Ortodoks politikalarda atılacak adımlar önemli
Enver ERKAN
Seçimlerin bitmiş olması ve hükümet tarafından gelen mesajlara baktığımız zaman ekonominin öncelikli olacağını gözlemledik. Kabinede Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz’ın yer alması ve ilk mesajların da bu doğrultuda gelmiş olması para politikasında ortodoks politikalara geçiş sinyali olacağı görüşümüzü pekiştirdi.
Bu görüşün piyasalara olumlu yansıdığını bu olumlu sürecin devam edebilmesi için ortodoks politikaların nasıl uygulanacağının ifade edilmesi ve kabine üyelerinden de bu doğrultuda mesajların gelmesi gerektiği görüşündeyiz.
Ekonomide biraz yavaşlayacak
İlk beklenti elbette Merkez Bankası'nın resmen sıkı politikaya geçmesi, yani politika faizini şu anki ekonomik normlarımızın gerektirdiği seviyeye yükseltmesi.. Bu ilk toplantıda gerçekleştiği gibi, takip eden toplantılarda da devam ettirilebilir. Kredi kanalı kısılacak, talep azalacak. İhtiyaç kredilerine, taşıt kredilerine erişim zorlaşacak ve maliyetlenecek.
Özel tüketimi kısıtlayan bir dizi mali düzenleme de yapılabilir (ÖTV artışı, taksit sınırlaması gibi). Ticari kredilerin devam edebilmesi için selektif teşvikler söz konusu olabilir. Tüketimi azaltmaya ve talep enflasyonunu dizginlemeye yönelik bir dizi önlem.
Kur artışı enflasyonu yüksek tutmaya devam edecek, ancak sıkı politikanın gecikmeli etkileri ilerleyen dönemde enflasyona yansıyacak. Bu yıl %40 altı enflasyon biraz zor, belki %35-40 bandı olur. Enflasyonu talep sarmalından kurtardığımız zaman, yapıyı yeniden işler hale getireceğiz. Bu da zaman alacak. Bu sürede talep hareketliliği azalacağı için ekonomi biraz yavaşlayacak.
Güven veren politikalar stabilizasyonu destekler
Kısa dönem yansımaları çerçevesinde kurda artış enflasyonu yüksek tutmaya devam edecektir, ancak güven veren politikaların risk primine olumlu yansıması ticari iklimi ve doğrudan yabancı yatırımı ile sermaye girişlerini de pozitif yönde etkileyebilir.
Enerji fiyatlarının dünya çapında geriliyor olması bizim için önemli bir artı, tüketim de azaltıldığı zaman cari fazla veren pozisyonda olacağız. Bunun sürekli hale gelmesi için ise son dönemdeki iç kaynakların ve enerji yatırımlarının, dışa bağımlı yapıyı azaltması gerekmektedir. Yerli kaynaklar ile katma değerli üretimin artırılması, ihracatı da daha rekabetçi bir konuma sokacak ve yatırım cazibesini artıracaktır.
Güven veren politikalar ile sürekli yatırım ve sermaye girişi sağlanması dolar/TL ve Euro/TL açısından stabilizasyonu da destekler. Hükümet’in Mehmet Şimşek hamlesi yabancı yatırımcılarının hafif ilgisini artırdı.
Ancak, mevcut hükümetin önceki söylemleri baz aldığımızda ortodoks politikalardan yana olmayan anlayışı, özellikle uzun vadeli yatırım yapan yabancı yatırımcılar açısından soru işareti olmaya devam ediyor.
Bundan sonraki süreçte yabancı yatırımcıların ilgisinin artabilmesi adına ortodoks politikalarda atılacak adımlar ve bunların hükümet tarafından desteklenmesi yabancı yatırımcıların en önem verdiği konular arasında olacağı görüşündeyiz.