OSB yöneticileri kurallı yeni model istiyor
İlki 50 yıl önce ağırlıklı olarak tarım alanına kurulan uzun süre yasası ve denetime tabi kuralı bulunmayan OSB'lerin bugün ülkemizde sayıları 240'a yükselmiş durumda. İki OSB dernek başkanı ve dört önemli OSB yöneticisi kanunlarının bütünüyle yenileşerek kurallı ve denetimli, keyfilikten uzak yeni bir modelin hayata geçmesini istiyorlar.
İki OSB Dernek başkanı ile önde gelen 4 kentin OSB yöneticileri arkadaşımız Canan Sakarya'ya sorunlarını dile getirerek daha kurallı bir model için OSB Kanununun bütünüyle değiştirilmesini ve bugün olduğu gibi yönetmelik ve tebliğlerin kanuna aykırı olarak sorun yaratmamasını istiyorlar. OSB Kooperatif ve Küçük Sanayi Sitesi yöneticilerinin üst kuruluşlarda görev almaları yasağına son verilmesini ve Maliye Bürokrasinin OSB'lerin 4562 sayılı yasaya göre kurulup vergilendirildiklerini bilerek, her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulduklarını bilerek hareket etmeleri gerektiğini hatalı uygulamalara son verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu alanda hatanın ortadan kalması için 1 numaralı Kurumlar vergisi tebliğinin 4. Maddesinin OSB'lerle ilgili bendinin yürürlükten kaldırılmasını öneriyorlar.
Sakarya'nın haberinde OSB yöneticilerinin baştan sona değişen yeni yasa talepleriyle ilgili görüşleri yer alırken, 264 OSB'nin yarısının boş olduğu ve son dönemde 43 OSB'de 208 parselin tahsisine son verilişini olumlu bulurlarken, bunların ne kadarının yeniden tahsis edildiği bilgisinin açıklanmasının önemli olduğunu belirtiyorlar.
İlki 50 yıl önce kurulan OSB'lerin işleyişinde sorunlar olduğu konusunda bizde zaman zaman değerlendirmelerde bulunup öneriler ortaya koyduk. Bunlardan bir bölümünü burada tekrarlamak isterim:
-OSB'lerin alan seçimlerinde hatalar yapılmıştır. Bunun devam etmemesi için yeni OSB kararları verilirken kentlerin tarım-sanayi ve konut alanları planlamasının mutlaka yapılmış olması gerekir.
-OSB'lerin kentle ilişkisi dikkate alınmalı tarım alanlarının işgali önlenmeli, OSB'ler kentin sağlıklı gelişimini engelleyici olmamalıdır.
-OSB ve Küçük Sanayi Sitesi kuruluşları kentte birbirinden girdi alacak şekilde, sinerji yaratabilir bir modelle kurulmalıdır.
-OSB'lerin demiryolu, karayolu, liman ve havayolu bağlantıları gözetilerek lojistik avantajları gündemde olmalıdır.
-OSB içi sektörel yerleşimler sinerji yaratacak şekilde planlanmalıdır.
-OSB'lerde arsa tahsisi, arsa rant gelirini dışarıda tutan üretime dayalı mülkiyeti esas alan şekilde düzenlenmelidir.
-Siyasilerin OSB'leri kentlerine yatırımcı çekme aracı olarak görüp, verimsiz bölgelerde OSB kurulması isteklerine katlanılmamalıdır.
-OSB'lerde üretim yapanlar avantajlı kılınarak, yol kenarlarında tarım alanlarında sanayi kuruluşunun önü alınmalıdır.
-OSB'lerdeki üretimin uluslar arası piyasalarda rekabette avantaj sağlaması yönünde desteğe sahip olmasının önü açılmalıdır.
NOT: "Hayvancılıkta çözüm ithalat mı?" yazım üzerine sektör temsilcileri arayıp bilgi verip değerlendirmeler yaptılar. Sürekli ithalat konusunda kaygılarını dile getirdiler. Söylenenlerden iki kısa görüşü aktarmak istiyorum. İlki "Ben artık 'kesilmiş et' ve 'kasaplık hayvan' ithalatından kurtulamayacağımıza şartlanmış bir kırmızı et üreticisiyim. Memleket üretimine destek verilmese de bu iki kalem ürünün ithalatı vergilendirilsin. İthal ürün çok daha ucuz. Çok yazık, çok!" İkincisi, "Hayvancılıkta son yılda her şeyin fiyatı en az yüzde 50 arttı. Destek yok. Saman geçen yıl 100 liraydı. Şimdi 200 lira. Besicilik kesimine fren yaptım. Bulabildiğimce hayvan alıp entegre tesisimde et ürünleri hazırlayıp Irak'a ihracata hız verdim."