OSB lerle ilgili bir söyleyişi ..
Geçen haftaki “ Girişimcimizin azmi üç OSB yarattı..” başlıklı yazımı okuyan gazetemiz okurlarından Hüseyin Kutsi Tuncay ile organize sanayi bölgelerinin ülkemizin sanayiinde, ekonomisinde, ihracatında ve istihdamındaki yerini ve önemini sorunlarını ve bu konuda geliştirdikleri çözüm önerilerini konuştuk.
Gerek OSB’lerin özel durumları gerekse başkan Tuncay’ın bu alandaki inanılmaz çabalarını kesintiye uğratmama adına izninizle söyleyişimizi iki hafta da sizlerlerle paylaşacağım.
Hüseyin Kutsi Tuncay, bir yönüyle OSTİM OSB’deki işyerinde iş makinelerinin yürüyüş aksamları üretiminde 29 yıllık deneyimi olan bir sanayici.
Diğer yönüylede ülkemizin kalkınmasında, sanayileşmesinde katkıda bulunan kanaat önderlerinden biri.
Örneğin; Anadolu OSB ve OSBDER (Organize Sanayi Bölgeleri Derneği) Başkanlığı görevlerini başarıyla yürütüyor.
OSTİM de yaşanılan mekan sorunlarına çözüm bulma amacıyla bir grup iş insanı ile birlikte Ankara-Temelli’de organize sanayi bölgesi kurma girişimini başlatır.
Ankara-Eskişehir karayolu 40. km’de, Başkent OSB ile ASO II OSB’lerinin kavşak noktasında, 4 milyon 100 bin m2 alan büyüklüklüğünde Anadolu Organize Sanayi Bölgesi’nin alt yapısını tamamlayıp ağırlıklı olarak makine sanayi ve demir–çelik sanayi sektörleri ile elektrik – elektronik sanayi ve inşaat sanayi sektörlerinde üretim yapan sanayicilere yatırm yapma ortamını yaratırlar.
Başkanın verdiği bilgilere göre ; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, İl milletvekilleri, Yenimahalle, Sincan ve Ayaş belediye başkanlarının katılımı ile temelleri atılan 45 fabrikanın 2 yıl içerisinde tamamlanıp bölgede yaklaşık 3 bin 500 kişiye iş imkânı sağlanacağı öngörülüyor.
Hüseyin Kutsi Tuncer’le söyleşimize “ OSB’lerin gelişmesi ve önemi konusunda ne düşünüyorsunuz “ sorusuyla başlıyoruz.
“OSB’ler Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kamusal yatırım olarak görülmeye başlanmış, KOBİ’lerin geliştirilmesine ve sanayinin dengeli dağılımına hizmet edecek en önemli enstrüman olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Birinci İzmir İktisat Kongresi’nde; Türkiye’nin kalkınması ve ekonomik gelişmesi için sanayinin geliştirilmesini temel hedef olarak belirlenmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, sanayi işletmeleri büyük ölçüde kamu yatırımlarıyla kurulmaya başlanmış ve bu politikalar II. Dünya Savaşı sonrasına kadar sürdürülmüştür.
1960’lı yıllarda planlı kalkınma dönemiyle birlikte sanayi sektörünün geliştirilmesi en önemli politika alanlarından biri olarak görülmeye başlanmıştır.
Planlı sanayileşme fikrinin doğduğu bu yıllarda, köylerden büyük şehirlere doğru nüfus akını yaşanmaktadır.
Dolayısıyla sanayinin de planlanması gerekmektedir.
Sanayi ekonominin lokomotif sektörü olarak saptanmış ve ekonomik dengenin kurulması, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesi, belli bir hızda büyüme ve sanayileşmeye önem verilmesi uzun vadeli hedefler olarak belirlenmiştir.
Bu hedefler doğrultusunda ülkede sanayinin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan pek çok teşvik tedbirinden biri ve en önemlisi OSB’lerdir.
İlk olarak 1962 yılında Bursa'da bir OSB kurulmasıyla başlanmıştır.
Organize sanayi bölgeleri, ilk başlarda bir sanayi politikasından çok, kentleşme politikası aracı olarak kullanılmaktaydı.
Ancak daha sonra, ülkedeki sanayi yatırımlarının hızlanarak artması ve özel sektörün gelişmesiyle beraber, OSB’ler Türkiye sanayi faaliyetlerinin gelişmesinde ve ülkenin değişik bölgelerine yayılmasında önemli bir rol oynamıştır.
Geç de olsa, 2000 yılında OSB’ler 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’yla yasal statüye kavuşmuştur.
OSB’ler bölge sınırları içinde mahalli idarelere ait pek çok yetkiyi kullanmaktadırlar.
OSB’ler, sürdürülebilir ekonomik büyümenin temel dinamiklerinden en önemlisi ve Türkiye’nin en önemli projesidir.
Söyleyişiye OSB’ler Türkiye’de nasıl bir görüntü veriyor? Sorusuyla devam ediyoruz..
Bana göre organize sanayi bölgeleri büyük ekonomik bir güç.
Türkiye’de yer seçimi, kamulaştırma, projelendirme, alt yapı yatırımı ve işletme aşamasında
Çeşitli sektörlerde 33 ihtisas, 233 karma olmak üzere Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda 266 OSB bulunmaktadır.
OSB’ler çok fazla tanınmıyor, bazen de OSB’lede kasıtlı olarak yanlış algı oluşturuluyor ve
yatırımcılara sağladığı avantajlar yeterince bilinmiyor”
Söyleyişimize haftaya devam etmek üzere ilk bölümü burada noktalıyoruz.