Otomobil imalatı sektörü
Türkiye’de 16 adet motorlu taşıt (otomobil) üreticisi var. Bunların tamamı en büyük bin sanayi şirketi arasında yer alıyor. Dolayısıyla İstanbul Sanayi Odası tarafından yayınlanan birinci ve ikinci en büyük 500 sanayi şirketi listesinde bunlar hakkında bilgilere ulaşılabiliyor. Sektörün çatı örgütü olan Otomobil Sanayicileri Derneği’nden de bilgi alınabiliyor.
Bu şirketlerin toplam satış geliri 2013 yılında 50 milyar TL oldu. Yani GSYH’ın yaklaşık yüzde 3,2’si. TÜİK verilerine göre motorlu taşıtlar sektöründe yaklaşık 150,000 kişi çalışıyor. Bu 16 şirket de 50 bin kişi civarında istihdam yapıyor.
Bu satış geliri ile bu 16 şirket 9 milyar TL seviyesinde katma değer üretiyor. Yani cironun yüzde 20’si civarında bir katma değer üretimi. Bu rakam GSYH’nın da yüzde 0,6’sı. Bu yüksek bir katma değer değil. Örneğin tekstil ve hazırgiyim sektörlerinin katma değeri 65 milyar TL’si doğrudan olmak üzere yaklaşık 120 milyar TL (doğrudan, dolaylu ve uyarılmış brüt katma değer.
Sektörde üretim 1966 yılında Anadol’un üretimi ile başladı. 1971’de Tofaş ve Oyak-Renault üretime başladı. Zaman içinde, Honda, Hyundai, Toyota gibi diğer üreticiler de sisteme girdi. Türkiye’de otomobil üreten şirketlerin tamamı yabancı üretcilerin lisansı ve ortaklığıyla üretim yapıyor. Traktör, kamyon ve kamyonet de ise Erkunt, Türk Traktör, BMC gibi kendi üretimlerini yapan şirketlerimiz de var.
Üretim önce 1990’lı yıllarda hızlı bir artış gösterdi. Ardından, 2003’den itibaren tabiri caiz ise bir patlama yaşadı ve 2007 yılında bir milyon adedi, 2014 de de 1,2 milyon adedi geçti. Üretim ciddi oranda dış pazarlara gönderildiği için 2009 yılında dış talep gerileyince üretim de geriledi.
1996 yılında Türkiye Gümrük Birliği’ne girdikten sonra iç pazar büyüdü ve ithalat arttı. 2000 yılına kadar ticaret açığı büyüdü. 2001 krizinde iç talebin gerilemesiyle ithalat düştü ve sektör dış ticaret fazlası verdi. Ardından ihracata sektör dayalı büyüdü.
Sektör 2013 yılında 12 milyar dolar civarında ihracat geliri üretti. Hemen hemen aynı büyüklükte de ithalat var. Bu ithalat rakamına yerli taşıt aracı imalatında kullanılan ithal girdiler dahil değil.
Özellikle motor başta olmak üzere taşıt aracı ithalatı önemli ölçüde ithalat yapıyor. Dolayısıyla, toplamda sektör net ithalatçı durumda. Bununla birlikte, bu yazının konusu olmayan otomobil yedek parçaları alanında ciddi ihracata sahip. Bu ikisi birleştiğinde net (pozitif ) ihracat yapıyoruz. Ancak motor ve bazı elektronik parçalar gibi önemli maliyet unsurları yurt içinde üretilebilse sektör daha önemli bir ihracatçı olabilecek.
Bu kısa durum tesbitinden şunlar çıkıyor. Türkiye’de otomobil üretimi son yıllarda hızla büyüdü. Bu büyüme büyük ölçüde ihracata dayalı olarak büyüdü. İç piyasa talebinin karşılanmasında ise ithalat da önemli rol oynuyor. Sektörün toplam katma değeri hala düşük. Çünkü, sektör üretiminde ithalata bağımlılık yüksek. Dahası, yabancı ortaklıklar sebebiyle, elde edilen katma değerin de önemli miktarı yurt dışına çıkıyor. Buna karşılık, bu yazıda değinilmeyen yan sanayi üretimimiz de yine ihracata dayalı olarak hızla büyüyor.