Otomotiv sektöründe kadın mucitler, icatlar ve otomotive etkisi

Bağlantılı hizmetler, otonom sürüş, akıllı araç­lar, yazılım tanımlı araçlar vb.: Bunlar, oto­mobillerde elektroniklerin yaygınlaşmasının güçlü ivmesine tanık olduğumuz için son zaman­larda otomotiv endüstrimizde yeni yer edinen kavramlar.

Mekanik özelliklerinde - araç gövdesi, araç kullanımı, motor performansı veya güvenlik sistemleri - onlarca yıllık sürekli iyileştirmeden sonra, otomobil endüstrisi artık yeni bir faza gi­riyor, araçlarda elektroniklerin patlama yaptığı, teknolojiler kullanılabilir hale geldikçe onları te­kerlekli bağlantılı cihazlara dönüştürdüğü bir faz - 5G, bulut bilişim derken, geçmişe döndüğümüz­de bu dönüşüm kolay olmadı, ama bir çok yeni ta­sarımın ardından da kadınların yaratıcılığı vardı.

Araçta sinyaller ve GPS

1914 yılında Florence Lawrence , dünyanın ilk dönüş sinyali olan mekanik bir otomatik sinyal kolu geliştirdi. Bir düğmeye basıldığında, sürü­cünün hangi yöne döneceğini gösteren bir bayrak arabanın arka tamponuna kaldırılıyor veya indi­riliyordu. İkinci otomotiv icadı da benzer bir ör­neği takip etti. Sürücülere önlerindeki arabanın durduğunu bildirmek için bir fren sinyaliydi. Bir sürücü frene bastığında, arka tampondan "DUR" yazan bir işaret yukarı doğru açılıyordu.

1940'larda, Hollywood aktrisi Hedy Lamarr ise birçok filmde rol almasına rağmen, çok az kişi Hedy'nin aynı zamanda yetenekli bir mucit oldu­ğunu biliyordu. Aslında, birlikte icat ettiği tekno­lojilerden biri, GPS, Bluetooth ve Wi-Fi gibi gele­cekteki iletişim sistemleri için önemli bir temel oluşturdu.1970'lerde araç telefonları ilk popüler olduğunda, operatörler yüzlerce arayanın sınır­lı bir radyo frekansı spektrumunu paylaşmasını sağlamak için frekans atlamasını kullandı. Aynı teknoloji ilk cep telefonu ağları için de kullanıma sunuldu.1990'lara gelindiğinde, teknoloji stan­dardı haline geldi. Bu nedenle Bluetooth ve diğer temel teknolojiler, özünde Hedy Lamarr ve Geo­rge Antheil tarafından hayal edilen bir fikre da­yanmaktadır.

Yollardaki çizgiler

Ulaştırma da farklı bir adımda yol çizgileri ol­muştu. Bir aracın ,karşıdan gelen bir kamyon ta­rafından bir hendeğe itilmesinden sonra ortaya çıktı. McCarroll isimli bir mucit kadın, biraz dü­şündükten sonra, yolun ortasında bir çizgi olsay­dı birçok kazanın önlenebileceğine karar verdi. 1917 sonbaharında, ABD’de Highway 99'un orta­sından yaklaşık bir mil boyunca beyaz, kalın bir şerit çizmeyi kendisi üstlendi. McCarroll, Kasım 1924'te, fikir nihayet Kaliforniya Karayolları Ko­misyonu tarafından kabul edildi ve Kaliforniya genelinde 3.500 mil çizgi çizildi. Boyalı merkez çizgileri kullanma fikri, 1917'de, Columbia Neh­ri Otoyolu'nun ortasına sarı bir çizgi çizildiğinde Oregon'da da bu şekli ile ortaya çıktı.

Margaret A. Wilcox ise , hayatı her zaman da­ha kolay ve daha verimli hale getirmeyi amaçla­yan yetenekli bir mucitti. Margaret'in icadından önce, arabanızla bir yolculuğa çıkmak için evden çıktığınızda, dışarıdaki hava durumuna göre gi­yinirdiniz. Arabanızda ısıtma yoktu, bu yüzden dondurucu soğuk ve yağmurlu bir günse: keyifli bir yolculuk yapamazdınız. Arabayla seyahat po­pülerlik kazanırken, Wilcox araba ısıtıcısıyla or­taya çıktı. Bunu havanın arabanın motorundan yönlendirileceği şekilde tasarladı.

Hayatımıza giren GPS

GPS Sürücülere yol tarifi, trafik yoğunluğu ve en uygun rotayı göstererek oldukça avantaj sağ­lar. Bu sistemin temelinde uydu sinyalleri ara­cılığıyla aracın lokasyonunu belirlemek yatar. Böylelikle GPS uydu ağı tarafından tespit edilen sinyaller alıcılar sayesinde işlenerek aracın has­sas olarak harita konumu hesaplanır. Bulunuşu­na baktığımızda ise , Glady’s West ‘in 60'ların başında "Plüton'un Neptün'e göre hareketinin düzenliliğini" kanıtlayan ödüllü bir çalışmaya katıldı.

Dünya yüzeyinin bilgisayar modellerini oluşturmak üzere programlanmış bir uydu çalış­ması ile bir bilgisayara yer çekimini, gelgitleri ve Dünya yüzeyinde etkili olan diğer kuvvetleri he­saba katmayı öğreterek, West ve ekibi uyduların yörüngelerini hassas bir şekilde hesaplayabilen bir program yarattı. Bu hesaplamalar, Dünya'nın tam şekli için bir model belirlemeyi mümkün kıl­dı . GPS sisteminin Dünya üzerindeki herhangi bir yerin doğru hesaplamalarını yapmasını sağla­yan bu model ve sonraki güncellemeleri bu şekil­de ortaya çıktı.

Otomotiv dünyası, Henry Ford'un bir asır önce üretimi endüstriyel hale getirmesinden bu yana en önemli değişimi yaşıyor. Mevcut dönüşümün kapsamlı teknoloji geliştirmeyle beraber aynı za­manda toplumsal taleple ve tüketici davranışla­rıyla da şekilleniyor. Görünüşe göre geleceğimiz tamamen erişilebilir mobiliteyle ilgili olacak: mobilite çözümleri daha esnek, kişiselleştirilmiş ve uyumlu olacak. Bu yeni otomotiv devrimini hangi yeniliklerin yönlendireceğini daha çok ko­nuşuyor olacağız.