Önümüzdeki 5 yılda 30’luk yöneticiler dümene geçecek
İş dünyasında kadınların belli bir noktadan sonra ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar bir cam tavanla karşılaştıklarından ve bu noktayı aşmanın zorluklarından bahsedilir. Hatta bu ‘cam tavanı’ kırmak üzere birçok sosyal çalışma gündemde. Oysa iş dünyasında önyargıların tek hedefi kadınlar değil.
Bazı deneyimler gençlerin de ne olursa olsun, “daha yaşın kaç”, “beş fırın ekmek ye öyle gel”, “dünkü çocuk” gibi sözlerle ifade edilen önyargılara takıldığını gösteriyor. Buradan yola çıkılarak, gençlerin de iş dünyasında cam tavana takılabildiği öteden beri söyleniyor.
Deneyim, özellikle de Türkiye gibi devranların çabuk döndüğü pazarlarda şirketler için çok kıymetli. Kriz tecrübesi her yönetim kurulunda altın değerinde. Ancak krizler geleneksel ekonomi sistemleri içinde artık çözülmüyor. Özellikle dijitalleşmeyle gelen yeni dünya düzeni, sorunları çözmek için deneyimden çok daha fazlasına ihtiyaç olduğunu şirketlere öğretiyor. Bazıları bunu yüksek faturalarla öğreniyor üstelik.
Gençler hızlı geliyor
Özellikle bağımsız yönetim kurulu üyeliği gibi şirket yönetimlerini esnekliğe zorlayan gelişmeler, deneyimli yöneticilerle yeni ekonominin ihtiyaçlarını anında okuyacak, hızla akan verileri fırsata çevirecek genç beyinlerin bir arada çalışmasını zorunlu kılıyor. İşte bundan sonraki koltuk kavgaları da bu iki gruptan hangisinin dümene geçeceği noktasında kopacak. Bu kavganın gençlerin karşı karşıya kaldığı cam tavanları kıracağı belirtiliyor.
Yönetim kadrolarındaki değişimi MY Executive Kurucu Ortağı Müge Yalçın değerlendirdi. Süzer Holding, Ferrero, Eon, Robobank, Mutlu Akü, Sabancı Üniversitesi, Adidas gibi dev şirketlerin tepe noktalarına yönetici yerleştiren MY Executive, Türkiye’de uzun yıllardır bu alanda faaliyet gösteren danışmanlık firmalarından biri. Şu anda “C” (chief ) seviyesinde yerleştirilmek üzere önemli şirketlerle proje yürüttüklerini anlatan Müge Yalçın, patronların dijitalleşmenin getirdiği değişimi gördüklerini söylüyor. Yalçın’a göre bu durum gençlerle ilgili iş dünyasındaki algıyı kıracak. “Genç adaylarla görüşürken ‘kariyerimde gelişme görmediğim için şirketimden ayrıldım’ şeklinde hikayelerle çok karşılaşıyoruz” diyen Yalçın, bu noktada bir eleştiri getiriyor firmalara: “Şirketler gençleri yetiştirmeye yeterince önem vermiyor. Planlama, yedekleme yapılmıyor. Gençler bu nedenle bir noktada tıkanıyor. Ancak şimdi hızla gelen dijital dönüşüm şirketleri bu yapıdan çıkmaya zorlayacak. Her pozisyon kriz deneyimi gerektirmez. Pozisyon neyi gerektiriyorsa ona göre yetenek alınmalı. Şimdi gençlerin dönemi.”
Müge Yalçın’ın bir de iddiası var. Ona göre yeni dünyada teknolojiyi takip edebilmek, sürekli akan verileri okuyabilmek, nereyi işaret ettiğini görebilmek başka bir algı ve dünyaya bakış gerektiriyor. Bunun için de kendini geliştiren, yetenekli gençler çok hızlı şekilde iş dünyasında yükselecek. Önümüzdeki beş yıl içinde üst düzey pozisyonlarda 30-35 yaş arası gençlerin oranı yüzde 50 artacak. Kısacası gençlerin gelişimine ve teknolojiye yönelik yapılan projeler daha da önem kazanacak, öne çıkacak.
Aileler de harekete geçti
Gençliğin ayak seslerinin en etkili olacağı alanlardan biri de aile şirketleri olacak Müge Yalçın’a göre. Çünkü uluslararası, kurumsal şirketlerde gençlik hareketi zaten bir süredir az da olsa hissediliyordu.
Aile şirketleri ise gerek yeni jenerasyonun yönetime gelmesi, gerekse artık zorunlu olarak iş yapış şekillerinin değişmesi nedeniyle yönetim kurullarını belirlerken daha hassas olmak zorunda. Müge Yalçın, bu durumu da şöyle açıklıyor: “Bazı şirketlerde dördüncü kuşak yönetime geliyor. Onlar da büyümeye odaklı bir nesil. Farklı seslere daha açıklar. Hedefe odaklılar. İşte bu, bağımsız yönetim kurulu üyelerinin önemini artırıyor. Halka açık olmayan, yani mecburiyeti bulunmayan şirketler bile bağımsız üyeler talep etmeye başladılar. Burada da bizim önerimiz deneyim ve yeni dünyayı iyi temsil eden kişilerden oluşan, dengeli bir yönetim kurulu oluşturmaları.”
Aile şirketleri için dev araştırma
Daha önce iş dünyasının dijitalleşme konusundaki algısını ortaya koyan "Dijital Dönüşüm Direktörleri, Zamanı Geldi mi? Ne Söylüyor, Ne Düşünüyorlar?" başlıklı bir araştırma/kitap yayımlayan MyExecutive, şimdi de aile şirketlerinin röntgenini çekecek bir çalışma için hazırlanıyor. Bunun için 100 şirketle bir anket yapılacak ve yönetim yapıları, ihtiyaçları, beklentileri sorulacak. Yalçın, “Bazı şirketlerde veliahtın hazırlanması sıkıntı yaratabiliyor. Bu süreçte hem patron hem de profesyonel üst düzey yöneticiler aktif olmalı. Aile şirketlerinde de gençlere yol açılması gerek ama bu süreç, özellikle yerli şirketlerde tıkanıyor. Biz de çalışmamızla aile şirketlerinin üst yönetimlerine sorular yönelteceğiz. Onların röntgenini çekeceğiz ve bunu bir kitap halinde iş dünyasına sunacağız” diyor.