Orta sınıfın erimesine Almanlar üzülüyor (Biz aldırmıyoruz)
OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör Türkiye'de toplumun yapısında orta sınıf her zaman önem taşımıştır. Orta sınıf; kendine maddi bakımdan yeterli, örf ve adetlere saygılı, ülkenin bölünmez bütünlüğüne sahip sınıf olarak toplumun temek direğidir. Turgut Özal orta sınıfı "orta direk" diye öne çıkardı. Fakat zamanla fakir ile zengin arasındaki uçurumun büyümesi, orta sınıfın da zayıflamasına yol açtı. Bizde bu konuda ciddi araştırmalar yapılmaz, olan bitene önem verilmez iken, Avrupa ülkeleri olumsuz gelişmeleri ciddi biçimde izliyor. Sven Lorig'in Alman radyosunda yayınlanan bir haberinden öğrendiğine göre; Almanya'da vatandaşların eğitim durumundan, ekonomik ve sosyal olanaklarına, medeni hallerine kadar yaşam koşullarını mercek altına bir rapor hazırlandı. Bu raporda yer alan verilere göre Almanya'da zengin daha zengin, fakir ise daha fakirleşiyor. Bu da Almanya'da orta tabakayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Nürnberg Üniversitesi'nden yoksulluk konusundaki araştırmaları ile tanınan Profesör Gerhardt Trabert, Almanya'da ister iyi bir eğitime sahip olunsun, isterse bir firmada uzun yıllar çalışılmış olunsun, hiç kimsenin geleceğinin garantide olmadığını söylüyor ve bunu şöyle açıklıyor: "Firmalar ne yazık ki çalışanlarına karşı sosyal sorumluluklarını kabul etmiyor, bunu yerine getirmiyorlar. Sadece kazanç peşindeler ve durum böyle olunca insanlar işlerini kaybediyor, 12 ile 19 ay işsizlik parası 1'i, ardındansa ayda 347 Euro tutarındaki işsizlik parası 2'yi alıyorlar. İnsanın hayatını baş aşağı eden bu döngü herkesin başına çok hızlı biçimde gelebilir." Almanya'da orta tabakanın giderek yok olduğunu söyleyen Prof. Trabert bu durumun aileleri olumsuz etkilediğini söylüyor. Almanya'da çocuğunu yalnız yetiştirmek zorunda kalan her üç kadından birinin yoksul olduğuna dikkat çeken uzman, üç ya da dört çocuklu ailelerin de yoksulluktan nasibini aldığını, Almanya genelinde iki milyondan fazla çocuğun yoksul olduğunu belirtiyor. Yoksulluğun insanlarda hastalıklara da yol açtığına dikkat çeken Prof. Trabert bunu şöyle açıklıyor: "Almanya'da sağlık reformuyla yürürlüğe giren muayene için ek ödemeler özellikle ekonomik ve sosyal açıdan durumu kötü olanlarla yaşlıların doktora daha nadir gitmesine yol açtı. Ağır hasta olduklarında bile doktora gitmiyorlar çünkü tedavi masraflarını karşılayamıyorlar. Robert Koch Vakfı'nın yaptığı bir araştırmada en zengin semtlerde yaşayanlar, en fakir semtlerde yaşayanlarla karşılaştırılıyor. Sonuçta zengin semtte yaşayan erkekler yoksul semtte yaşayanlardan 12, kadınlar ise 8 yıl daha fazla yaşıyor. Yoksul insanlar daha fazla hasta oluyor ve erken ölüyorlar." Almanya gibi kişi başı gelir düzeyinin yüksek olduğu bir ülkede bile orta sınıf konusunda bu endişeler dile getirilirken, Türkiye'de orta sınıfın unutulması üzücüdür. Dikkat edilir ise Turgut Özal'dan sonra orta sınıf kelimesi politikacıların gündeminden çıkmış durumdadır. Türkiye'de orta sınıfın sosyal ve ekonomik durumunun iyiye mi, kötüye mi gittiğini ortaya koyan herhangi bir çalışma da mevcut değildir.