Otomotivde kampanya dönemi yeniden başladı
Esnafımızın temel düsturdur: “Müşteri velinimetimizdir”. Son dönemde bazı sektörlerde bu düstur rafa kaldırılmıştı. “Ne de olsa satıyoruz”, “sıra var”, “onu alırsanız kasko şart”, “kasko yaptırmazsanız boya koruma mecburi” dönemleri de artık noktalanıyor.
Esasında piyasa koşullarında olan bir dengelenme değil, tamamen hükümet baskısıyla frenlenmiş krediler ve ithalatı azaltma çabaları bu kez de keyifli güzel yıllar geçiren otomotiv sektörünü şapkasını tekrar önüne koymaya ve gelecek konusunda ayağını biraz gazdan kaldırmaya itiyor.
Bunu ben demiyorum, lansmanda kısa bir sohbet etme imkanı bulduğum Renault Genel Müdürü Berk Çağdaş ifade ediyor. İlk söylediği: “Talep azaldı ama seneyi rahatça tamamlayacak kadar siparişimiz var”.
Krediyle otomobil alma oranını sordum, “Kredi oranı 60’lardaydı şimdi 10’lara düştü. Temkinliyiz ama iyimseriz yakın dönemde kampanya dönemi tekrar başlayacak” dedi. Siz bu yazıyı okurken televizyonlarda, medyada zaten kampanyaları görüyor olacaksınız bile.
Son iki ay pazarın daralabileceğini söyleyen Çağdaş’ın uyarıları çok önemli. Öte yandan yine bu hafta bir başka lansmanda sohbet ettiğim Honda Türkiye Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer ise “Krediyle alım neredeyse durma noktasına geldi, telefonlar artık az çalıyor” derken tehlikeye de vurgu yaptı.
Son not da benden; otomotiv sektörü milyonlarca kişinin ekmeği, hatalı ekonomi kararlarıyla yapboz gibi oynanırsa bu sektör önünü göremez, yatırım yapamaz, krediler kısılırsa insanlar otomobil alamaz, otomobil alınmazsa pazar daralır, işten çıkartmalar başlar. Stabil sağlıklı senaryolar kurulmalı, otomotiv sektörünü, otomobil alanları vergi deposu olarak görmemek gerek. Otomobil bir ihtiyaçtır…