Orda bir köy var uzakta
Zaman zaman “Lojistik Köy” kavramını dile getiriyor, bu konudaki düşüncelerimizi kaleme alıyoruz. Aslında artık köy kavramı ile yetinmek de çok doğru gelmiyor bana; bizim “Lojistik Kentler”, “Lojistik Mega Kentler” kavramlarını dile getirmemiz ve bunları artık uygulamada da görüyor olmamız gerekiyor.
Lojistik köy, yapılan tanımlarda, ulusal ve uluslararası geçişlerde taşımacılık, dağıtım, depolama, elleçleme, ürünlerin konsolidasyonu ve ayrıştırması, gümrükleme, ihracat, ithalat ve transit işlemler, alt yapı hizmetleri, sigorta ve bankacılık, danışmanlık ve üretim gibi birçok bütünleşmiş lojistik faaliyetin ticari temele dayandırılarak belirli bir alanda çeşitli işletmenler tarafından yerine getirildiği özel merkezler olarak ifade edilmekte. Tanıma bakınca ve yorumlayınca, bir lojistik kuruluşunun yapabileceği ne kadar çok konu başlığı olduğunu da görebilmek mümkün.
Ülkemizin coğrafi konumu, sürekli gelişen dış ticaret hacmi ve ülke dinamiklerini de üzerine eklediğimizde, köylere değil kentlere ihtiyacımızın olduğu zaten çok net görülebilmekte.Dünya üzerinde kurulu olan ve başarılı işleyişe sahip görülen lojistik köylerin genellikle büyük sanayi ve üretim merkezlerine yakın bir konumda yer almalarına, yanı sıra, liman veya gümrük bölgelerine de yakın olmalarına dikkat ediliyor. Kurulu oldukları arazilerin, olabildiğince düz ve engebesiz olması, araç hareketlerinin rahat olması sebebi ile geniş araziler üzerinde yer alıyor olmaları ve gerektiğinde büyümeye elverişli bölgelerde yer almaları da bu köylerin ortak özellikleri. Yine limanın yanı sıra, demiryolu ile ulaşımının da mümkün olabildiği ve yerleşim merkezlerinin trafiğini olumsuz etkilemeyecek, bilakis rahat etmesini sağlayacak bir konumda olmaları da lojistik köylerin ortak özellikleri arasında. Fransa, İtalya, Yunanistan, Almanya, İspanya, Danimarka, Hollanda, Polonya, Ukrayna, Macaristan, Belçika, Lüksemburg ve Portekiz’in bu konuda başı çektiğini söylemek mümkün. Ölçek ekonomisi ile, aynı olanakları, aktarma terminallerini ve donanımları kullanmak durumunda olan kullanıcılar, bu dev konsolidasyon merkezleri sayesinde verimli maliyetlere ulaşmış ve zaman kayıplarından da büyük ölçüde kurtulmuş olacaklar. Lojistik merkezlerde yer alacak işletmelerin ortak amacının, süreçlerin ve kaynakların optimize edilebilmesi olabilmelidir. Lojistik maliyetlerinde elde edilen bu avantajın da günün sonunda ürünün maliyetine de yansıyacağı, ihracatta da daha rekabetçi fiyatlar elde edilebileceğini unutmadan, hep birlikte bu konuda daha somut adımlar atabilmenin hesabını yapabilmeliyiz.