Otomotivde J Eğrisi
Türkiye’de otomotiv sektörünün iletişimi ve mesajları genelde iç pazar üzerinden yürütülür. Ana vurgu iç pazarın yükselmesi üzerine yoğunlaşır. Lakin son dönemde özellikle döviz kurlarındaki yükselme nedeniyle iç pazar fren yapmış durumda. Bir krizden bahsedemeyiz fakat satışların eski tadı da yok. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi de döviz kurlarının yüksekliği. Yüksek döviz kuru, fiyatları ister istemez yukarı taşıyor. Kampanya konusunda ise tabii ki eski ortam mevcut değil, “Nerde o kampanyalar” dedirten bir ortam mevcut. Fakat kurların söz konusu seviyesi, diğer yandan ihracatı da olumlu yönde etkiliyor.
İhracatının lideri otomotiv endüstrisi, geçen mayıs ayında, son 3 yılın aylık bazdaki en yüksek ihracat artışına ulaştı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre geçen yılın aynı ayına göre yüzde 34 artışla yaklaşık 2 milyar dolar ihracat yapan sektörün, son 4 aylık ihracatı da ortalama 2 milyar doların üzerine çıktı.
Bu durumu bilimsel olarak açıklamaya kalkarsak, iktisattaki J Eğrisi’nin tam bir karşılığı olduğunu söyleyebiliriz. Resmi olarak kabul edilmese de Türkiye son dönemde önemli bir devalüasyon yaşadı. Daha sonrasını da J eğrisi açıklıyor. Devalüasyonun hemen sonrasında dış ticaret bilançosu dengesi daha da bozulur, ancak bir süre geçtikten sonra devalüasyonun iyileştirici etkileri ortaya çıkmaya başlar. Böylece devalüasyonun dış ticaret bilançosu üzerindeki etkileri adeta bir J harfi çizmiş olur. İlk ortaya çıkan bozucu etkiler J nin alt kıvrık kısmına, ondan sonraki düzeltici etkiler de boyun kısmına benzer.
Ancak, devalüasyonun etkileri zaman içinde görülür. Şöyle ki, devalüasyona rağmen, ithalat ve ihracat bağlantıları önceden yapıldığından, miktarlarda bir değişme olmaz. Ancak ithal fiyatları arttığı, ihraç fiyatları düştüğü için, dış ticaret bilançosundaki açıklar önceleri büyür. Bir süre sonra yeni bağlantılar yapılmaya başlandığında ihracat hacmi genişler ve devalüasyonun olumlu etkileri ortaya çıkar.
Bugün otomotivde yaşanan aynen budur. Sektör sözcüleri resmi olarak devalüasyonu kabul etmedikleri için böyle bir yorum yapmasalar da şu sıralara keyifl erinin yerinde olduğu da bir gerçek. Ancak, devalüasyonu rüzgara benzetirsek, bugün yapılması gereken, hazır yelkenler devalüasyonla dolmuşken, rotayı iyi çizip, kurların pozitif etkisinin azalacağı dönemlere de hazırlanmak olmalı.