fiili gerçekleşmesi arasındaki fark ortalama olarak % 2.3 olmuştu! Buradan yola çıkarak 2014’te çift haneli enfl asyon görme olasılığımızın çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. İkinci önemli revizyon ise milli hasıla büyümesi ile ilgili. 2014 yılı GSYH artışı % 3.3 olarak tahmin edilmekte. Büyüme ilk 6 ayda da % 3.3 olmuştu. Demek ki 2. 6 ayda ekonomide herhangi bir ivmelenme beklenmiyor. Ayrıca OVP’ye göre bu sene dolar bazında toplam ekonominin % 1.5, kişi başına milli gelirin ise % 2.5 oranında daralması söz konusu. (Bu durumu bugüne kadar milli gelir büyümemizi dolar bazında telaff uz etmeyi tercih eden Sn. Şimşek’in nasıl değerlendireceğini de merak ediyorum doğrusu.) OVP’de bir döviz kuru tahmini yer almamakta. Ancak 1764 milyar TL olarak öngörülen milli hasılanın 810 milyar dolara tekabül etmiş olması bu seneki ortalama dolar kurunun 2.177 olarak alındığını gösteriyor. Bu da bugünden sene sonuna kadar ortalamada 2.20 TL/$ paritesi anlamına geliyor ki, bugünlerde kurun 2.29 seviyelerinde olduğu dikkate alınırsa bu çok gerçekçi gözükmüyor, ama bu farkın tahminler üzerinde fazla bir etkisi de olmayacaktır. (2015 yılı ortalama dolar kuru ise 2.29 olarak tahmin edilmiş.) Dış ticaret ile ilgili tahmin ve hedefler ise oldukça gerçekçi sayılabilir. Bu sene cari işlemler açığı 46 milyar dolarla GSYH’nin % 5.7’si olarak öngörülmüş. 2015 ve 2016 hedefl eri ise % 5.4. Ancak, petrol fiyatı bu 2 sene için de 100 doların üstünde tahmin edilmiş ki, gerçekleşme bunun oldukça altında kalabilir. Son 4 yıldır OVP’nin ana teması olan “tasarrufl arı artırma” konusu her zaman olduğu gibi gene gündemde. Bu sene tabloya ‘toplam tasarruf- yatırım farkı’ başlıklı bir satır da ilave edilmiş. Ancak bu rakam milli gelir muhasebesine göre zaten cari açık oranına eşit olmak durumunda. Burada kamu-özel ayrımı yapılarak, yıllar içinde kamunun açığının azalacağı, yani tasarrufl arını artıracağı vurgusu yapılmış. Ancak çok daha önemli bir nokta bu sene % 1.8’lik bir azalma öngörülen sabit sermaye yatırımlarının önümüzdeki dönemlerdeki seyri olmak durumunda. Buradaki projeksiyonlar çok gerçekçi değil. 2015’de kamu kesimi yatırımlarının % 2.1 daralması hedefl eniyor. Seçim senesinde bu oldukça zor bir hedef. Özel sektör yatırımlarında ise önümüzdeki 3 sene sırasıyla % 6.1, % 9.3 ve % 10.9 artış bekleniyor. Aynı dönemdeki özel sektör tüketim harcamaları artışı ise % 4 olarak sabit bırakılmış. Tüketim harcamalarının göreceli olarak düşük seyretmesi beklenirken, ihracatta da % 7-8 arasında bir artış hedefl enirken, özel sektörün hangi nedenlerle ve hangi şartlarda yatırım harcamalarını bu oranlarda artıracağı bir soru işareti. Neticede son 3 senede olduğu gibi 2015 yılı için de % 4 ile ülke potansiyelinin altında bir büyüme oranı hedefl enmekte. Buna karşılık işsizlik oranında az da olsa bir düşüş öngörülüyor (% 9.6’dan % 9.5’e). Bu durum ise işgücüne katılım oranı sabitlenerek sağlanmış. Ancak son yıllarda katılım oranında meydana gelen artışlar dikkate alındığında açıkçası bu varsayım da bana çok gerçekçi gelmiyor.