“Oto galericiler”, KDVK’ nın 30/b. maddesi için üvey evlat mı?

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Ömer ŞENER - Vergi Müfettişi (Ankara Büyük Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı)

Binek oto en sade tanımıyla ticari amaçla kullanılmayan, şahsi/ailesel ihtiyaçlara özgü araçlardır. Fakat bu tanımlama vergi mevzuatında biraz karmaşıktır. Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) kapsamında binek otolar gümrük tarife istatistik cetvelinin 87.03 pozisyonu kapsamında değerlendirilen araçlardır. Bu pozisyonda yer alan araçlar için 2 ve 8 seri no.lu gümrük genel tebliğlerine bakılabilir. Binek oto için yüklenilen KDV’nin hangi durumlarda indirilebileceği KDV’nin tartışmalı konusudur.

KDVK'nın 29’uncu maddesine göre: Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilirler.

KDVK'nın 30’uncu maddesinde: Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi “olanların” bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere “işletmelere ait binek otomobillerinin” alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisinin indirilemeyeceği belirtilmiştir. KDV genel uygulama tebliğinde ise kanunda geçen olanlar deyimi için “taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi” ifadelerine yer verilmiştir. Kanun koyucu ikinci el binek oto satın alımlarında kiralama ve çeşitli şekillerde işletme faaliyetinde bulunanlar için “bu amaçla kullandıkları” ifadelerine yer vererek bu faaliyet amacı dışındaki kullanımlarda KDV indirim mekanizmasının kullanımını engellemiştir.

İkinci el binek otomobillerin alım ve satım faaliyeti ile iştigal eden mükellefler (oto galericiler) açısından bu otomobillerle ilgili olarak ödenen vergilerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususu ise tartışma konusudur. Maliye idaresinin bu konudaki görüşü:“ kullanılmış binek otomobil alım satım faaliyeti ile iştigal eden mükelleflerin bu faaliyeti; “kiralama” veya “çeşitli şekilde işletme” kavramı dışında kalmaktadırlar. Bu araçlar için yüklendikleri KDV’yi Kanununun 30’uncu maddesinin (b) bendine göre indiremezler.”

Bence: İkinci el binek otomobil alım-satım faaliyeti ile iştigal eden mükelleflerin bu amaçla satın aldıkları binek otomobiller için yüklenmiş oldukları KDV’ler indirime konu edilebilir. Nitekim söz konusu otomobiller işletme için ticari mal (emtia) hükmündedir. Nihayetinde kullanılmak veya ekonomik ömrü boyunca faydalanılmak amacıyla satın alınmayan bu otomobiller, ticari maldan farksız olup bilançoda stoklar bölümünde yer alırlar. 1 seri no.lu muhasebe sistemi uygulama genel tebliğinde de bahsedildiği üzere herhangi bir değişikliğe tabi tutulmadan satmak amacı ile işletmeye alınan ticari mallar ve benzeri kalemler “153.Ticari Mallar” hesabında muhasebeleştirilir. Yani söz konusu mükelleflerin satmak amacıyla almış oldukları binek otoların “254. Taşıtlar” hesabında aktifleştirilmesine ve amortisman yoluyla itfasına gerek yoktur. Bu işletmeler söz konusu otomobillerini “153. Ticari Mallar” hesabında aktifleştirerek maliyet bedelleri ile sonuç hesaplarına intikal ettirirler. Ayrıca kanun hükmünde yer alan “işletmelere ait” ifadesi ile kullanma ve faydalanma maksadıyla satın alınıp “254. Taşıtlar” hesabına kaydedilen binek otolara atıf yapıldığını düşünmekteyim.

Sonuç olarak; KDVK'nın 30/b. maddesi kapsamında yer alan indirim hakkı kısıtlamasının, kullanılmış binek oto ticareti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla satın aldığı, ticari mal vasfı taşıyan otoları için geçerli olmadığını düşünüyorum. Yine bu düşüncemin kanun gerekçesinde yer alan, özel ihtiyaçlarda kullanılan otomobillerin, işletmeye dâhil edilerek; muvazaalı yöntemlerle vergi gelirlerinin azalmasını önleme amacı ile ters düşmediği açıktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar