Otomotiv dönüşümünde Deniz İpek Yolu’na bakış

Çin otomotiv otomotiv endüstrisi 90’lı yıl­lardan itibaren önemli bir gelişim süre­cinden geçti. Artık otomotiv endüstrisinde “takip eden” olmaktan “takip edilen” olma­ya geçiş yaptı.

2023 yılında Çin, Almanya ve Japonya’yı geride bırakarak dünyanın en bü­yük otomobil ihracatçısı olurken ve elektrik­li araç endüstrisi Çin’in otomotiv endüstrisi­nin hızlı büyümesinin anahtarı oldu.

Çin'in otomotiv endüstrisi "şerit değiştirerek geçmeyi" nasıl başardı?

Çin, ulaşımda denizcilik boyutu olan 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu’nun bir parçası ola­rak, global ticarette dünya sahnesinde deniz gücünü yansıtmak için halihazırda 1,2 trilyon ABD doları değerinde olan ülkenin mavi eko­nomisini geliştiriyor. Çin, İkinci Dünya Sa­vaşı’nın sonundan bu yana deniz üstünlüğü ve dünya okyanusları üzerindeki hakimiye­ti, tartışmasız bir şekilde uluslararası tedarik zincirinin tamamına hakim olarak ticari de­nizcilik sektöründe dünya lideri haline gel­meye çalışmaktadır.

Bu nedenle, Çin’in en önemli denizcilik avantajı nakliye sektöründeki ekonomik ha­kimiyeti ve küresel olarak en büyük, en yo­ğun ve en yüksek bağlantıya sahip limanların çoğuna yaptığı yatırımlardan kaynaklanıyor. Özellikle de Çin’in endüstriyel kapasiteleri­ni modernize etmeyi amaçlayan Made in Chi­na 2025 girişimi, yüksek teknoloji nakliyesi­ni on önceliğinden biri olarak listelediğinden denizcilik sektörüne bu artan odaklanma, Çin’in küresel bir süper güç olarak konumu­nu sağlamlaştırma yönündeki devam eden çabalarının bir parçasıdır.

Deniz İpek Yolu tarihçesi

Deniz İpek Yolu veya Deniz İpek Rotası, Güneydoğu Asya, Doğu Asya, Hint alt kıtası, Arap Yarımadası, Doğu Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlayan tarihi İpek Yolu’nun de­niz bölümüdür. MÖ 2. yüzyılda başlamış ve MS 15. yüzyıla kadar gelişmiştir. Deniz İpek Yolu, esas olarak Güneydoğu Asya’da büyük uzun mesafeli okyanusa açılan dikili tahta ve ticaret gemileriyle yelken açan denizciler ta­rafından kurulmuş ve işletilmiştir.

Rota ay­rıca Arap Denizi’ndeki ve ötesindeki Pers ve Arap tüccarlarının ve Güney Asya’daki Tamil tüccarları tarafından da kullanılmıştır. Çin de kendi ticaret gemilerini inşa etmeye başlamış ve daha sonraki dönemde, MS 10. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar bu rotaları takip etmiştir.Ağ, Güneydoğu Asya’daki yeşim deniz ağlarının yanı sıra Güneydoğu Asya ile Güney Asya ara­sındaki deniz baharat ağlarının ve Arap Deni­zi’ndeki ve ötesindeki Batı Asya deniz ağları­nın izlerini takip etti ve bu, günümüzde bu es­ki deniz ticaret yollarıyla örtüştü.

Deniz İpek Yolunda taşıma

“Deniz İpek Yolu” terimi, karadan İpek Yo­lu’na benzerliğinden dolayı edinilen modern bir isimdir. Hint-Batı Pasifik’ten (Güneydoğu Asya ve Hint Okyanusu) geçen eski deniz yol­larının çok uzun tarihinin büyük bölümünde belirli bir adı yoktu. Modern ismine rağmen, Deniz İpek Yolu yalnızca ipek veya Asya ihra­catı değil, çok geniş bir bölge üzerinde çok çe­şitli malların alışverişini içeriyordu.

Deniz İpek yolu taşımacılığını değer zinci­ri boyunca sistematik olarak düzenlenirken, kuru yük, petrol ve gazla başlar ve arabalar ve konteynerlerle biter. Her bölümde, ticaret akışları, limanlar ve taşıyıcılar arasındaki ba­kış açısı değiştirilir. Toplu rakamların makro bakış açısını göstermek için, hammaddeler için Avustralya ve Orta Doğu’dan Çin’e ve araba ve konteyner nakliye işinde Çin ve Av­rupa arasındaki rotalar boyunca bireysel ge­miler ve limanlar yer alır.

Otomotivdeki önem

Otomobil ihracatı, lojistik, finansman ve tüm satış sonrası hizmet seviyesi yetenekle­rini içeren bir sistemdir ve bu, Çinli otomo­bil üreticilerinin bunları kapsamlı bir şekilde iyileştirmesi ve daha iyi otomobil ihracat hiz­metleri sunması için bir zorluk olabilir. Çin otomobil pazarının hala büyük potansiyelle­re sahip olduğuna ve taleplerin de artışta ol­duğunu görmekteyiz.

Çin’in otomobil ihracatı hızlandırılmış bir büyüme dönemine girmiş olsa da, ülkenin otomobil üreticileri hala denizaşırı pazarla­rı keşfetme konusunda bazı zorluklarla kar­şı karşıya. İhraç edilen otomobilin, dünya çapında çeşitli bölgelerin farklı düzenleme­lerine, sertifikasyonlarına ve tüketim alış­kanlıklarına uygun olması gerekecektir.

Elektrikli araçların hızlı tempolu dünya­sında, okyanuslar boyunca araç nakliyesi çok değişiyor. Özellikle Çin gibi ülkelerden gelen elektrikli ihracatındaki hızlı artışla, bu araç­ların taşınma şekli büyük bir güncelleme alı­yor. Önde gelen elektrikli üreticileri olan bü­yük gibi şirketler, yalnızca elektrikli mobili­teyi ilerletmekle kalmayıp aynı zamanda bu araçların dünya çapında nasıl sevk edildiği konusunda da büyük iyileştirmeler yaparak bu değişimin ön saflarında yer alacaklar.