Ortada bayram yapacak bir durum yok
ABD Merkez Bankası’nın (FED) “para pompalamaya tam gaz devam” kararının ardından tam da “Piyasalar coştu”, “Borsa çıldırdı” haberlerinin sarhoşluğunu yaşarken yazıya bu başlığı atmak bayram havasına girenlerin keyfine limon sıkmak gibi olacak. Ama aklıselim en çok böyle zamanlarda gerekiyor.
FED Başkanı Bernanke’nin önce mayıs, sonra temmuz ayında yaptığı açıklamalarda piyasaya her ay pompalanan 85 milyar doların miktarını azaltmaya bu yıl içinde başlayabileceklerini açıklaması, özellikle bizim gibi ülkelerde gerilimli günler yaşattı. Şimdi FED’in verdiği mesajdan çark etmesi, piyasaları eşeğini kaybedip bulmuş gibi sevindiriyor. Bu bayram sarhoşluğuna kaptılmamakta büyük yarar var.
Birincisi bugün olmasa bile korkulan o gün kaçınılmaz olarak gelecek. Üstelik çok da gecikmeden gelecek. FED, pompaladığı parayı kısmaya aylar içinde başlayacak ve 2014 içinde olmasa bile en geç 2015’te de para pompalamayı kesecek. Yani korktuğumuz ne varsa, bugün olmasa da birkaç ay içinde başımıza gelecek.
İkincisi FED kararını erteledi diye uluslararası düzeyde sıcak paranın yönünde temel bir değişiklik olmaz. Gelişen ülkelere fon akışında azalma eğilimi sürecektir. FED’in erteleme kararı, sadece kısa bir rahatlama sağlayabilir ama başlayan ana eğilim artık değişmez.
Üçüncüsü FED kararını erteledi diye Türkiye’nin yeni dönemden etkilenme durumu da değişmez. Yeni süreç Türkiye’yi olumsuz yönde ayrıştırdı. Cari açık ve kısa vadeli borçlarımızın yüksek olması, Türkiye’yi sıcak paradaki oynaklık karşısında daha kırılgan hale getirdi. Kısa vadeli dalgalanmalar olsa da Türkiye’ye giren para azalacak. Üstelik artık gelen paranın büyük bölümü daha da kısa vadeli olacak. Bu da ekonominin kırılganlık ve risklerini daha da artıracak.
Dördüncüsü FED’in çark etmesine neden olan etkenlerin hiçbirisi hayırlı değil. FED’in bir gerekçesi, ABD ekonomisinin hala pompalanan parayı kısmaya dayanacak kadar sağlam görmemesi. Eğer yıllardır süren sıfır faizle ve pompalanan bunca paraya rağmen FED hala ekonomiden endişe duyuyorsa, bayram yapanların iyi düşünmesi gerekiyor.
FED’i ürküten önemli bir neden de ABD bankacılık sistemi hala riskli durumda olması. Para pompalama operasyonlarının açıktan konuşulmayan en önemli gerekçelerinden birisi bu sorun. Faizlerin yükselmesinin bankacılık sisteminde nasıl bir sarsıntı, ya da deprem yaratacağını kestirmek zor. Şimdi bayram yapanların, ABD bankacılık sisteminin hala ciddi risk altında olduğunu akılda tutmalarında yarar var.
Önemli bir nokta da FED’in ciddi bir açmaz içinde olduğunun FED’in kısa açıklamasında bile dolaylı yoldan itiraf edilmesi. FED Başkanı, pompalanan para miktarını azaltaya başlayabileceklerini söylerken gerekçesi, konut piyasasında ve ekonomide toparlanma olması, işsizliğinde düzenli olarak azalıyor olmasıydı. FED cephesinden gelen bu açıklamalar doğal olarak faizleri yükseltti. Şimdi FED, kendi açıklamasıyla yükselen faizlerin büyümeyi, işsizliği olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle pompalanan parayı azaltmayacağız diyor.
Ama bu durum tam bir açmaz. Pompalanan para azalacaksa faizler de yükselecek. Faiz yükselecek diye bu adım atılmayacaksa, hiç atılamayacak demektir. Oysa mevcut durum sürdürülebilir değil. FED şu anda ABD’deki yeni tahvil iraçlarının yüzde 90’ının alıcısı durumunda. Yıllardır pompalanan para borsalarda olağanüstü bir balon yarattı. Bu balonun ya havası alınacak, ya da bir şekilde patlayacak. Tıpkı 2008’de olduğu gibi...
Şimdi “FED balonu şişirmeye devam ediyor” diye bayram yapanların aslında bu sıcak para sarhoşluğundan sıyrılıp “FED şu balonun havasını en az hasarla indirsin” diye dua etmeleri lazım.