Otomotiv, sanayi üretimini yukarı itti ama ya aşağı çeken sektörler?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Toplam sanayi üretimi mart ayında takvim ve mevsim etkisinden arındırılmamış endeks bazında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4.8 arttı. Ocaktaki yüzde 2.2’lik gerilemeden ve şubatta yüzde 0.9 düzeyinde kalan artıştan sonra martta oluşan yüzde 4.8, çok iyi bir oran kuşkusuz. 

Ancak, bir kere geçen yılki performansın hala çok gerisinde bulunulduğu gözden uzak tutulmamalı. Sanayi üretimi geçen yıl ilk üç ayda sırasıyla yüzde 7.6, yüzde 5.1 ve yüzde 4.5 artmıştı. Böylece geçen yıl ilk üç ay toplamındaki artış yüzde 5.7’yi bulmuştu. Bu yılın ilk üç ayındaki toplam artış ise yalnızca yüzde 1.3 oldu. 

Yani, ilk çeyrek bazında sanayi üretimini artırma performansında geçen yılın ancak dörtte birine yaklaşabilmiş durumdayız. Geçen yılın ilk üç ayındaki artış hızı giderek yavaşlıyordu, doğru; bu yılın aynı dönemindeki değişim giderek olumlu yönde seyrediyor, bu da doğru; ne var ki biz hala geçen yılki artış düzeyini yakalayabilmiş değiliz. Dolayısıyla sanayi üretiminin mart ayındaki görece hızlı sayılabilecek artışını değerlendirirken, fotoğrafa biraz geniş açıdan bakmakta yarar bulunduğuna dikkat çekmek istiyoruz. 

Otomotiv iyi de, ya tekstil? 

Toplam sanayi üretiminin arındırılmamış endekse göre mart ayında yüzde 4.8 artış göstermesinde en büyük etkiyi otomotivin yaptığı açık. Mart ayında otomotiv sektöründeki üretim geçen yıla göre tam yüzde 21.8 arttı. Otomotivdeki üç aylık üretim artışının oranı da hemen hemen aynı düzeyde, yüzde 21.7 olarak gerçekleşti. 

Otomotivdeki bu hızlı üretim artışını aşağı çeken iki büyük sektör var. Sanayi üretiminde en büyük ağırlığa sahip sektör olan gıdadaki üretim mart ayında yüzde 2.6 arttı; ancak ilk çeyrekte yüzde 0.4’lük azalma oldu.

Ağırlık yönünden gıdadan sonra gelen tekstilde ise durum hiç parlak değil. Tekstil ürünleri üretimi mart ayında yüzde 9.4, ilk çeyrekte ise yüzde 10.8 azaldı. 

Dolayısıyla bu iki sektördeki düşük artış ve gerileme mart ayı artışının daha yüksek olmasını engelledi. İlk çeyrek artışının yalnızca yüzde 1.3’te kalmasında da bu iki sektör önemli rol oynadı. 

GSYH’ye etki 

Sanayi, GSYH’de yaklaşık dörtte bir ağırlığa sahip. TÜİK’in sanayi üretim endeksindeki değişim GSYH’deki sanayi sektörünün değişimine bire bir yansımıyorsa da, iki oran arasında belirgin bir bağ var. Zaten aksi şaşırtıcı olurdu. 

Gelelim oranlara... Geçen yılın ilk çeyreğinde TÜİK’in sanayi üretim endeksi yüzde 5.7 artış göstermiş, GSYH kapsamındaki sanayi üretiminde ise yüzde 6.2 artış olmuştu. Geçen yıl ilk çeyrekteki toplam GSYH artışı ise yüzde 4.9 düzeyinde gerçekleşmişti. 

Şimdi bu yıl ilk çeyrekteki yüzde 1.3’lük sanayi üretiminden yola çıkarak GSYH kapsamında da benzer bir oran gerçekleşmesinin beklenebileceğini, buna bağlı olarak da GSYH’nin bu dolayda artabileceğini söyleyebiliriz. Nitekim geçtiğimiz günlerde hükümet kanadından da ilk çeyrek büyümesinin yüzde 1.5 olarak beklendiğine ilişkin bir açıklama geldi. Ancak, yüzde 1.5’i tehlikeye düşürebilecek bir gelişme var. Bu yıl tarım üretimi geçen yıldan da kötü seyrediyor. Üstelik, geçen yıl ilk çeyrekteki üretim hiç de fena değildi ve tarım sektörü ilk çeyrekte yüzde 3.5 büyümüştü. Yani tarımda baz etkisi yönüyle bir dezavantaj söz konusu. Bu yüzden, ilk çeyrek büyümesinin yüzde 1.5’in altında kalması sürpriz sayılmamalı.

Sanayi üretim endeksinin yapısı

TÜİK’in sanayi üretim endeksi üç ana sektörden oluşuyor. Bu sektörlerin en büyüğü, toplamdaki ağırlığı yüzde 81.51 olan imalat sanayi. İkinci sırada yüzde 12.44 ile elektrik, üçüncü sırada yüzde 6.05 ile madencilik var. İmalat sanayi içinde en büyük ağırlığa sahip beş alt sektör ise şöyle sıralanıyor: “Gıda yüzde 11.72, tekstil yüzde 8.92, ana metal sanayi yüzde 8.30, otomotiv yüzde 8.14, diğer metalik olmayan ürünlerin imalatı yüzde 7.97.” Bu oranlar sanayinin yüzde 81.51 olan ağırlığı içindeki payı gösteriyor, dolayısıyla yüzde 100 içindeki paylar daha düşük. Örneğin otomotivin sanayideki payı yüzde 8.14, toplamdaki pay ise yüzde 8.14’ün yüzde 81.51’i kadar, yani yüzde 6.63. Sanayi üretimini oluşturan ürünlerin yüzde 37.99’unu aramalları, yüzde 4.97’sini dayanıklı tüketim malları, yüzde 23.91’ini dayanıksız tüketim malları, yüzde 16.66’sını enerji, yüzde 16.46’sını da sermaye malları oluşturuyor.

aktas-028.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar