Otuz yıl önceki envanter çalışmasıyla yüzleşmek
İşimizi gerektiği gibi yapabilmenin gerek şartı, o işle ilgili süreçlerin işleyişini, kırılma noktalarını, verimliliğini artıran ya da azaltan etkenleri iyi bilmektir. Bilmenin ilk adamı da süreçleri anlamak için işin bileşen ve bağlamlarını araştırmaktır; sorunlara bütünsel bakış için gerekli veri bazını oluşturmaktır.
Şişecam'da göreve başladıktan yaklaşık iki yıl sonra, gerekli verileri oluşturmak için "Topluluğumuz Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımalarının Kapsamı ve Organizasyonu" başlıklı raporu yetkililerin dikkatine sundum.
Mersin'deki Soda Sanayinin yılda tükettiği "sinai hammadde" miktarı 1984 yılında 440 bin ton düzeyine ulaşmıştı. Sinai hammaddelerin ortalama 20 ton kapasiteli kamyonlarla taşındığını düşünürseniz, yılda 22 bin kamyonluk bir taşıma etkinliği söz konusuydu. Aşağıda vereceğim diğer kuruluşların taşımaları dikkate alındığında Şişecam'ın ülkemizdeki taşıma sektörüne yaptığı katkıyı daha iyi anlarız.
Mersin'deki Anadolu Cam Sanayi AŞ, 1984 yılında 254 bin ton hammadde taşıması yapıyordu.
Yapılan envanter çalışması Şişecam'ın Marmara Bölgesi tesislerinin de 1984 yılına kadar beş yıllık dönemin taşımalarının verilerini aktarıyordu: Marmara Bölgesi üretim tesislerinde de 418 bin ton düzeyinde taşıma yapılıyordu. Çine, Yatağan, Bilecek, Emet, Çanakkale, Bala, Yalıköy gibi çıkış noktalarından yapılan taşımaların tek tek dökümleri yapılarak, hammadde ve bitmiş ürün taşımaları haritası çıkarılmıştı.
Taşımaların "bütünsel bakışla" değerlendirilmesi için düzenlenen envanter çalışması;
• Kaynaklarının üretim tesisine olan uzaklıkları,
• Ton başına ödenen bedellerin yıllara göre artışları,
• Bitmiş ürün taşımalarının topluluk içi ve topluluk dışı dağılımları ve dış satım miktarları,
• Torbalı, konteyner, denizyolu ve diğer taşımalarındaki birim maliyetlerdeki değişmeleri,
• Şişecam'da hammadde ve bitmiş ürün taşımalarını yöneten örgütlenme yapısı,
• Topluluk taşımalarında karşılaşılan başlıca sorunları,
• Taşımalarla ilgili kısıtları oluşturan yasal düzenlemeleri,
• Topluluğun kendi mülkiyetindeki araçlarla kiralanan araçlar arasında maliyet farklılıkları,
• Taşıma altyapılarından kaynaklanan sorunları,
• Taşıma etkinlikleri ile ilgili değerlendirmeler gibi bir dizi alanda sorunlar ve çözümlere ilişkin analizleri kapsıyordu...
Yaklaşık 50 sayfalık kapsamlı çalışma sırasında saptadıklarımız Uzun Vadeli Plan Alt Komiteleri ve Üst Komiteleri toplantılarında özgürce tartışıldı. Çalışmalar sırasında sağlanan birikim Transhan' la yapılan bir sözleşmenin yarattığı ihtilafın çözümünde de işimize yaradı.
Yöntem
"Metot o kadar önemsizdir ki sadece esası etkiler" saptaması bütün çalışmalarımızda rehberimizi oluşturdu.
Büyük bir topluluğun büyük ölçeklere ulaşan taşıma etkinliklerinin bütününü görmek için hazırlanan çalışmanın yöntemi envanter çalışmasının giriş bölümünde açıklandı:
• Yurtiçi ve yurtdışı taşıma yapan çok sayıda firma yetkilileriyle görüşmeler yapılarak, eli taşın altında olanlardan bilgi alınmıştır.
• Topluluk içi kuruluşların ilgili bütün yöneticileriyle görüşmeler yapılarak, konunun nasıl ele alınması gerektiği tartışılmıştır.
• Topluluğun yüklerini önemli ölçüde piyasada örgütlü taşıma şirketleri yapmaktadır; dış firma yetkilileriyle görüşülerek sorunların kaynaklarına inilmeye çalışılmıştır.
• Küçük ve büyük ölçekli taşıma firmaları ayrı ayrı analiz edilerek, ölçek büyüklüğünün etkileri, firmaların iç örgütlenmeleri ve dünyadaki gelişmeler karşısındaki refleksleri sorgulanmıştır.
Değerlendirme
Yapılan envanter çalışmasının değerlendirme bölümü 40-46'ıncı sayfaları kapsamaktadır; 5 alt başlıkta özetlenmektedir:
1. Topluluk taşımalarının boyutları
2. Türkiye'de taşımacılık işletmelerinin durumu
3. Topluluğa benzer kuruluşların taşıma etkinlikleri
4. TRANSHAN'dan alınan araçların durumu
5. Mevcut organizasyonun etkinleştirilmesi
Topluluk taşımalarının boyutları aktarılırken Şişecam'ın yılda 2 milyon tonun üstünde yük taşıttırdığı, soda sanayisinin 446 bin ton hammadde 135 bin ton düzeyinde bitmiş ürün taşıma yaptıran en büyük kuruluş olduğu saptanmıştı. Şişecam Maden Müdürlüğü'nün ise 418 bin ton hammadde taşıttığı, Mersin'deki Anadolu Cam Sanayisi'nin 253 bin taşıma yaptırdıkları belirlenmişti. Marmara Bölgesi üretim tesislerinin sinai hammadde ve pazarlamacı kuruluşların bitmiş ürün taşımaları da dikkate alındığında yaklaşık 2 milyon ton düzeyinde taşıma yapıldığı anlaşılıyordu. Taşımacılık işletmelerinin durumu analiz edilirken, işletmeler arasında artan rekabetin önemi, kooperatiflerin baskıcı yönetimlerinin kalkmasının yarattığı olumlu etkiler de bir parametre olarak belirlendi. Taşımalarda fiyat hareketleri ve kârlılık analizleri de yapılarak üst yönetimin bir fikir edinmesine çalışıldı.
Şişecam Topluluğu'na benzer kuruluşlarda taşıma sorunlarını çözerken hangi yol ve yöntemlerin izlendiği SASA ve BORUSAN örnekleriyle anlatıldı.
Daha sonra ayrıntısını anlatacağımız TRANSAN sözleşmesi de envanterde özel olarak değerlendirildi.
Var olan taşıma organizasyonlarının etkinleştirilmesi için de bir dizi sonuca ulaşıldı:
• Yükleme planlaması yapılması,
• Piyasadaki taşıma firmalarının eş zamanlı izlenmesi,
• Piyasadaki taşıma firmalarına fiyat empoze edebilme koşulları,
• Taşıma sektöründe ulusal ve uluslararası gelişmelerin izlenmesi,
• Yurtdışı taşımalarda rasyonelleşme önlemleri,
• Taşıma politikaların belirlenmesi gibi...
Otuz yıl önce hazırlanan envanterin, yapıyı, işlevi ve kültürü kavramak için saha çalışmasına önem verdiğini, bu yönüyle kuruluşa "değer kattığını" söyleyebilirim. Şişecam'da saha çalışmasıyla verileri test etme konusunda katkı yaptığımı düşünüyorum.Yaptığım saha çalışmalarını da zaman içinde anlatmak istiyorum.
Hepsinden önemlisi, daha önce çalıştığımız, iş ve aşımızı sağladığınız işyerlerine ne değer kattığınızı "hatırlama kültürünün ilkelerine" uyarak, onlarla yüzleşme özgüveni göstermeliyiz. O dönemde iş arkadaşlarım anımsayacaktır; çalışmaları sunarken, Mümtaz Zeytinoğlu' na sık sık göndereme yaparak, "Bana yanılabilme özgürlüğünü veriniz... Bu hakkı elimden alırsanız, canlılığımı ve diriliğimi yitiririm" derdim. Yanılgıdan sakınmak, insan olmaktan sakınmakla eş anlamıdır. Hata kültürü tam da budur: Şişecam'ın büyüklüğü bizlere her zaman hata yapma özgürlüğünü vermesi, aynı hataları tekrarlamama özenini de öğretmesiydi.
Doğru iş yapmak için
Sözünü ettiğim envanter çalışması, Şişecam Planlama Müdürlüğü'nde 85/26 numarayla kayıtlıdır. Otuz yıl sonra geri dönüp çalışmayı gözden geçirdiğimde bazı sonuçlara ulaştım. O sonuçlardan birkaçını paylaşmak isterim.
Birincisi; envanter çalışmaları asla bir kerelik yapılmamalı... Eğer bir envanterin "alışkanlıkla yönetim anlayışını, analizle yönetime taşınması" isteniyorsa, "dinamik envanter" yapma ilkesi benimsenmelidir. Aksi takdirde, özellikle Almanya'da yaygın biçimde tartışılan, rekabet gücü yaratmanın merkezi sorunu olarak sunulan, arındırılmış bilgiyi iş yapma metodu ya da ürün geliştirmede kullanabilme düzeyine erişemeyiz. Farklı ve rekabet edebilir ürürünleri piyasaya sunabilmemiz "analitik 3.0"(•) aşamasına hızla geçmeyi gerektiriyor. Bu geçişi uygun biçimde yapamayan firmalar giderek kan kaybına uğruyor.
İkincisi; bireylerin gücünü ve yeteneklerini asla fetiş haline getirmemek gerekir. Bir uzman çıkar bir kuruluşta başlangıç olarak önemli bir envanter hazırlayabilir. O hazırlıklar kurum kültürüne yerleşmez, kurumsal işleyişin yaşayan bir parçası haline gelmez ve dinamik bir envanter anlayışı kuruluşun iş yapma tarzına sinmezse çok anlamlı olamaz. Dinamik envanteri yaşam biçimi haline getirmek, küçük ya da büyük, ulusal ya da küresel bütün şirketlerin çok temel görevidir; bu anlayışta olmayan şirketlerin uzun dönemli geleceklerini güven altına almaları bir hayli zor olacaktır.
Üçüncüsü, bu tür çalışmaları gündemli biçimde ele alarak, eli taşın altında olanlarla tartışarak, bugünden yarına yapılması gereken "doğru işlerin" ne olduğunu netleştirmektir. Tarih bilinci yaratmak isteyen bir kurum, geçmişi sorgulayan, ders alan kurumdur.
(•) Analitik 3.0; akıllı ve bağlantılı ürünlerden, değer yaratma zincirindeki çeşitli aşamalardan kaynaklanan "büyük veriyi" eş zamanlı olarak analiz ederek,işe yarayanları ile yaramayanlarını ayıklama aşamasını geçerek (analitik 2.0 aşaması), işe yarar bilgileri, iş yapma tarzına, ürün geliştirme sürecine gömerek "farklı ve rekabet edebilir ürünleri piyasaya sunabilme" düzeyine erişme anlamına geliyor.