Orta Vadeli Programda Gümrük ve Dış Ticaret

Fatih UZUN
Fatih UZUN Gümrük ve Dış Ticaret Dünyası [email protected]

Hepimizin bildiği üzere geçtiğimiz günlerde 2017-2019 yılları arasında uygulanacak olan orta vadeli program açıklandı. Programın amacını Türkiye ekonomisinin istikrarlı ve daha rekabetçi bir zeminde büyümesi, toplum refahının yükseltilmesi için gerekli atılımları gerçekleştirilmesi, makroekonomik istikrarı ve mali disiplini koruyarak enflasyonun aşağı çekilmesi, istihdamın artırılması, cari açık arttırılmadan istikrarlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme sağlanması gibi unsurlar oluşturmakta. Peki ama orta vadeli programda gümrük ve dış ticaret ilişkin hangi hususlar belirtilmekte?

Gümrük Birliği gözden geçiriliyor

Orta Vadeli Programın en dikkat çeken hususlarından birinin gümrük birliği anlaşmasının gözden geçirilmesini olduğunu söyleyebiliriz. Zaten yakın geçmişte ülkemiz siyasileri tarafından da gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesi ve kapsamının yeniden dizayn edilmesi gerektiği defalarca belirtilmişti. Hatta Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri tarafından altyapısı yıllar süren bir çaba sonucu hazırlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’na (TTIP) Türkiye’nin de taraf olmasına dair taleplerimiz ABD ve AB nezdinde kabul görmemiş ve bu duruma ülkemiz yetkilileri tarafından haklı tepkiler verilmişti. Daha sonra Trump’ın ABD Başkanı olarak seçilmesinden sonra bu anlaşma ABD’nin korumacı bir dış ticaret politikası uygulamalarına girişmesinin bir sonucu olarak ABD tarafından iptal edildi. Tüm bunlara rağmen Orta Vadeli Programda AB ile ekonomik ve ticari ilişkilerin derinleştirilmesi ile gümrük birliğinden kaynaklı asimetrik konuların çözümüne ilişkin AB ile müzakerelere devam edileceği belirtilmekte.

Serbest bölgeler, ticaret anlaşmaları, ihracat hacmi artırılıyor

2023 yılına doğru hızla yol aldığımız dikkate alındığında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılabilmesi amacıyla serbest bölgeler kanunun ihtiyaçlar çerçevesinde yenileceği, serbest ticaret anlaşması imzalanan ülke sayısının arttırılacağı ve bu anlaşmaların kapsamlarının genişletileceği, bölgesel işbirlikleri ile ticaret ve ekonomik işbirliği anlaşmaları, tercihli ticaret anlaşmaları, hizmet ticareti anlaşmaları gibi anlaşmalar yoluyla ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirecek hukuki altyapının güçlendirileceği orta vadeli programda yer alan diğer önemli unsurlar olarak karşımıza çıkmakta. Bu kapsamda ihracat hedeflerine ulaşılmasında lojistik yatırımlara öncelik verilmesi, bu kapsamda özellikle büyük ölçekli konteyner limanlarının oluşturulması, üretim bölgeleriyle limanlar arasındaki demiryolu ve karayolu bağlantılarının tamamlanması öngörülmekte.

İhracatı arttıracak belki de önemli unsur olan yüksek katma değerli ihraç ürünlerinin ve hizmetlerinin arttırılması, bu suretle ithalata olan bağımlılığın azaltılması ile 2017 yılında 153,3 milyar dolar olması hedeflenen ihracatın dönem sonunda 193,1 milyar dolara, 214 milyar dolar olması hedeflenen ithalatın ise dönem sonunda 261,8 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmekte.

Yerli üreticinin ithalat karşısında korunması da devam edecek.

Özellikle Uzak Doğu’dan yapılan damping ve sübvansiyonlara tabi olan ucuz ithalatın piyasaya tamamen hakim olmasının önüne geçilmesi amacıyla ithalattan kaynaklanan haksız rekabete karşı ticaret politikası savunma araçlarının etkin bir şekilde kullanılmasına devam edileceği ortada vadeli programda dikkat çeken bir diğer noktadır. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde antidamping vergisi, telafi edici vergi ve gözetim uygulamaları gibi yerli üreticinin ithalatta tehdit karşısında olduğu alanlarda bu tedbirlere sıklıkla başvurulacağını tahmin etmek mümkündür.

Orta Vadeli Program hedeflerine ne ölçüde ulaşılabileceğini görmek açısından 2017 yılının son çeyreği ve 2018 yılındaki konjonktür belirleyici olacak. Orta Vadeli Programda dış ticaret ve gümrük konularındaki temel öngörüler yukarıda belirtildiği gibi olup, dış ticaret erbabının ithalat ve ihracat işlemlerinde programda belirtilen hususları göz ardı etmemelerinin önemli olduğunu değerlendiriyorum. Zira önümüzdeki dönemde de gümrük ve dış ticaret mevzuatı ile uygulamalarının sıklıkla değişeceğini, güncelleneceğini öngörmek hiç de zor değil.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar