Otoparka otomobilinizi teslim ederken dikkat!

Yıllar önce Küçükbebek'te bir restorana yemeğe gitmiştim. Bu bölgede pek çok İstanbullu'nun bildiği gibi ciddi bir otopark sorunu vardır. Otomobilimi nereye park edeceğimi kara kara düşünerek restorana doğru yol alıyordum. Restoranın önüne yaklaştığımda yavaşladım, bir kişi otomobilime doğru yanaştı ve park için yardımcı olabileceğini söyledi. Sağa doğru yanaştım. O kişi ise "Anahtar üzerinde kalsın, ben müsait bir yere çekeceğim" dedi. Ben de çantamı alıp indim. O gün Valet Parking yapan kişi bana ne bir belge verdi, ne de giysilerinin üzerinde ise bir işaret-arma vardı.

Yemek sonrası restoranın kapısına çıktım ve gözlerim birkaç saat önce otomobilimi teslim ettiğim kişiyi aradı. Ortalıkta kimse yoktu. Şöyle caddenin karşı tarafına doğru geçtim ve o sıraya otomobilimi arar gözle baktım. Görünürde benim otomobil yok. Yavaş yavaş panik oldum. Ve restorana geri döndüm ve "Valet Parking görevliniz nerede" dedim. "Bizim Valet Parking hizmetimiz yok" cevabı ile panik olmam hızlandı. Dışarı çıkıp sağa sola bakınırken 20-30 metre ilerideki başka bir restoranın içerisinden aracımı alan Valet Parking görevlisi çıktı. Adama askerden dönen oğluma sarılır gibi sarılmamak için zor tuttum kendimi. Meğer otoparkçım diğer restoranda takılıyor ama o civara gelen tüm otomobillere hizmet veriyormuş.  O olay bana ders oldu. Artık ya otomobilimi görevlinin yönlendirmesiyle ben park ediyorum ve anahtarımı alıyorum. Eğer anahtar görevli de kalacaksa da bir belge almaya çalışıyorum.

Anahtar sizde kalmalı

Sonrasında konuyu araştırdım. Bu tür durumlarda sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığını ve zararınızı karşılamadığını duyunca "Beni Allah korumuş" demiştim. Hatta o sıralarda bu konuyla ilgili bir mahkeme kararı söz konusuydu. Birkaç pahalı araç bu yöntemle çalınmıştı. Sigorta şirketleri suistimale çok açık olduğu için çalınan araçların öncelikle anahtarlarını sigortalıdan istiyor. Bir de benzin istasyonunda anahtarını araç üzerinde bırakarak markete giren bir kişinin aracının çalınması gizli kameralara takılmıştı.

Bu tip durumlar genel şartlara göre dolandırıcılık kapsamına girdiği için sigorta teminat kapsamı dışında kalıyor. Otoparkçıdan kaşeli imzalı bir belge almanız gerekiyor. Onu da belki sadece büyük otellerin otoparklarından alabilirsiniz. Diğer küçük otoparklarda bir numara kağıdı sıkıştırılıyor elimize. İmzalı kaşeli kağıdı alsak bile eğer otomobili otoparkçı alıp kaçarsa bu defa emniyeti suistimal olduğundan yine sigorta teminat kapsamında olmuyor. Yani her şartta otomobilin anahtarı elinizde olmalıdır.

Şirketlerin uygulamaları farklı

Fakat son birkaç yıldır sigorta şirketleri arasında öyle rekabet yaşanıyor ki, artık bu saydığım olasılıklar poliçede sigorta şirketinin özel şartları sayesinde kapsam içerisine alındı. Bazı sigorta şirketleri böyle bir çalınma sonrası sigortalısının zararının tümünü karşılarken, kimi şirket otomobil değerinin yüzde 80'ini karşılıyor. Bu arada bu tip hasarları karşılamayan sigorta şirketleri de var. Konu o kadar suistimale açık ki sigorta şirketine hak vermemek mümkün değil.

Otoparklarda yaşanan diğer bir sorun ise otoparklarımızın sigortalı olmaması. Aslında otopark işletmelerinin üçüncü şahıs mali sorumluluk sigortası yaptırmaları gerekiyor. Bu tamirhaneler için de geçerli. Otopark sahipleri bu sigortayı yaptırdığı takdirde teminat limitleri çerçevesinde otoparktaki araçlara gelecek zararlardan kurtulmuş oluyor.

Sigortalı otoparkı tercih edin

Biz tüketiciler olarak otomobilimizi emanet ettiğimiz otoparkların sigortalı olup olmadığını kontrol etmeliyiz. İşletme sahipleri ise sigorta yaptırdıklarını belirten bir tabelayı otopark girişine asmalı. Sigortalı olmayan otopark sahiplerini de bizler uyarmalıyız. Çağımız rekabetin yoğun yaşandığı bir çağ, biz tüketicilerin "Seçme" silahımız var, bunu en iyi şekilde kullanmamız gerektiğini düşünüyorum.