Örümcek Ağı Teorisi’nin getirdiği enflasyon/cari açık…
TOBB verilerine göre… Son 15 yılda ilk kez, gerçek kişi ticari işletmelerinde kapanan şirket sayısı, açılan şirket sayısını aştı… Bu veriyi, “deprem etkisi” diye nitelemek kolaycılık olur…
Zaten, İstanbul ve Ankara’da kapanan şirket sayısının yüksekliği, “kronik hastalığımız olan kolaycılığı seçmek”ten kurtulup, rasyonel bakabilmeyi zorunlu kılıyor…
Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü’nde… Tarım İktisadı dersinin her sınavında sorardı hocamız: “Örümcek Ağı Teoremi (ÖAT) nedir? Örnek vererek anlatınız…”
Şimdi anlıyorum O’nu… Türkiye’nin en büyük sorununu, genç beyinlere, kazıya kazıya öğretmeye çalışıyormuş…
Tasarruf/ücret/istihdam/ üretim politikalarına yönelik araştırmalarıyla 60’lı yıllarda İngiltere’nin büyümesine yön veren Macar İktisatçı Nicholas Kaldor geliştirmiş Örümcek Ağı Teoremi’ni…
Arz/talep esnekliklerinin durumuna göre piyasa arz-talep dengesinin bozulacağını ya da istikrara kavuşacağını söylüyor… Talep esnekliği arz esnekliğinden büyükse, piyasa otomatik olarak denge sağlıyor… Arz talepten büyükse, piyasa dengesi giderek bozuluyor ve denge için müdahale gerekiyor…
VELHASIL
Basit anlatımla ÖAT: “Yatırımlar, geçtiğimiz dönem oluşan fiyata göre şekillenmemeli…” diyor…
“Örneğin soğan üretimi çok olduğunda fiyatı düşüyor… Zarar eden çiftçi, ertesi yıl soğan ekmeyince, fiyat yükseliyor…
Fiyat yükselince bütün çiftçiler tekrar soğana dönüp, çok ekince, fiyatlar düşüyor ve bu döngü plansız çiftçileri batırıyor…” diyor…
“Kafe/restoran/un fabrikası çok kazandırıyor diye kafe/restoran/un fabrikası kuranlar, kendi üzerine “örümcek ağı” örüyor!” diyor…
Kısacası: “Üreticiysen kendini geliştir/planla; karar alıcıysan üreticini/gençlerini planla/geliştir/yönlendir…” diyor… “Üretimde/eğitimde planlaman olmayınca enflasyon da artar, cari açık da… İşsizlik de artar, krizlerin sayısı da… Faizler de artar, döviz fiyatı/ihtiyacın da…” diyor…