Orta Vadeli Program bize neler söylüyor?
Öncelikle şunu söylemek gerekiyor ki, ülkenin önümüzdeki üç yıla dair yol haritasını ortaya koyan program özellikle yakın vadeli tahminlerin gerçekçi noktalara revize edilmesi ile beraber genel olarak beğenildi.
Daha önce gördüğümüz programlarda oldukça iyimser beklentiler yer aldığından, hemen 1-2 ay içinde tüm programı atıl hale getiren gelişmeler olabiliyordu.
Bu açıdan özellikle 2023 yılının geri kalanı için programı ben de oldukça başarılı buldum. Bir cümlenin ikinci yarısı ama ya da ancak gibi bağlaçlarla başlıyorsa ilk yarısının pek bir hükmü yoktur denir, inanın öyle değil, bu ülkede yaşayan, üreten, çalışan, vergisini veren bireyler olarak her şeyin en iyisini istiyoruz.
Ancak 2024 yılında büyümeden anlamlı bir fedakârlık yapmadan enflasyonun %65 düzeyinden %33’e nasıl gerileyeceğine dair önemli soru işaretleri var. Üstelik ilerleyen yıllarda da neredeyse her yıl öncekinin yarısına inen bir patika resmedilmiş.
Dolar kurunda yıllık ortalama açısından çeşitli senaryolar üretmek mümkün olmakla beraber, belirgin bir yükseliş yaşanmasının tahmin edildiği aşikar. Dolar kurunun özellikle enerji kalemi üzerinden enflasyona olan geçişkenliği malum. Hem de bu durum işgücüne katılımın arttığı ve işsizlik oranının düşmeye devam ettiği bir ortamda nasıl olacak?
Kamu harcamalarının büyümeyi desteklemesi para politikasının etkilerini azaltmayacak mı? Dış ticaret açığı noktasına da değinmeden olmaz, yıllık bazda 100 milyar dolar ve üzeri bir açık rakamı bizim için yeni norm olacaksa, kırılganlığımız nasıl azalacak? Yine de her şeye rağmen yabancı yatırımcının bardağın dolu tarafına odaklandığını ve gelecek hafta Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in yapacağı ABD seyahatinin akabinde kısmi bir hareketlenme görmemiz ve portföy yatırımlarının artması yüksek ihtimal.
Dolayısıyla orta ve uzun vadeli riskleri bilerek, kısa vadeli düzlemde özellikle hisse senedi piyasalarında devam eden iyimserliğe iştirak etmek en akla yakın yol gibi gözüküyor. Zira yükselen enflasyon da artık normalize ediliyor ve başta mevduat olmak üzere diğer yatırım araçlarında enflasyona yakınsayabilecek bir getiri olanağı da şu an olmadığı gibi, ufukta da gözükmüyor.