Ortalık yine karışık

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI [email protected]

Ortalık yine karışık diyorum. Bu defa karşılık bir süredir devam ediyor. Her ayın bu sıralarında FED kararı beklenirken karışıklık oluyordu. Bu defa işin içine Trump da girdi. Trump nedeniyle gelişen karışıklığın iki yönü var. Trump bazlı karışıklığın birinci boyutu bir tür güvensizlikten kaynaklanan karamsarlık ortamı. Özellikle ABD vatandaşları arasında bu duygusallığın üst boyutlarda olduğu ve sokaklara döküldüğü gözleniyor. Öteki boyut ise Trump’ın seçim öncesi söylemlerine ara vermesinden kaynaklanan bir iyimserlik rüzgarı. Başta hızlı esen bu rüzgar şimdilerde biraz hız kesti. Trump’ın olası kabinesi açıklığa kavuştukça iyimserlik rüzgarı daha da azalacak gibi görünüyor.

Bu iyimserliğin ekonomiye yansıması daha çok ABD dolarının değerlenmesi ile ortaya çıkıyor. Gerçekten de Trump’ın seçim kazanmasından sonraki dönemde dolar hemen hemen bütün ulusal para birimlerine karşı değer kazandı. Ancak bu konjonktürde doların değer kazanmasını bütünüyle Trump etkisine bağlamak da doğru olmaz. Bir yandan önemli bir seçim merhalesinin aşılmış olmasının beklentilere getirdiği ilave bir iyimserlik de var. Bu seçim sonralarında olağan sayılan, adeta derin nefes almak gibi bir durumdur. Beklentileri olumlu etkilediği ölçüde iyimserliğe destek verir. Genellikle pek uzun ömürlü olmaz ama seçimlerin ardından böyle bir rüzgar estiği bilinir. Doları destekleyen iyimser beklentilerin bir başka kaynağı FED’in yıl bitmeden faizi yükselteceği beklentisinin güçlenmiş olması. Malum geçen yılın sonundan bu yana neredeyse her ay bu FED meselesi ile hop oturup hop kalkıyoruz. Aslında bu günlerde ortalığı saran karışıklığa bu nedenle aşina sayılırız. FED’in bu hafta içinde yapacağı kasım ayı toplantısından bir faiz kararı beklenmiyor. Ama FED Başkanı Yellen’in ve başkan yardımcısı Fisher’in imalarının da katkısıyla aralık ayı toplantısında faiz arttırma kararının alınacağı beklentisi neredeyse mutlaklaştı. Son araştırmalar bu olasılığın yüzde 90 civarına çıktığını gösteriyor.

Neredeyse her ay faizin yükseleceği beklentisiyle karışan piyasalar bu defa olasılığın böylesine artmış olmasının da itici gücüyle iyice karışmış gibi görünüyor. Karışıklığı doların hareket deseninden anlamak mümkün. Örneğin, hafta sonunda dolar endeksi 2005 sonrasının en yüksek düzeyi olan 100.48’e yükseldi. Bu haftanın başında ise endeks 101.5’e çıkarak yeni bir rekor kırdı. Dolar endeksi doların çok sayıda para birimi karşısındaki hareketini ölçen bir endeks. Bunun böylesine yükselmesi doların neredeyse bütün paralar karşısında değer kazandığına işaret ediyor. Bu paralar arasında en kayda değer olanı kuşkusuz Euro. Yakın zamana kadar dolar ile adeta bilek güreşi yapan Euro son rüzgarda hızla değer kaybetti. Dolar karşısında hafta sonunda 2015 aralık ayından bu yana en düşük seviye olan 1.059’a düşen Euro haftanın başında biraz sakinleşti ve parite 1.060’a yükseldi. Aslında ortalığı karıştıran önemli faktörlerden birisi de sanırım Euro/ dolar paritesindeki bu hızlı değişim. Bu bir yandan zaten sıkıntılı olan ABD ihracatını daha da sıkıştırma potansiyeli taşıyor bir yandan da talep zafiyeti karşısında büyümesi salınıp duran Avrupa Birliğinde ihracatı biraz daha rahat bir zemine taşıyıp eksik olan talebe destek sağlama imkanı yaratıyor.

Doların ulusal paralar karşısında değer kazanması gelişmekte olan ülkelerde daha büyük boyutlara ulaşıyor. Bu bağlamda Türkiye en önde gelen ülkelerden birisi. Türk lirasının bir süredir değer yitiriyor olmasının önemli bir nedeni dolardaki değerlenme. Tabi TL’nin değer kaybetmesi sadece doların güçlenmesinden kaynaklanmıyor. Bu süreçte önem taşıyan iç faktörler da var. Daha çok siyasi gelişmelerin ve jeopolitik koşulların sürüklediği beklenti bozulması ve güven duygusunun yıpranması bu faktörlerin en güçlüleri. Ama sonuçta Türk lirası son dönemdeki karışıklıktan kendine düşen payı almış gibi görünüyor. Geçtiğimiz Cuma günü dolar karşısında son zamanların en yüksek düzeyi olan 3.4080’i gören lira daha sonra Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun önlem alacağı vaadi ile biraz sakinleşti. Ama karışıklık sürdükçe Liranın sakin kalması pek mümkün görünmüyor.

Gördüğünüz gibi Brexit, Trump, FED falan dedikçe dünya karışıyor. Biz bu tür karışıklıklara katkı vermekte artık ustalaştık galiba. Bu defa da herkes karışırken biz biraz daha fazla karıştık işte.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018