Otomotiv, tüketici elektroniği ve Avrupa’da enflasyon
Elektrikli otomobil segmentinde güç dengesi batarya üreticilerinden otomobil üreticilerine kayıyor.
Çin’deki büyük kapasite ve ABD’de IRA yasası sonrasında yapılan yatırımlar önemli ölçüde arz fazlası yaratmış durumda. Otomobil üreticilerinin elektrikli araç üretim hedeflerinde de talebin zayıflığı nedeniyle gelen aşağı yönlü revizyonlar ve yeni modellerin piyasaya çıkış tarihlerinin ertelenmesi 2-3 yıl sonra atıl kapasitenin oluşacağını artık net olarak ortaya koyuyor.
Ford ve GM gibi büyük üreticilerin elektrikli araçlardan kar edememeleri, bu eğilimin yakın gelecekte süreceğini gösteriyor. Çin’li oyuncular kar ederken, tedarikçileri yoğun rekabet ve kapasite fazlası nedeniyle fiyat kırma sarmalı içindeler.
Dünyanın en büyük elektrik motoru üreticilerinden Nidec’in Yönetim Kurulu Başkanı Shigenobu Nagamori, Nomura Investment Forum’da elektrikli araç motorları piyasasına “Çin” ve “Çin dışındaki ülkeler” diye iki kategoride bakmak gerektiğini, Çin piyasasında üreticiler arasındaki yüksek rekabet nedeniyle para kazanmanın imkânlı olmadığını paylaştı.
Menzil, üretim maliyeti ve elektrikli araçlara göre daha düşük tamir masrafları hibrit araçları öne çıkarıyor. Bu eğilimden en fazla faydayı sağlaması muhtemel oyuncu ise portföyünde hibrit araçlara yoğun olarak yer veren Toyota. 2024 mali yılı ikinci çeyreğinde satışlarını (Yen bazında) yüzde 24, net karını ise yüzde 117 artırdı.
Portföyünde ağırlıklı olarak içten yanmalı motorları yer alan ve ABD’de grev sonrası işçilik maliyetleri keskin bir şekilde artan General Motors’un yılın ilk 9 ayında satışları yüzde 5, faaliyet kar marjı ise 210 baz puan geçen yılın altında.
Ancak yönetimin yıl sonu için öngörülen serbest nakit akışının beklentisinde ciddi anlamda pozitif revizyona (+3.5 milyar dolar) gitmesi piyasa tarafından olumlu karşılandı. Sonuçlarla birlikte gelen 10 milyar dolarlık (piyasa değerinin yaklaşık yüzde 25’i) hisse geri alımı ve yüzde 33 oranında kar payı artırımı haberini takiben hisse değeri haftayı yüzde 11.9 artıda kapattı.
Cep telefonu üreticilerinin (Apple, Xiaomi) elektrikli araç üreticisi haline gelme planlarından daha evvel bahsetmiştim. Huawei 29 Kasım’da, akıllı otomobil sistem (yazılım) ve parçaları üreten Akıllı Otomotiv Çözümleri iş birimini bölünme yoluyla ayıracağını, yeni şirkette 36.4 milyar dolar değerleme üzerinden kamu şirketi Chongqing Changan Automobile’in yüzde 40, FAW Group ve Dongfeng Motor Group’un yüzde 5’er pay alacağını duyurdu.
Bugüne kadar bu iş birimine 3 milyar dolar yatırım yapan şirket henüz karlılığa ulaşamamıştı. Bu ortaklıkların sonucunda elde edilecek kaynağın AR-GE projelerinde kullanılması ve şirketin otomobil üreticisi ortaklardan başlayarak, Çin’de üretilen yeni elektrikli araç modellerine sistem ve parça sağlaması öngörülüyor.
Çin’de restoran sektöründe faaliyet gösteren fast-food zincirilerinin çeyreklik sonuçları (YUMC, Haidilao, Jiumaojiu) hızlı mağaza sayısı artışlarına karşın mağaza başı satış hacmi ve ortalama fatura tutarlarında gerilemeye işaret ediyor. Tüketicilerin daha ucuz menüleri daha fazla tercih etmeleri harcanabilir gelir değişimi konusunda olumsuz bir işaret. Euromonitor verilerine göre, Çin’de yeme içme sektörü pandemi öncesindeki büyüklüğüne halen ulaşabilmiş değil.
Küresel cep telefonu ve kişisel bilgisayar pazarında 1 yıldan fazla süren küçülme, yerini tekrar büyümeye bırakıyor. Son birkaç ayda Xiaomi ve Huawei gibi cep telefonu üreticilerinin ve HP gibi kişisel bilgisayar üreticilerinin siparişleri hızla artıyor. Pandemide yoğun şekilde yenilenen telefonların 2024-2025 döneminde tekrar yenilenmesi sektörde önemli oranda büyümeye yol açabilir.
30 Kasım’daki OPEC+ toplantısından bazı üretici ülkelerin Mart 2024’e dek günlük 2.2 milyon varil ek üretim kısıntısına gitmesi kararına rağmen petrol fiyatında artış görülmemesi küresel ekonomilerdeki yavaşlama beklentisinin gücü hakkında fikir veriyor. Özellikle sanayi şirketleri için olumsuz.
Almanya’da enflasyonun beklentilerin altında gelmesi, gelecek yılın ikinci yarısında Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirebileceğine yönelik spekülasyonlara yol açtı. Euro Bölgesi hizmet enflasyonundaki katılığın aşılması durumunda (Birleşik Krallık’ta bu yönde ilk işaretler geldi) olası faiz indirimleri daha çok konuşulur hale gelebilir ve bunun EUR/USD paritesine euro aleyhine etkisi beklenebilir.