Orta vadeli programdaki tasarruf bilmecesi

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomik ayrışım siyasi, jeopolitik gerginliklerden ayrı düşemiyor. 2015’in son çeyreğinde kredi temerrüt takasımızı (CDS) daha çok konuşacağız. Şu günlerde 273 düzeyiyle yeni bir tedirginliği resmedip endişenin gelişmekte olan ülkeler boyutundan farklı bir yerel nitelikte şekillendiğini ortaya koymak için yeterli oluyor. 

Ülkeler ve ekonomilerini bir an için okyanusta yüzen farklı farklı gemilere benzetebiliriz. Ortadoğu coğrafyasında seyreden bizim gemide; patlamalar, tüten dumanlar ve kargaşalar hüküm sürmektedir. Bu durumda geminin misafiri olmuş herkesin adım adım ayrılışını öngörebiliriz. Hele hele bir de bu geminin çarkını döndürenler bu misafirlerse. İşler karışır, hatta içinden çıkılmaz hal bile alabilir. 

Kamunun borçsuz olması yetmez. Reel sektörün 174.8 milyar dolara ulaşmış net dış borç yükü karşısındaki kara bulutları dağıtmak, pürüzsüz bir kamu borç yüküyle de olsa mümkün olamaz. Çünkü Lehman Brothers ve onunla ilişkideki bulunan sayısız küresel finansal kuruluşu, özel mülkiyete sahiplerdi. Battılar. Bunların peşlerinden batan ya da batma noktasına gelen ülkeler olduğuna da tanık olmuştuk, unutmayalım! Özel sermayenin riski, işler bir parça kötüye gittiğinde kamunun yüküdür. Bir parça diyorum. Özel sektörde artan riskler, ülkenin toplam riskini artırmaya yeterli bir olumsuz parametredir. Geminin okyanusta patlayan fırtına karşısında yüklerini bir an önce atması gerekiyorsa eğer, yüklerin özel mülkiyete mi haiz oldukları, yoksa kamusal mülkiyetin malları mı oldukları fark etmez. Özel, kamu farkı gözetilemez, çünkü gemi batacaktır. Yük yüktür ve atılması gerekiyorsa atılır. 
Orta vadeli programda (OVP) bence en önemli konu, tasarruf oranımızda göze çarpan yüzde 2’lik artıştır. 2015 için yüzde 15.2 düzeylerinde sonuçlanacağı öngörülen toplam yurtiçi tasarruf büyüklüğümüzü 2018’e yüzde 17.2 olarak taşıyacak olan nedir bir göz atalım: Ülke ekonomisinde oluşturulan tasarrufl ar kadar yatırım yapıldığında cari açık hiç yok demektir. 

Yeterince tasarruf sağlanamazken bu arada yatırımlara tam gaz devam ediliyorsa; işsizliği azaltıp, büyümeyi kısacık bir süre için kamçılayabiliriz. Orta vadede enfl asyon, cari açık, dış borç yükü içinden çıkılmaz bir hal almakta gecikmeyecektir. Öyleyse bu çarpık denklemi tersine döndürebilecek güç nedir? Bir taraftan vergide reformist adımları atarak bütçeyi verimlik denizlerinin derinlerinde demir attırmaktır. 

Öte taraftan da tasarrufu artıracak somut adımlar oluşturabilmektir. Böylece yatırımlarla tasarrufl arın dengesini de gözetmek mümkün olacaktır. OVP’nin detaylarında toplam tasarrufl ar yüzde 15.2’den yüzde 17.2’ye tırmanırken, 17 milyar dolar net tasarruf yaratmak gereklidir. Bu demektir ki böylesine bir programla orta vadeli patikanın detayları çizilmeye çalışılıyorsak eğer, içinin biraz daha doldurulması gereklidir.

assd.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar