ÖTV’nin iyisi

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Son zamanlarda en çok güldüğüm haberlerden bir tanesi, gündeme yönelik mizahi yaklaşımlarla alternatif habercilik yapan Zaytung’tan geldi. Zaytung’un haberinde ki tamamen mizah unsuru ve hayali bir haberdir, Türkiye’nin vergi gündemine farklı bir bakış vardı.

“Maliye Bakanlığı, herhangi bir ürün almadan vatandaşın ÖTV ödemesini sağlayan yeni bir sistem yarattı” başlığı ile vergi sistemimize yönelik çok yerinde bir tespit yapıyordu. Hakikaten de özellikle akaryakıt ve otomotivdeki vergi yükü “vergi toplamanın da mantığını zorlayan” bir düzeye ulaştı.

Son olarak da fiyat bazlı vergi sisteminin, emisyon bazlı Motorlu Taşıtlar Vergisi ile entegre olacağı yönünde bir beyanat verildi.

Sistemin detaylarına girmiyorum ama asıl eleştirmek istediğim bu açıklamanın ardından yaşananlar. Otomotiv sektörü hayata geçirileceği açıklanan ama detayları net olmayan bu vergi sistemi üzerine demeçler vermeye başladı. Tüketiciler de bir beklenti yaratıldı. Tabii ki buna paralel birçok da söylenti dolaşıma girdi.

Bunların en önemlisi, büyük bir grubun Maliye Bakanlığı’ndan ÖTV’ye yönelik açıklama gelmeden önce, elindeki 1.6 litre olan fakat ÖTV ile birlikte fiyatları neredeyse ikiye katlanacak modellerini, neredeyse damping yaparak, hatta KDV’lerini bile kendisi ödeyerek stoklarını erittiğiydi.

Bana iki farklı yöneticiden iletilen bu iddiayı, “Haberi önceden alarak, pozisyon değiştiren” firma yöneticilerine tabii ki doğrulatamadım. Dolayısıyla bu firmanın ismini şu anda yazamıyorum. Ama geçmişte, ÖTV’ye yönelik gelişmeleri önceden “tahmin ederek” hareket eden firmalar olduğundan söz konusu iddianın tamamen gerçek dışı olduğunu da söylemek mümkün değil. Bir diğer ilginç konu da sosyal medyada “İşte Yeni ÖTV oranları” dolaşan bir tabloydu. Resmi kaynağı olmayan bu tabloda özetle, anahtar teslimi satış fiyatı yaklaşık 95 bin lira ve üstündeki tüm araçların bu değişimden derin yara alacağı belirtiliyordu. Sosyal medyanın yanı sıra bazı basın organlarında da yer alan bu tabloya göre bu gün 95 bin lira olan bir otomobil yeni vergi oranlarıyla 160 bin lira düzeyine çıkıyordu.

Tabii bu tablonun ardından dedikodular yine uçmaya başladı ve söz konusu vergi oranlarının “yüksek stoklarını eritmek” isteyen bazı firmalar tarafından, tüketimi gazlamak için yayıldığı söylendi.

Bir anlamda son çeyreğe Euro kurlarındaki yükselme, düşük büyüme tahminleri ve azalan tüketici güven endeksi gibi karamsar bir tablo ile giren firmalar, değişeceği açıklanan ÖTV sistemindeki oranları kendilerine göre manüple ederek, tüketicileri erken alıma yönlendirme niyetine girmişti.

İlki daha vahim olmakla birlikte bu iki söylenti de neden böyle bir başlık attığımı anlatıyor. Bir verginin yükseltilmesinden çok daha kötüsü, vergi sisteminin değişeceği yönünde açıklamalar yapıp ama sistemin değişim tarihini açıklamayan yönetimlerdir. Ne zaman ve ne şekilde hayata geçirileceği belirli olmayan bir vergi açıklaması, ekonomideki çarkları net olarak durdurur ve farklı beklenti/ söylemlere neden olur.

O yüzden hep inandığım ve dost sohbetlerinde dile getirdiğim gibi, “Artık vergileri artırmayın. Ama artıracaksanız da bunu bir gecede sessiz sedasız yapın. Böyle yapın da en azından firmalar ve tüketiciler bir kere ölsün…”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018