Orta Doğu ve 5 Kasım
ABD’de, 5 Kasım’da yeni dönem başkanının kim olacağı belirlenecek. Bu yılın başında, iki partili seçim yarışında önce adayların isimleri ortaya çıkmaya başladı. Daha sonra her parti kendi adayını teke düşürme yolunda ilerledi. ABD seçimlerinde çeşitli etnik, dini, ekonomik vb. seçmen grupları ağırlık noktaları olabiliyor.
Bu nedenle seçim yarışında, dengenin bıçak sırtı gittiği bir maratonda her oy normalden çok daha fazla kıymetli. Başkan adayları söz konusu bu grupların iç ve dış siyasi ekonomik güçlerine, nüfuzlarına ve elbette taşıdıkları oy potansiyellerine göre karşı tavır geliştiriyorlar ve bir seçim stratejisi geliştiriyorlar. Bu gruplar arasında, Museviler önemli bir yer tutarken diğer yandan İsrail, ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri olarak görülüyor.
2023 Ekim ayı itibarıyla başlayan süreçten bu yana, Orta Doğu’da yüksek tansiyon devam ediyor. Uluslararası çabalara ve telkinlere rağmen, İsrail kendi ajandasını sürdürüyor. Sürecin başından bu yana ABD İsrail’e siyasi, ekonomik, askeri destek sundu ve sunmaya da devam ediyor. Yakın ilişki halinin gereklerinden biri de ABD’de seçim yılında olunması. Başkan adaylarının oy oranları anketlerde birbirine çok yakın çıkıyor. Dolayısı ile Orta Doğu’daki duruma hem mevcut başkan hem de iki aday veya iki parti oylarına zarar getirmeyecek çerçeveden yaklaşıyor. Bu durum ise Orta Doğu’daki çatışma halinin sürmesini besliyor.
5 Kasım öncesi
Uzunca bir süredir devam eden çatışmalar, Lübnan’ın sınırları içine erişti ve çatışmanın bölgesel yayılma riski de arttı. Seçmeni konsolide etme çabasındaki ABD başkan adayları 5 Kasım öncesi, çatışma halinin durmasına yönelik belirgin bir tutum sergilemiş değiller. Benzer tavır Biden için de geçerli. Bir yandan İsrail’e yönelik kınayıcı sözlü açıklamalar yapılsa veya kapalı kapılar ardında direnç gösterilse de diğer yandan silah desteği kesintisiz sürdürülüyor.
Yani teoride her şey aleyhte görünse de pratikte lehte pozisyon korunuyor. İsrail’in, İran’a olası misillemesinin seçim öncesi olacağı da konuşuluyor. Misillemenin çerçevesi ve içeriği bölgenin tansiyonu için ya zirve tayini olacak ya da yeni zirvelere kapı aralayacak. İçerikten İsrail’in süreci nereye evirmek istediğine dair sinyal de alacağız.
5 Kasım sonrası
ABD, İsrail’e seçim yılında oldukları için pek istemese de destek oluyor ve İsrail adımlarını buna göre atıyor. Bir anlamda İsrail, seçim arifesinde olunmasını bir koz olarak kullanıyor. Dolayısıyla, ABD’nin esas tavrı seçim sonrası ortaya çıkabilir diyebiliriz. Bu durumda jeopolitik riskte 5 Kasım sonrası azalma ihtimali söz konusu olabilir. İyimser olasılık olarak ifade edebileceğimiz bu ihtimal güçlü bir sakinleşme, sükûnet sağlar mı yoksa sınırlı bir yumuşamadan mı bahsedebiliriz sorusuna ise ümitli yanıt vermekten yanayız.
Umarız bölge, sakin günlerine geri döner. İsrail’in kendi ajandasını tamamladığı ya da tamamlamak üzere olduğu sinyalini şu ana kadar vermemesinden, ABD-İsrail ilişkilerinin en tatsız anında bile birbirine yakın olmasından ve İsrail’in ABD üzerindeki etkisinden hareketle 5 Kasım sonrası belirgin bir tansiyon düşüşü olmayabilir ve bu kritik durum göz ardı edilmemeli.
5 Kasım sonrası olası etkiler: Kötü senaryo
ABD seçimi sonrasında, İsrail’in yaklaşımını aynı şekilde sürdürmesi, bölgesel tansiyonun daha da artmasına ve bölgenin bir çatışmanın içine çekilmesine yol açabilir. Petrol fiyatlarında artış, global enflasyon için iyi endişe kaynağı olabilir ve merkez bankalarının gevşeme adımlarını sekteye uğratabilir. Süreç böyle devam ederse, bölgedeki durum bizim açımızdan “destekleyici olmayan dış etken” rolünü sürdürebilir. Bölgedeki olayların, kredi notları üzerinde baskı yarattığını söyleyen S&P Global’in 1 Kasım’daki Türkiye kredi notu gözden geçirmesini nasıl sonuçlandıracağı da önemli. Bu bağlamda Orta Doğu’nun kötü senaryosu, ülkemizin finansal varlıklarına aradığımız olumlu katalizör ihtiyacını boşa çıkarabilir.
5 Kasım sonrası olası etkiler: İyi senaryo
Seçim öncesinde İsrail’in olası misillemesi sınırlı olur ve ifade edildiği üzere nükleer ve enerji tesislerine zarar verilmez ise bölge tansiyonu düşüş kaybedebilir. İyi senaryo, global piyasaların ekonomik konulara odaklı kalmasını ve gevşek para politikalarının mevcut dinamiğinde ilerlemesini mümkün kılabilir. Bizim açımızdan ise TL varlıklara olan iştahın artmasına sınırlı katkı sağlayabilir. Daha da önemlisi TL varlıklarının fiyatlandırılmasındaki negatif bir faktör masadan kalkabilir.