OSTİM'de 200 bin TL primden kaçtık 50 milyon TL zarara yakalandık
Geçtiğimiz hafta OSTİM'deki patlamayı konuştuk. Can kayıpları, maddi kayıplar derinden yaraladı bizleri. Sigorta konusu gündemdeydi yine. Her felaket sonrasında sigorta gündeme geliyor ne yazık ki. Zaten felaketler öncesi sigortayı hatırlasak birçok mağduriyetin önüne geçmiş olacağız. Sigorta sadece felaketler sonrası devreye girmediğini belirtmeliyim. Yangın, su basması, olası bir patlama sonrası oluşacak kayıpları en aza indirgemek sigortacının da görevi. Çünkü sigorta yaptırırken, sigortacınız riski minimuma indirmek için bir dizi önlem içeren paket hazırlayacaktır. Sigortanın görevi beklenmeyen kazalardaki mağduriyeti önlemek. Ama OSTİM'de pek de öyle olmamış, yine "kaza geliyorum" demiş
Toplam kayıp 50 milyon TL
OSTİM'de yaşanan felaket sonrası sigorta yine gündemdeydi. Bu konuda kısa bir araştırma yaptım. Bu patlamalardan zarar gören işletmelerin yüzde 40'a yakını sigortalı. Bu önemli bir rakam bence. Burada ki ilginç konu "sigortalıların sigortalarını kendi rızaları ile yaptırmamış olmaları. Sigortayı yaptırmış işletmelerin birçoğu sadece binalarını sigortalatmışlar. Çalışanları, makineleri, kar kayıpları sigortalı değil. İki patlamanın da toplam maliyeti tahmini olarak 50 milyon TL'ye yakın. Daha da önemlisi bu işletmeler tüm risklerini sigortalatmış olsalardı 200 bin TL prim ödeyeceklerdi. 200 bin TL prim ödememek için 50 milyon TL hasarla karşı karşıyayız.
Zorla sigorta yaptırdı şimdi 2.5 milyon TL alacak
Basında patlamada en çok zarar gören şirketin bankadan sigorta yaptırdığı ve bu nedenle "eksik sigorta" yaptırdığı geçen hafta ATO Başkanı Sinan Aygün tarafından gündeme getirildi. Acente ile banka arasında hizmet farkı olduğu konusunda hepimiz hemfikiriz sanırım. Bu işletmelere sigorta acentelerimiz tarafından bir sigorta danışmanlığı hizmeti verilmiş olsa, en azından eksik sigorta konusunda sigortalı da uyarılmış olurdu. Sigortayı bankada yapan personelin bu konuda sigortalısını ne kadar bilgilendirdiğini bilemeyiz. Fakat öğrendiğim bir şey var ki bu sigortalımızın sigorta ile yakından uzaktan ilgisi olmayan, hatta sigortaya düşman bir kişi olduğu şeklinde. Aynı sigortalımız sadece banka ile kredi ilişkisi nedeni ile banka tarafından zorla sigorta yaptırılmış bir kişi, ama şimdi 2.5 milyon TL'ye yakın tazminat nedeniyle bir "sigorta hayranı" olduğu söyleniyor. Düşünelim, sigorta ile ilgisi yok, banka zorlamış sigorta yaptırmış, hiç beklemediği bir durumla karşılaşmış, sigortası olmasa kendi zararının yanında çevresine verdiği zarar da cepten gidecekken, sigortadan alacağı 2.5 milyon TL civarında para havadan gelmiş, hatta piyango çıkmış gibi düşünülebilir onun için. Eminim bu manzarayı gören OSTİM'de işletmesi olanlar şimdi koşarak sigortalarını yaptırmaya gidiyorlardır. Acente yapsın, banka yapsın kim yaparsa yapsın sigortalı sayısı artırılmalı.
Sigortacılar yine sınavı geçti
Sigorta şirketleri bu sınavı da başarı ile geçtiğini söyleyebilirim. Olaydan hemen sonra toplam 16 eksper geceli gündüzlü çalışarak raporlarını hazırladılar. Tazminatların birçoğu geçen Cuma akşamı ödenmiş. Hatta sigorta şirketleri işin sosyal boyutu nedenini de göz önünde bulundurarak "İtfaiye raporunu" beklemeden ödemeleri geçtiğimiz Cuma günü yapmışlar. Tazminatları alanlar işin bu kadar hızlı olabileceğini tahmin edemedikleri için şaşırmışlar. Bir piyango gibi yani havadan gelen bir para olarak algılanmış, çok sevinmişler acıları biraz olsun hafiflemiş sanırım.
KOBİ'ler sigortalarını yaptırmalı
İşin içinde sahtekarlık yoksa sigorta şirketleri sizlerin mağduriyetlerini gidereceğine emin olun. Sigorta sistemine güvenin. Özellikle KOBİ'ler sigortalarını vakit geçirmeden yaptırmalı. Çünkü olası kayıpları yerine koymakta KOBİ'lerimizin zorluğu ortada. Bir ay önce sigorta yaptırmamak için direnen, sigortadan nefret eden, fuzuli bir masraf olarak görenler şimdi gazetelere teşekkür ilanları veriyorlar. Bence bu yaşananlardan ders çıkararak gidip kendinizi sigorta ile güvenceye alın derim.