ÖTV indirimi sonrası daralan otomotiv piyasasında krizden çıkmak için öneriler

Otomotiv sektör temsilcileri yaşadıkları kriz karşısında bazı isteklerini ve önerilerini sıralıyorlar. Aralarında Rusya’da sektörün yaşadığı krizden çıkması için uygulanan formülün benzerinin uygulanmasını isteyenlerde var.

2018 yılında 31 milyar 568 milyon dolarlık ihracatı ile toplam 168 milyar dolarlık ihracatımız içinde yüzde 18.8 paya sahip olan otomotiv sektörü, ÖTV indirimlerinin son bulmasıyla iç pazarda yüzde 70’lere varan bir daralma ile karşılaşınca destek konusunda yeni arayışlara girdi. Sektör temsilcileri bir yandan Rusya’da 2014 yılında yaşanan benzer krizden çıkışta uygulanan formülün uygulanmasını istiyorlar. Bir yandan da bekledikleri finansman desteklerini ortaya koyuyorlar. Doğrudan sektörde 230 bin kişinin çalıştığını dolaylı çalışan etkisinin 4 milyona ulaştığını belirten sektör temsilcileri yaşanan krizin derinleşmesinin hem ihracatta gerilemeye hem de işsizliğin artmasına neden olacağını belirtiyorlar.

İTO Meclis üyesi Ziya Alp Gülan, Rusya’da otomotiv sektörünün krizi aşmasına neden olan, uygulanmasını istediği anlattı. Aysel Yücel’in haberinde Gülan, Rusya’da otomotiv krizine son veren formülü şöyle ortaya koyuyor:

“Rusya’da 2014 yılında yükselen faiz oranları, milli gelirdeki düşüş ve kurlardaki artış nedeniyle Rusya otomotiv pazarında yüzde 50 daralma yaşandı. Bunun ardından Rusya hükümeti taşıt kredi oranlarına destek verip, kampanyalar başlattı. Araç bedelinin yüzde 10’luk kısmına yakın destek paketleri geliştirdi. Markaların finans kurumlarından daha uygun borçlanmalarını sağladı ve satışlara destek oldu. 2017 yılına kadar bu teşvikli uygulama sürdü. Sadece 2015’te 550 bin daralma beklenirken ilk iki ayda 40 binin üzerinde teşvikli satış oldu. Sektöre tahsis edilen 550 milyon dolarla daralma en aza indirildi. Fabrikalar üretim hatlarını ve istihdamlarını korudular. Rusya’da bu teşvik programı 2017 yılında sor buldu.”

Sektör temsilcilerinin krizden çıkış için bekledikleri teşvikler arasında da şunlar yer alıyor.

-Taşıt kredilerinde uygulanan yüzde 15 oranındaki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu’nun kredi maliyetlerini azaltıp, satışların artmasını sağlamak için geçici bir süre geçici bir süre son verilmesi.

-Hükümetin otomotiv finansmanında kullanılacak bir fon oluşturması, bu fondan kredi faiz oranlarının sübvanse edilmesinin sağlanması.

- Finansman şirketlerinin de banka dışı finansal kurumlar zorunlu karşılık düzenlemesinden hariç tutulması.

-Finansman şirketlerinin yurt içi bankalardan yaptıkları borçlanmalarda yüzde 5’lik Banka ve Sigorta Muamele Vergisine (BSMV)’ye tabi tutulmaması ile haksız rekabet koşullarının giderilmesi ve tüketiciye yansıyan taşıt kredi maliyetinin azaltılması.

-Filo yenileme amaçlı Kredi Garanti Fonu uygulamasıyla sektörün canlandırılması.
Doğaldır ki, önemli vergi geliri sağlanan sektöre yapılabilecekler sınırlıdır. Ancak sektör temsilcilerinin ortaya koyduğu tablo diyalog kurularak bir şeyler yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Yoksa hem ihracat, hem vergi geliri, hem de istihdam kaybı yaşanacak.