Organik ürünün tadı başka

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

 

 

Birkaç ay önce Organik Ürün ihracatı konusuna değinmiş, aklımda ve damağımda çocukluğumdan kalan güzel tatları nasıl anımsadığımı sohbetimize katılan dostlarımızla paylaşmıştım. Peşinden de organik ürün ihracatına ve dış ticaretine ilişkin bazı detayları paylaşmış ve kaynak belirterek dış pazar hakkında bilgiler aktarmaya çalışmıştık.

Geçenlerde, Üsküdar balıkçılarının arasında dolaşarak, lakerdalık palamut seçtikten sonra balıkların temizliklerini beklerken, balıkçının arkasında kalan dükkâna girip bakındığımda, dükkân sahibi yanıma gelip raftaki reçelleri methetmeye başladı. " Abi bunlar en hasından organik, tam meraklısına göre " diyerek konuşuyordu. Ben de organik olup olmadığını kanıtlayacak sertifikasını sorduğumda, " sertifika mı o da ne " diyerek, konudan haberi olmadığını, çarşıdaki birçok esnafın da böyle satış yaptığını söylemişti. Nerede üretildiğini, oranın güzelliklerini, ürünü yapanların güzel ahlaklarını anlatıp durdu.

Organik ürünler satanların toplandığı Pazar yerinde ise, sertifikalı ürün satan bazı üreticiler, organik sertifikası almanın ve organik üretimi sürdürmenin güçlüklerini yakınarak anlatıyordu. İşin zorluğunu kabul etmemek mümkün değil. Ayrıca, balık pazarında girdiğim dükkândaki olay gibi, bilinçsiz tüketici nezdinde haksız rekabetle karşı karşıya bırakılmaları da işin cabası.

İhracat penceresinden bakacak olursak durum hem ümit, hem de endişe verici. Ümit verici, zira yurt dışındaki organik ürünler pazarları, her geçen gün dikkat çekici boyutta genişliyor. Endişe verici, çünkü alıcılar gerçekten çok bilgili ve her unsuru ince eleyip sık dokuyorlar ve alım kararlarını ona göre veriyorlar. Neden endişe verici derseniz, bu düşüncem biraz da bizim " idare eder " fikrine sahip olmamızdan kaynaklanıyor. Hiç şüphe yok ki bu düşünceme karşı çıkan kişiler olacaktır. İşini dikkatle yaparak, hiçbir noktayı atlamayıp, her şeyi düzgün yapanlara sözümüz yok elbette. Ancak organik üretim işinin, sıradan üretimden ciddi boyutta farklı olduğunu ve çok daha fazla dikkat, emek, masraf ve hepsinden önce gönlümüzü koymayı gerektirdiğini aklımızda tutmalıyız.

Türkiye topraklarının hala dikkate değer bir kısmı organik tarıma elverişli koşullara sahip. Buraların değerlendirilmesi hem daha sağlıklı nesiller yetiştirmemiz hem de bu tür tarımdan daha fazla katma değer sağlayabilmemizin önünü açacaktır. Devletin bu konuda verdiği hem desteklerin, hem de konunun uzmanlarının arttırılması konusunda daha fazla çaba göstermesi gerektiğini düşünüyorum.

Ne zaman Marmaris'ten çıkıp Datça yoluna girsem, Değirmen Yanı Köyünden sonra görünen Hisarönü Körfezinin ötesindeki toprakların kirletici sanayiden uzak kalmış güzelliği aklıma takılır. Öte yandan, ara sıra pazar yerlerinde alışveriş yaparken konuştuğumuz köylülerin, organik tarım konusundaki bilgi eksiklikleri ve olumsuz yaklaşımları bizleri hep hayrete düşürmüştür. Datça Yarımadası Değirmen Yanı Köyünden sonra organik üretim bölgesi ilan edilip, buradaki tüm topraklarda zaman içerisinde organik üretime geçilse acaba nasıl olur. Burası gibi sınırları kolay tanımlanabilecek ve kirletici sanayiden uzak yöreler " organik üretim bölgesi " olarak tanımlansa nasıl olur acaba? Buralarda tarımla uğraşan toprak sahiplerinin ve ailelerin organik tarım yapılması ve getireceği faydalar konusunda bilinçlendirilmesi kolay olmayacaktır amma sonuç beklemeye değecektir.

Üretim gerçekleşti diyelim de kim bunları pazarlayacak ve hatta yurt dışına gönderip ihracat geliri sağlayacak? Konunun uzmanlarının arttırılması diye vurguladıklarımızın arkasında yatanların bir kısmı da buna değiniyor. Ürünü, üretimini, ambalajını, depolamasını, taşımasını bilen ve bunların yurt dışında pazarlaması yapacak bilgili kişilere ihtiyaç, şimdikinden daha fazla olacaktır. Tohumu ekmeden hasat olmayacağını hepimiz biliyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019