Ordan burdan şurdan
UZMAN GÖRÜŞÜ / Şevket KERESTECİ/Finansinvest
Yatırımcılar için gündemin oldukça yoğun olduğu hareketli bir hafta geçirdik.Yurtdışında özellikle ABD ve Avrupa'da açıklanan makro veriler ile FED yetkililerinin yaptığı açıklamalar öne çıkarken yurtiçinde ise PPK notları, teşviklere dair haberler, Hazine borçlanma stratejisi ve eylül ayı enflasyon verileri piyasalar tarafından yakından izlenecektir. Bugün açıklanacak enflasyon verileri öncesinde, perşembe günü açıklanacak olan 17 Eylül PPK toplantısına ilişkin notlar da Merkez Bankası'nın gelecekte izleyeceği politikalara yönelik önemli mesajlar verecektir.
Diğer piyasalara baktığımızda ise, kısa vadede hisse senedi, emtia ve para piyasalarının küresel makro veri akışına ve FED, Avrupa MB gibi önemli merkez bankalarının karar ve açıklamalarına daha duyarlı olacaktır. Bu haftanın genelinde ABD, Avrupa ve Asya'da büyüme, istihdam, tüketici güveni ile gelir ve harcama kalemlerine dair kritik veriler açıklanacak. Verilerin yaratacağı volatiliteye ek olarak özellikle FED yetkililerinin doları destekleyici yönde yapacağı sözlü müdahale niteliğindeki açıklamaların da piyasalar üzerinde baskı yaratabileceğini düşünüyorum. Uzun süredir devam eden yüksek risk iştahı ve iyimserlik nedeniyle varlık değerlerinin kırılgan bir zeminde olduğuna dair görüşümü koruyorum. Geçtiğimiz hafta piyasalar G-20 zirvesi ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) açıklamalarına odaklı bir seyir izledi. FED açıklamalarında sürpriz bir gelişme yaşanmazken G-20 zirvesinden de piyasalara hareket verecek bir açıklama gelmedi. Öte yandan hafta içinde açıklanan karışık makro veriler ise piyasaların yılın zirve seviyelerine ulaşmaları sonrasında kar satışları ile karşı karşıya kalmasında etkili oldu. Yurtiçi tarafa baktığımızda
Moody's ve S&P'nin Türkiye'nin görünümüne ilişkin açıklamaları ve IMF beklentilerinin piyasalarımıza destek olduğunu ve yurtdışı piyasalara görece daha güçlü bir seyir izlediğini görürsünüz.. Son haftalarda belirttiğimiz üzere beklentilerimiz dahilinde artan kırılganlık ile hisse senedi piyasalarının kısa vadeli bir realizasyon sürecine girmiş gibi gözüküyor. Bu hafta veri yoğunluğunun yüksek olması nedeniyle piyasalardaki volatiliteye dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Piyasaların yaklaşık 7 aylık ralli sonrasında, satış baskısına karşı kırılganlığı hâlâ yüksek seviyelerde. Mevcut seviyelerden yaşanabilecek kısa vadeli geri çekilme hareketlerinin, orta-uzun vadeli portföyler için uygun seviyelerde yeni maliyetler yaratabilecektir. Önümüzdeki dönemde büyümeye yönelik sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin tercih edilmesini gerekiyor. Kırılganlığın artması ve süren riskler nedeniyle borsada yaşanacak yükselişlerin riskli pozisyonları azaltma amaçlı kullanılması gerekmektedir. Hazine'nin yıl sonuna kadar yaklaşık 29 milyar TL büyüklüğünde itfası bulunuyor. 2010 yılı ilk 6 aylık dönemde ise toplamda 100 milyar TL'nin üzerinde önemli itfa yükü dikkati çekiyor. İtfa programına bağlı olarak halihazırda yüzde 100'ün üzerinde olan borç çevrim oranının bu seviyelerde kalma olasılığı yüksek gözüküyor.