Orta Vadeli Program

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Geçtiğimiz hafta Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan tarafından 2015- 2017 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Aslında bu açıklama öyle bir zamanda geldi ki, bir yanda gerek Ortadoğu’da yaşananlar ve Türkiye’nin çeşitli ilerinde görünen yansımaları, bir yandan biz 1980 dönemini hatırlayanlar için sokağa çıkma yasağı kavramının nasıl da ürkütücü olduğunun tekrar hafızalara geldiği bir dönemde. Kabul etmek gerekir ki, uzun bir süredir bu denli karamsar bir süreç yaşamamıştık. Bu sebeple açıklamanın zamanlamasının iyi olduğunu düşündüğümü itiraf etmeliyim. 

Orta Vadeli Programı incelediğimizde görünenin bu kez cari açık ile mücadele yerine enflasyonla mücadele olduğu ve öne çıktığı hususu göze çarpmakta. Elbette cari açığı düşürme hedefi de kademeli olarak devam etmekte. 

2015 yılı için yüzde 4, 2016 ve 2017 yılları için ise yüzde 5’lik büyüme hedefl enmiş durumda. Bu oranlar bence konjonktürü göz önünde bulundurduğumuzda tatmin edici düzeyde görünüyor, elbette başarılabilinirse. Asıl sorgulanılması gereken noktalardan bir tanesi bu büyüme oranının bizim ulaşmak istediğimiz dev ülkeler ligi için yeterli olup olmadığıdır. Zira bu oranların altında kalınması ülkeyi pek çok açıdan zor duruma sokacağı gibi, enflasyon ile beraber işsizliği de artırma noktasına getirecektir. Tüm sektörlerin, bu büyüme oranlarını ve enfl asyon hedeflerini göz önünde bulundurarak, elbette ki döviz ve faiz öngörülerini de dikkate almak suretiyle gelecek planlarını yapması gerektiğini, yatırımlarını ve projeksiyonlarını da buna göre belirlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. 

Bu program, öncekilere kıyasla daha uzun dönemli bir öngörü ve istikrarı hedefliyor bu tartışılmaz. Ulaşabilmemiz için ise, sanayileşmeyi mutlaka arttırmayı, verimliliği ve tasarrufu daha fazla insanlara öğretebilmeyi ve anlatabilmeyi başarmak durumundayız. Reel sektör kadar, başta lojistik olmak üzere tüm hizmet sektörlerinin de kendisini bu plana göre hazırlaması gerekmekte. Belki de ihracata da en çok önem vermemiz gereken dönemin de bu olduğunu da aklımızdan bir an olsun bile çıkartmamak gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sezon sonu, sezon başı 13 Aralık 2024
Devalüasyon olmadan olmaz 06 Aralık 2024
Sermaye göçü 29 Kasım 2024